Ben de düşündüklerimi söyleyeyim. Başbakan kendi eşine karışabilir ancak. Kadınların kendilerini ve sadece ailelerini ilgilendiren bir konuya karışamaz. Gündem değiştirmek, kanun çıkarmak adına bile olsa. Kadınları önemsesin, onlar grev yapan işçilerden daha dirençlidir, karşı durmada.

Sözgelimi ben oğluma hamile kaldığımı anladığımda eşimle anlaşamadığımızı gördüğüm için bir an acaba çocuğu aldırsam mı diye düşündüm. Dışardan hiç kimse benim özgürlüğümü engelleyemez.. Hele diğer kardeşten falan hamile kalanları saymıyorum. Kürtaj kaldıramazlar,
kaldırılırsa başbakanı kadınlar oturduğu koltuktan çok güzel kaldırırlar..

Selâm ve saygılar..

hocam yazınızı okudum ancak susuyorum bir taş atılmış kuyuya çıkaramıyorum saygılarımla selamlar

Sayın hocam,
Bu yorumu yazıp yazmama konusunda çok tereddüt ettim. Yazınızı birkaç kez okudum. Yazının ana fikri kürtaj veya sezeryandan çok hoşunuza gitmeyen bir resim ve bu resmi yayınlayan meslektaşınıza duyduğunuz öfke. Fakat sanırım asıl sebep şu satırlarda gizli;

"Kamu malı olmadığını söylediğiniz şey gerçekten de sadece size mi aittir? Haydi onu Yaratan’a inanmıyorsunuz - Ki inanmadığınızı zaten ateist forumlara yazdığınız ve paylaştığınız yazılardan, paylaşımlardan biliyoruz- Onu anladık da öyle bile olsa..Yani onu bir yaratan olmasa bile o sadece size mi ait?"

Bir insanın inancını sorgulamak, sizinle aynı şeyi düşünmediği için onu aşağılamak hatta satır aralarında okuyuculara hedef göstermek, ateist olmanın ahlaksızlıkla eşdeğer olduğunu ve bu tip insanların her şeyi yapabileceğini ima etmek ne kadar etiktir bilemiyorum. Bu yazının muhatabı olan kişi sizin yazılarınızı takip etmektemidir size cevap verebilir mi? bunları da bilemiyorum. Şu ana kadar yapılan yorumlar arasında göremedim.

Bu resim facebookta benimde sayfama geldi. Benim sayfama geldiğine göre arkadaş listeme girecek kadar değerli bir arkadaşımdan geldi demektir. Evet resim ilk bakışta itici ama bazen içinizden taşanları başka türlü ifade etmeniz çok zor. Üstelik hedefe de ulaşmış ki buraya kadar taşınmış.

ne derim ben bu yazıya şimdi
güzeldi
yalnız çok kızıyorum devletin bütün işleri bitti ve sezeryan ve kürtaj işi kaldı
hey Allahım sana sığınıp sabrını diliyorum
bakalım altından neler çıkacak bu sadece milletin aklını oyalamak
bir zamanlar türbana takmışlardı
neyse
hayırlı cumalar arkadaş saygımlasın herdaim

Sami öğretmenim, Yazınızın başında yazmış olduğunuz cümleleri okuyunca" beni aşar" hangisi Sami beyi aşmayacakta yazacak acaba dedim.
Size Saygım sonsuz değerli öğretmenim ve o kıvrak zekanızla konularıda oldukça espirili ve akılda kalacak şekilde işliyor ve aktarıyorsunuz.
Ancak bu yazınızda(kadınım savunmamı yapmalıyım) Göz ardı edilmemesi gereken en öneli konu "kürdaj" a sebeb olanın iki kişinin yaptığı faaliyeten olduğunu unutmamak gerektiğidir.

Kürdajın serbest olması, yapılması demek, sexin alenen yapılması, kadının canının istediğine he demesi, çocuk olursa nasıl olsa aldırırım demesimi acaba?

