Susuyoruz.Konuşanlar işi azıya aldıkça artıyor suskunluğumuz.Konuşmaya kalksak susturucu lar hazır. Biber gazları, ağzı kapatıp götürmeler. .Bir sürü olmaya doğru yönlendiriliyoruz. Başımızda çobanımız takkesini geçirmiş başına her konuştuğu sözü, kendi hanesine büyük büyük harflerle kaydetmeyi iyi biliyor. Hocaları taa eskilere dayanır Atatürkzamanına. O zamanlar da bağnazlar Atatürk devrimlerine karşı çıkmıştı. Dış desteklerle sürdürüyor lar plânlarını. Yoksullukla, din afyonuyla yine uyutuluyor halkımız. Uyanıklar var elbette onlar da tıkılıyor kendi uydurdukları tutsakevlerine.. KONUŞMAYACAKSIN deniliyor resmi el den.
Unutmayın ki toplumda köklü değişiklikler yapmak isteyen her lider, yobazlarla meydan savaşı yapmak ve bunu kazanmak zorundadır.Öyle yapılmazsa, on, yirmi, belki yirmi belki 50 yıl sonra din adına hareket ettiğini ileri süren birisi çıkar, her şeyi altüst eder. -Mustafa Kemal Atatürk.
Yargının ele geçirildiği üniversiteler dahil bütün kurumların yandaşlaştırıldığı ,diğerlerinin korkutulup susturulduğu, silâhlı kuvvetlerin komutanları dahil olmak üzere darbe yapacak lardı plânlı oyunlarıyla tutsak edildiği ,tüm kurumların sindirildiği cezaevlerine tıkıldığı bir süreci yaşıyoruz.Vatandaşlar olarak da kendimizi tusakevinde gibi hissediyoruz.Bir baskı ve geriye gidimi, din adına ama dinle hiç bir ilgisi bulunmayan uygulamaları yaşıyoruz. Bu ne rejimiyse adını siz koyun. Cumhuriyet mi? Çoktan silindi kayıtlardan..
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İnsanlar doğar yaşar ve ölürler..Yalnız kendileri için değil başkaları içinde uğraş verip yaşayanlar hiç bir zaman ölmezler..Ölselerde geride bıraktıkları eserlerleriyle abideleşirler ve daima gönüllerde yaşarlar.Tekrar kutlarım selam ve saygılar başarılar..
gazete ve tv, den takip ettigim kadariyla o kadar cok destekci var, cumhuriyetimiz ilelebet yasasin diyen, illede vatanimizin kalkinmasi, refah Türkiye denen...peki yetersizmi kaliniyor yada kulak arkasimi bunca haberler yazilip cizilenler...korkarimki kimseler nasibini alamiyor bu elestirilerden yada haberlerden...guzeldi , manidardi yazin az ve øzdü manidardi...insaallah deveyi düze cikaririz canim,,,sevgilerimle, iyi gunler
İnşaallah canım arkadaşım.Kısa da olsa bir şeyler yazmak istedim. Dilerim susanlar azalır,istikametin neresi olduğu kavranır artık. Güzezel yorumuna çok teşekkürler canım,
Bütün mesele suskunluğa mahkum olmakta. “Beni alır götürür hapse atarlar, ailem, çoluk çocuğum ne yaparlar?.... Bu milletin enayisi ben miyim!.... Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diye düşünen ve kendine haklılık payı ayıran oldukça, bunların sayısı her gün biraz daha çoğaldıkça bu ülkenin başı en büyük belaya girmiş demektir.
Bir ülkede kaos yaratıp onu parçalamaya çalışanlar, önce bu korku fobisini yaratırlar toplum bireylerinde. Çaldıkları mayanın tuttuğunu gören kaos ve kargaşa yaratıcıları saldıkları korku ve yarattıkları endişelerin sonucu böylesine kötü etkilenmiş bireylerle aldıkça, her gün baskı ve kaosun dozunu biraz daha artırırlar. İŞTE BU GÜN ÜLKEMİZDE YAŞANAN TÜM OLUMSUZLUK LARIN NEDENİ “KORKU BELASINDAN” YAŞANMAKTADIR.
Korku, her canlı için ve birçok durumlarda söz konusudur ama, onunla yaşamak, sürekli korkunun etkisinde kalmak bir kader değildir. İşte TÜRK insanının yenmesi gereken en önemli olgularından birisidir korku." OYSA TÜRKLER OLARAK BİZE HİÇ YAKIŞMAZDI BU OLGU" Bu korkularımız yüzünden, ülkemize, insanımıza, tüm değerlerimize yapılan kötülükleri, haksızlıkları görmezden geliyoruz. Bu durum korku salanları, suç işleyenleri cezasız bırakıyor, haksızlık yapanların yaptıkları yanlarına kar kalıyor, imtiyazlı insanlar oluyorlar ve de suç işleme özgürlüğünü doğal bir hakmışçasına sahipleniyor, kendilerince hak edilmiş kural sayıyorlar. Ne kadar aşağılayıcı bir durum.
