- 767 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
FELSEFE
Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat japonya sahillerinde bol
balık bulmak mümkün olmamaktadır. Balıkçılar, Japon nüfusu doyurabilmek
için daha büyük tekneler yaptırıp daha uzaklara açılabilmişlerdir. Balık
için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur.
Dönüş bir – iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği
kaybolmaktadır.
Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir. Bu problemi
çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları
kurdurmuşlardır.
Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava
deposunda
dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi.
Ancak Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyor ve
donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyorlardı.
Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar. Balıklar
içeride biraz fazla sıkışacaklardı, hatta, birbirlerine çarpa çarpa
birazda
aptallaşacaklardı, ama yine de canlı kalabileceklerdi.Japon halkı canlı
olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını anlayabiliyorlardı.
Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri
hareketli taze balığa göre lezzeti yine de etkilenmişti.
Balıkçılar nasıl olacakta Japonya’ya taze lezzetli balığı
getirebileceklerdi ?
Siz olsaydınız ne yapardınız ?
Hedeflerinize ulaşır ulaşmaz, mesela mükemmel bir eş buldunuz veya çok
başarılı bir firmaya girdiniz, borçları ödediniz v.s. Heyecanınız
kaybolmaya başlamaz mı? Aşırı çalışmanız gerekmiyorsa rahatlamaz mısınız?
Lotoda büyük ikramiyeyi kazananlar parayı savurmaya başlamaz mı ?
Japonların Taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir.
1950′lerde L.Ron Hubbart’ın gözlemlediği üzere “İnsanoğlu ancak hırs
iddiası içinde bulunursa anormal çabalar sarfeder.”
Ne kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğraşmaktan o
kadar
zevk alırsınız.
Problem sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adım adım çözebiliyorsanız
bundan da o derece mutluluk duyarsınız, heyecan duyarsınız ve enerji dolu,
canlı, ayakta kalırsınız.
Japonlarda balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak
içine küçük bir de köpekbalığı attılar. Bir miktar balık köpekbalığı
tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze
kalabilmişlerdi.
Buradan da görüleceği üzere problemlerden, uzaklaşmaktansa içine atlamak,
boğuşmak ve onları yenmek gerekir.
Problemimiz çok ve çeşitli olabilir. Ümitsiz olmayın. Onları tanıyın,
organize edin, kararlı olun, daha çok bilgi ve yardım desteği ile onlarla
savaşın.
Beyninize bir köpekbalığı atın ve nelere ulaşabileceğinizi o zaman görün.
MEHMET:AYVALIKLI