Bir kadının Rahmine ilk düştüğünde çocuk, o Kadının fizken, ruhen nasıl değiştiğini ancak bir kadın anlar ve bunu Bir erkeğin idrak etmesi, anlaya bilmesi imkansızdır.( hep derlerdi bize anne olmadan anne ne demek anlayamazsın ve bu gerçekten anne olunca anlaşılan bir duyguydu) Bunun gibi, Bir erkek çocuk doğurmanın ne demek, rahimde bir parçanızın oluşuma geçtiğini hissederek onu "istemiyorum demek,onun yok oluşuna müsade etmek" ayrıca canınız yanarak bu eylemi gerçekleştirmek ne demek,bin vatlık bir empati yeteneğinizde olsa anlayamazsınız çocuk doğurmadan ve buda imkansızdır.
Hal böyle olunca, pisikolojisi alt üst olmuş, canının bir parçasını kaybetmiş olan bir kadının "bedenini göstererek bu bana ait kimse karışamaz demesi" o kadının erkeğe gizli isyanıdır. Madem ben yaşıyorum bütün acıları bir anlık zevkin (ki buda tartışılır.) sonunda ve sebep olan ikinci kişinin öyle yada böyle umurunda dahi değilim, bu durumuda Nüfüsun yaşlanacağı korkusunu bahane eden ve devleti yönetmek isteyen bir Erkek bunu gündem yapamaz "BEN KAMU MALI DEĞİLİM" işte ozaman çıkar ortaya.

Eğer çocukların doğmasını istiyorlarsa, nüfüsun gençleşmesini istiyorlarsa Kürdaji yasaklayarak değilde, o çocukları doğuracak ve büyütecek olan her anneyi, koruma altına alarak, yardımı esirgemeyerek, doğuma teşvik edilmeli. Ancak o zaman (piç olan olmaz her spermin sahibi bellidir) çocuklar dünyaya gelir telef edilmeden ve babası dahi sahip çıkmasa Kadın tek başınada büyütür CANPARÇASINI...diyeceklerim daha çokta ben burada kesiyorum. SİZİN BENİ ANLAIĞINIZI umuyorum.. Siz zeki bir insansınız.

İnsanların inançlarının bu meseleye Alet edilmemesi düşüncesindeyim. Allah isteyenin yüreğine, sevgisinide korkusunuda koyar zaten. İstemeyeninde kulağını sağır, dilini Lal ve kalbinide taş eder.

SAYGILAR SAMİ BEY.





inci* tarafından 6/1/2012 9:40:16 AM zamanında düzenlenmiştir.

Sevgili Hocam

Elbetteki kamuya ait değildir kadınındır eğer siz kamuya açmadıysanız sizindir. Onunla ilgili verilecek kararlar da sana ait olsun ama rahmine düşen bebeğin canlının adına sen nasıl karar verebilirsin. Senin keyfin için, sen hamile kalmaya hazırken ama doğurmaya ve o çocuğun sorumluluğunu almaya nasıl hazır olmuyorsun. Sen, özgürlüğünden, keyfinden, taviz vermeyeceğim diye kürtaj olmak benim hakkım diyorsun kendine hak görüyorsun da o canlının yaşama hakkı yok mu? Doğmamış diye o canlı bir insan değil midir. Ha 20 yaşında birini öldürmekle ha doğmamış bir bebeği öldürmek aynı derecede cinayet değil midir?

Bence insanlar bir eylemde bulunuyorlarsa iyi veya kötü sorumluluğunu alacaktır ve almalıdır.

Tecavüz, ensest ilişki sonucu hamile kalınan çocuğu doğurmak o işte annenin tasarrufunda olmalıdır. Kadın istemiyorsa ve kürtaj yasak olduğu için doğurmak zorunda kalıyorsa o da anneye yapılacak bir cinayettir.

Hamileliklerde annenin sağlığıdır ast olan eğer annenin sağlığı tehlikedeyse elbetteki kürtaj olmalı bir canlıyı kurtaracağım derken başka bir canlıyı öldüremezsiniz.

Bana göre eğer ana rahminde çocuğun sağlığı ve gelişiminde bir anormallik varsa eğer engelli doğacaksa çocuk anne ve babaya danışılmalı bebeğin sorumluluğunu ömür boyu taşıyabilecekler mi diye sorulmalı ve kararı anne babaya bırakılmalıdır. Bunda da kürtaj hakkı anne babanın tasarrufunda olmalıdır.

Diğer türlü keyfi sorumluluklardan kaçılarak yapılan kürtajlar bana göre cinayettir. Bu benim fikrimdir.

Bana bir kadın gülerek 8 tane kürtajım var çocuk aldırdım demişti ve benim kanım donmuştu.

Sezeryan ise tamamen annenin tercihine bırakılmalıdır bence ama normal doğum her yönden en sağlıklısıdır.

Yine çok uzun oldu özür dilerim hocam
Sevgiler selamlar

rene descartes diyorki.....düşünüyorum.....öyleyse varım.....saygılar hocam

Sami bey takdir ederek okudum yazınızı yüreğiniz var olsun tebrikler, sevgiler...