- 2965 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
Yalnızlığın Üzüm Bahçesi
Yalnızlığın Üzüm Bahçesi
“Topla, topuklarındaki gözyaşlarını atlasa gelin olma vakti” derken içimdeki sesin cılız sağanağı, sessizliğin kumanyasından birkaç cümle ruhumun havzasında telli duvaklı kurgular hazırlıyordu avuçlarımdaki dünyaya. Kendimle hasbihal hasretini yine hüznün sadakatindeki gölgelerle doyuruyordu an! Zamandı aslında yüzleşmenin en hırçın fırtınasını besleyen. Yanardağ ağzında büyüyen çiçeğin yaprağına yaşamı sağabilmekti belki de cesaretin yalnızlık ile savaşındaki isimsiz sesi.
Sıvası dökülmüş duvarın nemli ve küflenmiş tarafına takıldı gözüm! "Bir dokunsan yıkılacağım" çığlığını saklıyordu titreyen duruşunda. Yanından gelip geçenler onun bu kaçınılmaz çaresizliğine umursamadan bakıyor ve hayatlarına devam ediyorlardı. Belki de kendi yürek ülkelerindeki kaçınılmaz olanı kokluyorlardı duvarın gerçeğinde. Ruhumun yatalak düşlerine kan veriyordu duvarın çaresizliği. Çıkmazına benim yalnızlığımı zerk ederek küflerini kurutacak gibiydi. Yalnızlığın çöpçatan tınısı sanki duvar ile aramda bir söz kesecekti.
Yüreğimde dünden kalan son hayal kırıklığını da alıp cümlelerimin en güçlü ırmağını akıttım duvarın en küflü yerine. Güvercinin göğün göğsüne sadakati kadar yaklaşmıştık birbirimize. Sanki duruşu değişmiş, sanki nemli yanlarını içimdeki kıyamet kurutmuş, sanki enkaz sızılar üreten çaresizliği benim ırmağımla can bulmuştu.
Güneşin saçlarından akan inanca aşk seferi bu iki garip akışı destekler gibiydi. Yalnızlığın bize bakan şaşkın penceresinden safrasını kusuyordu bencillik! Evvet sadece kendini düşünebilecek kadar sığ olan tüm anlamlara inat, bir duvarın bedenine ruhunu sağıyordu yüreğimdeki en canlı karınca ordusu.
Afrika’daki aç çocukların kursağında büyüyen bereketi çalan bencillik, Filistin’deki çocukların kanlı düşlerini esir alan bencillik, Asya’daki sarı yalnızlığın tenine bağdaş kurmuş bencillik bayrağını indiriyordu sanki içimin göğünden utana sıkıla!…
Duvar nemli duruşuna ve küflü salınışına veda ederken ben yaşamın gözlerine mezar olacak kadar iyi hissediyordum kendimi. İçimdeki bu devinim avuçlarımda sıkı sıkı tuttuğum mavi bilyenin parçalanmış kırıklarında anlamını arıyordu!
Ne tuhaf! Duvarın cansızlığına canım can olurken içimdeki ırmağın kuruduğunu ama kuruduğu yerde yüreğimin sonsuzluğa göz kırptığını hissettim...
Mehtap ALTAN
Haziran2012
YORUMLAR
ne mutlu sana mehtap! ne mutlu ki yüreğin, duyarlı gözlerin var.
bunların hiçbirine sahip olamayanları biliyorum ben.
Mehtap ALTAN
teşekkürler Sevgili Selin/im...
Çok hoş bir tarz. Denemelerde seviyorum dizelerle cümlelerin sırdaş arkadaşlığını... Öyle güzel yazmışsınız ki; sizde dizeler ve cümleler dost olmuşlar artık...
Değerli kaleminizi sürekli okumak umuduyla...
Selamlar...
Mehtap ALTAN
onların dostluğu edebi rüzgârı estiyor içimdeki sessizliğe...
çok teşekkür ederim değerli düşünceniz için...
başlık bile beni düşündürmeye yetti..
kendi üzüm bağçemi düşündüm..
sonra yazıya döndüp..
çok güzel bir anlatım..
tam mehtapça..
sevgilerimle..
Mehtap ALTAN
teşekkürler Sevgili Sevilay...
