Küresel (eğitim) standartları- 284 - ardahan öyküleri

• 5 Haziran 2012 Salı 16:41:12

Avrupa standartları ,
Küresel standartlar,
Evrensel standartlar.
Bu ışıklar altında: Eğitim standartları var.
Yani öğretmen standartı
Öğrenci standartı
Okul standartları artık mevcut.
Öğretmen standartlardan haberdar.
Bir yol ile kavrayabiliyor.
Öğrenci haberdar olmadığı gibi bilmiyorda.
Nedir bu standartlar:
Eğitim ve öğretim’e hazırlık şeyleri.
Dinlemek.
Yoklama vermek.
Kendini hazırlamak.
Kendini kontrol etmek.
İzin alarak konuşmak.
Öğretmenine hitapta sosyal dil kullanmak.
Öğrencilerimizin standartlardan haberdar olmaları ve öğrenmeleri. Bu standartlara sahip ülkelerle kıyasta, rekabette avantaj mı, dezavantaj mı olacak?
Sakin ders dinleme. Kendini sevk ve idare etmede öğrenciye standart davranışların kazandırılması. Temel davranışları kazanmış öğrenci, hayatını kazanacaktır.
Alvin Toffler, Amerikalı Tarih filozofudur. Eşi Heidi Toffler yazdıkları kitapları sen yazdın ben yazdım dememe tevazuu ve diğergamlık ile yazıp- çizen iyi iki filozofturlar.
Alvin Toffler’ın görüşü: Küreselleşmenin başladığıdır. Tarihsel kategori: Küreselleşme somuttur ve gerçektir.
Üçüncü dalga dediği. Bilgi çağı, sanayi çağının bitişiyle başlamıştır ve sanayi çağını bitirense bilgi olmuştur.
Toffler’in dünya görüşü şu modelle daha iyi anlaşılacaktır.
Güneş Tanrıçası: Ameratsu, Omi- kami... Güç tanrısıdır. Omi- Kami teslistir ve oluşturan şeylerse: KILIÇ- MÜCEVHER- AYNA’dır.
Kılıç, mücevher ve hepsinden değerlisi bilgiyi simgeleyen AYNA’dır.
Bilgi artık Hümanist Uygarlığın şiarıdır. Ekonomi ve ticarette bu şiardan ayrı tutamaz kendini. Marketler, şirketler, ürünler, sanat, eğlence, metafizik herşey ama herşey bu tesirat dairesindedir.
İyisi mi biz bu olguya; KÜRESELLEŞME diye bir kavramla hitap edelim çıksın gitsin gündemimizden. Küreselleşme mülkiyetlerden tutunda, Yeni mülkiyetlere değin sembolik ekonomik değer olup çıkıyor. Bilgi data-base’den, eski kocakarı bilgilerden, metafizik bilgiye veya astro-fizik bilgiye değin geniş spekturumda herşeyle bilgi ayna simgesinde ki bilgidir.
"Sağ elimde elma var; sol elimin avucunda olmayan meyve ne?"
Bakır telleri taşıdıkları enerjiyi büyük oranda telef ediyormuş. Bunu bilmek bir bilgi. Bunu gidermek yine bir bilgi.
Ham bilgi teknolojisize oluncaya değin her vechesiyle bir bilgi.
Alımı satımı yine bilgi.
Standart oluşturma ilkesi iki ayrı anlayışla anlaşılmaktadır.
Tekil biçimde anlamak gelişmemiş ülkelerde tıpkısı gibi yapmaktır.
Standartlaştırmak tekleştirmek gibi anlaşılmamalı.
Milli Eğitim okulları, eskiden tabela kaosu yaşardı. Bir standartla ilkeleştirildi. Dikkatle anlamamız gerekir. Tekilleştirilmedi. Standartlar kriterler üzerinden yorum, yön, renk, büyük, küçük, dayanıklılık ve malzemede serbestiyette yorumlamakla
serbest bırakıldı.
Standartları ve standart’ın kendisini tekil ve tek dogmatik birşey gibi anlamamalıyız. Standart sonuçta amaç değil araçtır.
Standartlarda AİM’i ve İNSTRUMENT’i iyi ayırmamız gerekir.
Eğitimde amaçları ve araçları karıştırmış bir mesel üzerinden konuşalım.
Norveçli felsefe öğretmeniyle Mısırlı felsefe öğretmeni karşılaşır. Hoşbeş’ten sonra. Mısırlı araçsal ne varsa anlatır. Oğlanı everdim der. Babama dükkan açtım. Davarım var. Celebe mal-davar sürdüm vs.vs. vs. Tek bir eğitim kelamı ağzından çıkmaz.
Norveçli felsefe öğretmeniyse: Habire felsefe ekollerinden anlatır. Wittengstein’i çok sevdiğini söyler. Onun iki evresini açar, anlatır. Oyun evresini resim evresinden iyi bulduğunu söyler vs.vs.vs.
Mısırlı felsefe öğretmeni en sonu dayanamaz patlar:
- Ya sen ne biçim adamsın der. Sabah beri ne söylüyorsun bana hemşerimmmm! Ey! Acından ölcen ölcen!..
Norveçli buna hayatın boyunca ne kazandın? der. Madem araçsalı hep önledin ( Önceledin), ne kazandın, ne? der.
Mısırlı şişine şişine:
- 30 bin dolar gibi bişey der.
Norveçliyse, sen araçsalı önledin 30 bin dolar kazandın. Ben amaçsalı önledim: SOPHİA’NIN DÜNYASI felsefi romanı, sınıflarda öğrencilerimle yıllar içinde çalış, çabala yazdım. Öğrenci yetiştirdim. Hem aydınlandım, hem sevap aldım, hem de 100 milyon dolar kazandım; bu çocuklara öğrettiklerimden, der.
" Daha ne diyem baba!" demiş Norweian man!



Yalçıner Yılmaz
Uzman görsel sanatlar öğt.
29-12-2010, gebze