Sevda bu!
Yaðmur tanesi gibidir
Kimi kadýnýn yüreðine, kimi erkeðin yüreðine düþer
Çatlar içindeki koza
Irmak inadýyla baðrýný yarýp dökülür gönül sandýðýna
Memba gibi pak
Gözyaþý kadar ýlýk
Ve gözyaþý kadar yanýk
Dahasý sözle tanýmlanmaz
Tanrýca yerle gök arasýnda
Ruhani duygularýn menþeidir
Öyle demiþ mor mürekkebe yazdýran
Sevda bu
Bazen el kararý bir yüreðe
Yusuf’ta þiirleþen iksirden bir damla düþer
Bir fýrtýna koparýr
Ve iksirin rayihasý
Sarhoþ deðil ama sarhoþ gibi eder insaný
Ýnletir göðsün çatlayýncaya kadar
Bir de þairlerin i mgesine dokunan Mecnun’un Leyla’sý var
Tarihin gövdesinin üstüne adýný kazýttýran
Þirin’in Ferhat’ý
Romeo’nun Julet’i
Kolay kolay rakip tanýmaz
Ve yüreði yüklendiði sevdaya gebeyken
Gözleriyle ikon avlayan Rodin
Sevdiði kadýnýn yüzünü taþa gömdü
Heykelin adýný da ”Acý” koydu
Camille bir akýl hastanesinde hayatýný sürdürdü
Orada öldü! Ölüsünü þiirle yýkadý kardeþi
Bu mu sevda? Aþk bu mu? de
Aþkýn deliliði de
Kelebek etkisi de buna
Melankoli de, iþkence de
Ya da aþkca
Sahibine yetiþecek öznelerin yoksa
Vurursun sükutunu kör bir geceye
De caným! Var mý? Kalbinde( ?) iþareti
“Var”
Sevda ayetinde var mý adýn bir önemi?
Bir eliflik nefes hacmiyle
Nasýl herkese duyurur da sesimi derim
Hep ayný kadýný sevmek istedim ben
Seni en çok ben severim dedim
Sevdim de…
Vuslat demeden
Onun için “ölümsüz sevdama” diye baþlayan þiirler yazdým
Gülüþüne serenatlar besteledim
Ömrünü sevdaya yatýrdým!
Tarif kabul etmez
Namusluca
Tek yaptýðým sevmek, gerisi takdir-i mutlak
Sana bunlarý neden anlatmadým
Bilmiyorum
Belki sen yoktun
Belki de memnundum gördüðüm rüyadan
Uyanmak istemedim uykumdan
Hiçbir þey gitmiyor da gücüme
Seneler sonra gene günlerden bu gündü
Kanlýca sahilinde saçýnýn rayihasýyle yine sarhoþ oldum
Boynumda o’nun kollarý, koynunda kirli iffeti
Önümden geçerken
Öyle mütebessim bir ifadeyle baktý ki yüzüme
Cýz cýz diye ses çýkardý yüreðimden
Vuslat ruhumda iliþecek bir köþe bulamadý
Bir kalp için daha büyük iþkence yoktu
Hissederken
Damarýmda yanarak dolaþan kaný
Þiirden aþaðýya atmak istedim kendimi
Düþerken kalp tekler diye korktum
Sevda fýrlarsa kalp teklerken dýþarý
Týrmalarken göðsümü canýn sancýsý
Talihsiz dilim “uf”u telaffuz ederse
Hepten gözünden düþerim diye korktum
Sevdaya hürmeten
Sesime küstüm, konuþmadým
Baþka güzele güzelliðini hatýrlatmadým
Aynalardan evvel
Ve bundandýr yordam biImeyiþim
Gerçi sevda kýsmak istediði sesi nâra yaptý
Büyük bir ihtimalle bize nikâh düþmez artýk
Çünkü
Tahrip gücü yüksek
Saatli bir bomba patladý
Sevdanýn baþkaldýrdýðý yerde
O gün bugün azar azar sustum
Çýkmaz sokakta usul usul kayboldum
Sýtmalý bir martý gibi mavinin pýrýltýsýna gýpta etmiþtim
Ve o masum sýrrý!
O ölümsüz, o çözümsüz, o iffetsiz sevdayý
Ölümün kenarýna uyuyan anneme anlattým
Sizin de vardýr unutulmaz sevdalarýnýz belki de
Ama anlatabilmek için
Duymayacak
Birine muhtaç olduðunuz masum sýrlarýnýz
Olmaz mý?
Mangal yürekli
Böyle söyleyen ne ilk ne son kiþisin
Bütün iyi yetiþtirilmiþ insanlar yalan söyler
Doðrularý beyaz kuþlar taþýr gagalarýnda
Öyle demiþ mor mürekkebe yazdýran
Sözüm yok sevdandan yana
Sözüm yok dostluðuna
Hadi kalbini yorma
Sevda da böyle menem bir þey iþte
Ateþi hem seni hem düþtüðü yeri yakar
Kalbin ferini keser
Ha!
Mübarek olmasýna mübarektir sevda
Ama þarap gibi yýllandýkça zulüme ram ettirir
Lütfen!
Kalbini taþýyan
Sol göðsüne iyi bak
En büyük felaket kalbinde
Beþ harfin silindiði yerdir
Ýstersen zorlama þansýný
Kader zar atmaz!
Belki kavuþmaktýr sevdanýn felaketi
Sevda alýp baþýný gitmektir belki de
Belki de gerçek sevda, ayrý dünyalar arasýndadýr
Gel be sevdasýna sahip
Yüreði saðlam dost!
Al hasreti sevdana sar
Bütün þiirleri sil baþtan
Koçak duldasýnda maðrur saklamaz
Ara sýra býrak yüreðini nadasa
Desinler arkandan
Ne þanssýz adammýþ
Ýmaný gevremiþ sevda çekmekten
Þimdi azýcýk bana müsaade
Seni Allah’a ýsmarladým!
Beni takma kafana
Sevdadan torpilim var
Bir daha ki yýl bugün geldiðinde
Ýyinin ve kötünün ötesinde
Karanlýðýn olmadýðý bir yerde
Beyaz kuþlarýn gagalarýndan
Þiir topla benim için…
KAYIP YALDIZ