Yalnızlığın Üzüm Bahçesi
o üzüm bahçesi hepimizin
çünkü o bahçede büyüdük..
kerpiç kokulu yaşamın semavi kokulu düşü!
ey hüzün ben de seni okşadım
Farid Farjadla renklendirdim düşlerimi
şimdi küçük çocuklar çocuklar var ayak diplerimde
bağırıyorlar hep bir ağızdan
Yeniden yeniden yeniden!!!!
Kutlarım Mehtap hanım
Mehtap ALTAN
teşekkür ederim Sevigli Nilgün...
Kaleme aldığınız güzel yazınızı kutlar sevgiler sunarım değerli kardeşim,,,,
Saygı selamlarımla.
Mehtap ALTAN
Davidoff
dedi ki karıncalarına siz tenimi titreten ruhumun yalnızlığına ortak olan gece arkadaşlarım
-dokunuyorsunuz ve ben ağlıyorum
nasıl güzel karınca monoloğu
yalnızlık üzüm bahçelerinde gece yıldızları sarar
.
Mehtap ALTAN
sevgiyle...
lacivertiğnedenlik
Novalis der ki : “ Kalp, dünyanın ve hayatın anahtarıdır ”
Acaba bizler kaç duvarda kaç kapıları görürüz görmezden geliriz. Anahtarı cebimizde yüreğimizde olan kaç kapının önünden eşiğinden teğet geçeriz…
Ruhlardan süzülen hüzün gözyaşlarıyla duvarlarımız gam yüklenir de içimizde yığılır kim bilir.
Öylece muhteva derinliği olmaksızın sığ yanlarımıza sineriz kim bilir.
*
*
*
Güzel, oldukça güzel bir yazı idi Sevgili Mehtap.
Kaleminin hüzün mürekkebinden damlayan dizelerin renginde kamaştı gözlerimiz.
Mehtap ALTAN
ve başlar asıl hikâye için depolanacak sözlerin dua cephanesindeki sayıklamaları...
Sevgili nâ-gehân teşekkür ederim çokk ...
Mehtap ALTAN
özel bir çabam olmuyor imge konusundaki yoğunluk için, kendiliğinden konuk oluyor imgelerim cümlelerimin toprağına...
daha duru yazmak daha az edebi etmez elbette yazıyı...
çırılçıplak, dupduru yazılar vardır en edebi dille yazılmıştır...
yazılarımı okurken yorulanlardan şimdiden af diliyorum...
ayrıca düşünceleriniz için teşekkür ederim...
glenay
Yazılarınız,yorumlarınızı seviyorum yine de, iyi günler...
Mehtap ALTAN
sevgimle Pınar...
Mehtap ALTAN
acısın ki pişmeye devam edelim :(
sevgimle...
kirik döküktüm iyi geldi bu yazi...
kiralim aynalari
kendimiz bile görmeyelim
icimizin derin izlerini...
özlenen sonsuzlugun duvarlarina sesimi carpiyorum
dökülüyoruz iste yildiz yildiz...
......
bu kadarina yetti nefesim...
sevgimle
...
Mehtap ALTAN
kıralım tüm aynaları...
hatta çiziklerini öpüp avuçlarımızın dudaklarımızın limanında susalım ...
teşekkürler...
sendeki yetileri kıskanıyoruz...usta....çok farklı ve güzel yazıyorsun...saygılar sevgiler
Mehtap ALTAN
teşekkürler ayrıca...
Yine çok hoş ve betimlemelerin sarhoş ettiği bir paylaşımdı. Teşekkürler sevgili Mehtap Hanımcığım. Sevgilerimle...
Mehtap ALTAN
"Duvar nemli duruşuna ve küflü salınışına veda ederken ben yaşamın gözlerine mezar olacak kadar iyi hissediyordum kendimi. İçimdeki bu devinim avuçlarımda sıkı sıkı tuttuğum mavi bileyenin parçalanmış kırıklarında anlamını arıyordu!
Ne tuhaf! Duvarın cansızlığına canım can olurken içimdeki ırmağın kuruduğunu ama kuruduğu yerde yüreğimin sonsuzluğa göz kırptığını hissettim... "
sana birşey söyleyeyim mi canımıniçi hatun ..?
ben bu iki paragrafı kelimesi kelimesine,
noktası noktasına seninle daha önce birebir yaşadım sanki...!
ben boşuna korkmuyorum bu rüyalarımdan ya...:)
sevgimle çok çok...
Mehtap ALTAN
zira yürekler arası kesintisiz akışın duygusal ritmi bence bu rüya...
ne dersin...