- 740 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
14 Mayıs,"Demokrasi Günü" olmalıdır.
Ünlü hiciv ustası Neyzen Tevfik,
"Rızk için Allah kerim,fısk için Cevdet Kerim" der ya...
İşte ülkemiz için çok öneme haiz 14 Mayıs 1950 seçimleri tam da bu anlayışların "çatışması" içinde yapılır.
O yıllarda CHP’nin Sinop milletvekili olan Cevdet Kerim ,seçim konuşmalarında,"Söyleyin TBMM’nin Hasolarla,Memolarla dolmasına sizin vicdanınız razı gelir mi?" diye propaganda yapıp,seçimlere ilk kez "gizli oy,açık sayım "ilkesiyle girilir,sonucunda Cevdet Kerim’in korktuğu başına gelir!
O tarihte yapılan seçimde 487 milletvekilinin partilere göre dağılım şöyledir:
(DP :416,CHP :69, MP :1,Bağımsız: 1)
...............................
Ülkemiz 5 Haziran 1925’ten beri uzunca bir süre "tek parti"nin otoriter,zaman zamanda "totaliter" uygulama ve anlayışlarıyla 14 Mayıs seçimlerini "sağlıklı" olarak yapar.
Ve siyasi iktidar ilk kez kavgasızca ve olgunlukla el değiştirir.Bu önemli bir tecrübedir de.
20.yüzyılın büyük düşünürlerinden Karl Popper, "Demokrasinin erdemi,halka beğenmediği yönetimleri belirli bir süre sonunda ve barışcıl yollarla değiştirme şansı vermesidir." derken ne kadar da güzel demiş.
Burada durmak ve düşünmek gerek değil mi!
...............................
Ya bugün hala 14 Mayıs seçimlerini "karşıdevrim" olarak niteleyenlere ne denir ki?Bunlar olsa olsa Cevdet Kerim’in "ardılları" olup,halen halkı güdülecek "sürü" olarak gören anlayış/düşüncelerdir.
Bu arada Türkçe ezan konusuna da kısaca değinmek gerekir:
Ülkemizde 1932 yılında 18 Temmuz günü Diyanet İşleri Başkanlığını "genelgesiyle" Türkçe ezana geçilmiş,ancak 1939 yılında Türk Ceza Kanununun 526.maddesine bir ekleme yapılarak Arapça ezan okuyanlara ceza öngörülmüştür.
Ve dolayısıyla bu hükme bağlı olarak Arapça ezanın uygulanma şansı kalmamıştır.
14 Mayıstan sonra ilk yapılan şeylerden biri de Türkçe ezanın kaldırılması değil,ezanın aslına göre okunmasını kabul eden uygulamaya dönülmesidir.16 Haziran 1950 günü Meclis’te bu basit bir kanun değişikliğiye sağlanmış;TCK’nun 526.maddesine yapılan ekleme çıkarılmış,kanun değişikliği de 17 Haziran 1950 gün ve 7535 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
İlginç olan yanlardan biri de 69 CHP milletvekilinden,28 tanesinin buna destek vermiş olmasıdır.Yani yüzde 40 oranında...
Ancak bu kanun değişikliği ile 27 Mayıs "darbesi" arasında bağ olup,olmadığını anlamak için de Cemal Madanoğlu’nun şu sözüne bakmak gerekir:
-Ezan yeniden Arapça okunmaya başlandığında,ihtilalin tekerleği de dönmeye başlamıştı.
Ülkemizde bir yığın belirli gün ve hafta içi boş olarak kutlanmaktadır.23 Nisandaki "Milli Egemenlik "kavramının içinin doldurulup,geliştirilmesi için 14 Mayısın ele alınması ve bir "Demokrasi Günü" olarak kutlanılması gerekmektedir.
Seçimler ve çoğunluk demokrasilerde "her şey" değildir ama demokrasinin başlangıcı da maalesef budur.
Demokrasinin bir çoğunluk rejimi olduğunu kabul etmek -azda kalanların haklarını koruyarak-ve halkın tercihlerine saygı duymaktır ilk "demokrasi dersinin" de konusu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.