- 668 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞANTIMDAN FIKRALAR-12
Arkamda Bir Milletvekili Kızı
Çalıştığım şirkette masalarımızın yerleşimi gereği arkamda oturan bir bayan mühendis vardı. Seçimde babası milletvekili seçilmişti. Şirketteki oturuş şeklimizi babasının milletvekili seçimiyle birleştiren şu espriyi yapmıştım;
“Hep arkamda bir milletvekili kızı olsun istemiştim…”
% 50 İndirim
Aralık ayı ortalarıydı. Üzerinize afiyet, bir özel hastaneye yolumuz düşmüştü. Hasta muayene ücreti 1.5 milyon TL, o zamanın parasıyla. Bir de büyük puntolu afişler asmışlar duvarlara; “yılbaşından sonra %50 indirim” yazıyor. “Ne güzel” diye düşündük. Zaten bu 1.5 milyon bile diğer hastanelere göre ucuz iken bir de %50 indirim olacaktı.
Ancak yılbaşından sonra hasta muayene ücretinin 3 milyon olduğunu gördük.
“E! Hani %50 indirim olacaktı?” diye sorduğumuzda şu yanıtı aldık;
“6 milyon yapacakken 3 milyon yaptık. Böylece % 50 indirim yapmış olduk.”
Ne güzel değil mi! İstersek bir ekmeği 10 milyona satıp = 90 indirimli diyebiliriz.
“100 milyon yapacakken 10 milyon yaptık” demesi kolay nasılsa…
Bizi İzlemeye Devam Edin
Şu TRT’nin tekelinden kurtulmuştuk hani, özel kanallar yayına başlayınca. Yalnız yayın saatleri bir türlü tutmazdı. Gazetede yazanla veya sabah söylenenle akşamki yayının saati tutmamasını anladık da… Bir de şuna tanık olmuştum; Saat 21.30 olmuş, beklediğimiz program henüz başlamamışken ekranda alt yazı geçiyor;
“Filan program saat 21.00 de, yalnızca bu kanalda. Bizi izlemeye devam edin.”
Yapmazsa Daha Fazla Dövüyormuş.
Hani çok zalim insanlar var ya… Çocuklarını hep döver. Dediklerini yapsa da yapmasa da…
Peki, öyle bir adama şu soruyu sorduğumuzu düşünelim;
“Bakıyorum ki çocuğunu dediklerini yapsa da yapmasa da dövüyorsun. Peki, o zaman neden dediklerini yapıyor ki?”
Korkarım ki şöyle bir yanıt alıyoruz;
“Yapmazsa daha fazla dövüyorum.”
Reçelin Köpüğü
Bir TV kanalında telefonla katılarak yapılan bir yarışma programı vardı. Bir kadın izleyici arıyor ve TV’deki sunucu ile aralarında şu diyalog geçiyordu;
“Şimdi size sorunuzu soruyoruz. Reçel kaynatıldığı zaman üzerinde köpük oluşur. Bu köpüğün oluşmaması için reçelin içine patates atarız. Doğru mu yanlış mı?”
“Doğru”
“Ama dikkat edin efendim. Reçelin içine patates atılır mı? İsterseniz soruyu tekrar edeyim;”
Soruyu tekrar ediyor ve kadın izleyici yine aynı yanıtı veriyor.
“Doğru.”
“Ama hanımefendi hiç olur mu? Reçelin içine patates atılır mı?”
Uzatmayalım, yanlış dedirmek için bayağı uğraştıktan sonra nihayet izleyici beklenen yanıtı veriyor.
“Yanlış”
“Hah! Bravo, tebrikler. Bildiniz ve ikramiyemizi kazanmaya hak kazandınız. Reçelin içine hiç patates atılır mı? Yemeğin tuzunu azaltmak için kaynatıldığında içine patates atılır. Reçelin üzerinde köpük oluşmaması için üzerine birazcık sıvı yağ konur, değil mi?”
Şifre
Mehmet Ali Erbil’in sunduğu telefonla katılınan bir yarışma programı. Program sırasında verilen şifreleri kaydeden yarışmacılara bu şifre soruluyor. Telefonla katılan yarışmacımız bir teyze. M.A. Erbil ile aralarında hoş peşten sonra şu diyalog geçiyor…
“Teyzeciğim, ilkönce sana söyleyeceğim rakamı yaz, bir yerde dursun. Rakam şu… Yazdın mı?”
“Evet yazdım.”
“Tamam. Kolay görebileceğin bir yerde dursun. Şimdi şifremizi söyler misin?”
“Bilmiyorum.”
“Teyzeciğim, o sana söylediğim rakamı görüyor musun? Ne yazıyor orda?”
Teyze rakamı okuyor.
“Şimdi şifremizi söyler misin?”
“Bilmiyorum”
Bu diyalog bayağı sürer. O rakamın şifre olduğu dışında her şeyi söyler Erbil. Nasıl olduysa sonunda şifreyi söyletmeyi başarır teyzeye ve ikramiyeyi de verir.
Hemen Üye Olun
Şifreli yayınla tanıştığımız yıllar… Futbol maçlarını şifreli izliyoruz ama o zamanlar Allah’tan basketbol maçları şifresiz. Ve Cine5 de şu alt yazı geçiyor.
“Filan takımla falan takım arasındaki basketbol maçı şifresiz sadece Cine5 de. Hemen üye olun.”
Anti parantez, şifresiz yayını izlemek için üyelik gerekmiyor.
Yemeği Mi Kadını Mı?
TV deki yemek yarışmalarını bilirsiniz. Hani şu masada yarışmacılar yemeği yerken suratlarını buruşturarak yemekleri zar zor ağızlarına götürürler. Amaç asla karın doyurmak veya Allah’ın nimetine şükretmek değil, yemekte kusur aramaktır. Fakat nedense bir yarışmada yemekleri hazırlayan kadının daha çok kıyafeti, hareketleri, yüzünün gülmesi, konuşması v.s. eleştirilir. Eleştirilerin yemek dışına fazla çıkması üzerine dayanamayıp şunu söylerim;
“Ya! Siz yemeği mi yiyeceksiniz kadını mı?”
Cenazeye Kim Gider?
Bu konuşmanın nasıl olduğunu tam anımsayamadım ama bildiğim şu ki, bir doktorun cenazeye gittiği haberini duymuştum. Hemen şu itirazı yaptım;
“Cenazeye doktor gitmez, imam gider.”
Değişen Birşey Yok
Hep bir kız çocuğum olmasını istemiştim. Eşimi ikinci doğumu için hastaneye götürdük (o zamanlar ultrason gelişmemişti) . Eve geldiğimde tüm apartman komşuları merak içinde merdivende bekliyorlardı. Beni görünce hemen sordular “ne oldu?” diye. “Değişen bir şey yok!” dedim. Komşuların meraklı bakışları arasında Cuma isimli komşum beni tebrik etti.
Esprilerimi iyi tanıyan komşum bu sözümden bunun da erkek olduğu sonucunu derhal çıkartmıştı.
Öyle Konuşalım!
Lise yıllarımda bir arkadaşımla aramızda her şeyi ters konuşmak şeklinde bir alışkanlık oluşmuştu.
“Öğretmen şu konularda ödev vermedi.”
“Dün yazılı olmadık. Öğretmen 4 soru sormadı. Üçüncü soru da Elipsin teğeti konusunda değildi.”
Bu ve bunun gibi şeyler.
Bu diyaloglar sıkmaya başlamış olmalı ki arkadaşım;
“Öyle ters konuşalım artık!” dedi bir gün bana.
Tabi ki ters anlamda düşünmek gerekiyor.
(devam edecek)
Kadir Tozlu
YORUMLAR
Günlük hayatımızın içerisinde ne de çok komik olaylar oluyor. Gerçekten. Günümüzde ne de çok insanlarımızın ihtiyacı var. Bu güzel notlarınıza. Tebrikler efendim.
superbaba
Çok teşekkür ederim.
Arkamda Bir Milletvekili Kızı
Çalıştığım şirkette masalarımızın yerleşimi gereği arkamda oturan bir bayan mühendis vardı. Seçimde babası milletvekili seçilmişti. Şirketteki oturuş şeklimizi babasının milletvekili seçimiyle birleştiren şu espriyi yapmıştım;
“Hep arkamda bir milletvekili kızı olsun istemiştim…”
Cenazeye Kim Gider?
Bu konuşmanın nasıl olduğunu tam anımsayamadım ama bildiğim şu ki, bir doktorun cenazeye gittiği haberini duymuştum. Hemen şu itirazı yaptım;
“Cenazeye doktor gitmez, imam gider.”
Çok güzeldi hocam yazan çoşkun kaleminiz ve yüreğiniz hiç susmasın saygı ve selamlarımla. hocam.
superbaba
Yorum için teşekkürler...
superbaba
Değerli yorumunuz için teşekkürler...
efendim herzamanki tadında fıkralardı haz alarak okudum emeğinize sağlık kutlarım sizi saygılarımla selamlar
superbaba
Yorum için teşekkürler.