Sayısız toplumsal kurumlarımız ya yok edildi, yada işlevsiz bırakıldılar. İşlevsiz bırakılanların başında Eğitim kurumlarımız gelmektedir. Oysa en can alıcı, olmazsa olmazımızdır bu kurum. Cesur, bilgili,düşünebilen, kısacasın çağdaş ve yurtsever insanlar bu kurumlarımızda yetişeceklerdi. Bütün bu olumsuzluklar, yozlaştırmalar, önemsiz ve etkisiz kılmalar gözlerimizin önünde, bağıra – çağıra yapıldı. Ses çıkaran bir avuç idealist insanlarımızın gözlerine belirttiğiniz gibi biber gazı sıkıldı, coplandı, yerlerde sürüklendiler, hapislere atıldılar da hiç kimsenin gıkı çıkmadı. Peki nerede bu ülkenin aydınları…. CUMHURİYET nimetleri ve imkanlarıyla yetişmiş, mevki ve makam sahibi olmuş yurtsever, toplumsever insanlarımız neredeler?.....
Hiç kimse unutmasın, çok yakın zamanlarda bu günler dahi aranacaktır. Bu baskı ve kaos rüzgarları herkesi saracaktır. Hiç kimsenin “Bana değmez, bana ne, ben sağda ve selametteyim” deme lüksü yoktur. Sonsuz derecede haklı ve can alıcı, uyarıcı, çığlık niteliğinde duyulan yürek sesleriydi yazdıklarınız, Nazik Gülünay hanım içtenlikle, tebrik ve taktirlerimle kutluyorum sizi. Kemal Polat
Tüm içtenliğimle sizi tekrar tekrar kutluyorum değerli toplum ve CUMHURİYET SEVDALISI güzel ve cesur yürekli görevini tam yapan değerli ve aydın şairim NAZİK GÜĞLüNAY hanım. Kemal Polat
Son derece haklısınız,herkes bana neci oldu. Zaten çoğunluk ne olduğunun farkında değil. Bütün kurumlar ele geçirilmiş. Kimileri de sanıyorum bu durumdan nemalanıyorlar. Ceplerini dolduranlar, arsız, utanmaz kişiler de ayrı. Savaşı kapıya dayamışlar, vur patlasın çal oynasın sürüyor.Uykudayız halk olarak, diliyorum uyanmamız çok acı olmasın.
Vatanını seven yurtseverler tutsak. Kimse yeter artık diye elini masaya vurmuyor. Cumhuriyet ayaklar altında, bayramlar bile kaldırılıyor.. Uyan ey millet diye sokaklara çıkıp bağırası geliyor insanın.
Değerli yorumunuza taktirlerinize çok teşekkürler,
Yazarız çizeriz bıraktığın özgürlük yolunda Yok düşüncelerin önerilerin bazı kafalarda Örümcek bağlamış olsa da yurdumun dört bir yanı Vermeyiz senin kurtardığın bir karış toprağını
ATATÜRK AYDINLIĞI isimli şiirimden kısacık yorum olsun istedim..Tek kelime harika işte bu dedim sözün bittiği yerdeyim yüreğimden gelen duygu seliyle kutlarım devamın bekleriz....
Teşekkürler, ülkemiz bu kaos ortamındayken daha çok şiir ve yazılar yazarız. İnsanlarımızı bilinçlendirenler, korkusuz yurtseverler diliyorum çoğalır ve bir arı kovanından çıkarca seslerini duyururlar bağnaz ve bilinçsiz insanlarımıza..
Sevgili Nazik hanim, sizin gibi, haksizliklara karsi cikanlar oldukca, cok karamsar olmamak lazim. Elbette, bugün uygulanan baskici bir anlayis. Sag duyulu kamuoyu bunun bilincinde, Tarihin akisini zaman zaman sekteye ugratanlar olur. Nihayetinde, tarihin akisini, ileriye giden tekerlegini geriye cevirmeye gücleri yetmiyecek... Duyarlilik göstergesi, düsünsel yazinizi paylasmaniza tesekkür ederim. selam ve saygilarimla...
Bu konuda bilinçlenmeliyiz, ama herkesin diline biber sürülürse kim konuşup gerçeği anlatacak halka.. Umudumu son ana kadar diri tutacağım, elimden geleni yaparak..
Çok geniş kapsamlı konu artık siyasette değil rejimmiş demokrasiymiş Cumhuriyetmiş hak getire..
Artık öyle bir noktadayız ki ipin ucu kaçtı boşvermişliğin belli bir dozu vardır onunda ucunu bucağını kaçırdık 80 öncesi sonrası yaşanılanlarda ellerinde koz korkmaya o zamandan başladık cesur sesleri duyuracak basın yayın organları dahi susturlduysa ve tek iktidarın sesi duyuruluyorsa artık mucize bekleyen umutlarımız dahi söndü..
Çok karanlık bir tablo bilmiyorum ki ne söyleyeyim evlatlarımız için korkuyorum demekten başka.
Çok teşekkürler duyarlılığına. Kısacık da olsa değinmek istedim, bizler sustukça bastılar üstümüze. Ama bu millete inanıyorum yine de Sadece son ana bırakmasından korkum.. Her şeyi son ana bırakıyoruz çünkü.
Ben bu rejimin adını koydum: "Dikta." Bu konuda enson geçen gün iki şiir yazdım ama destek olan çıkmadı pek fazla, hatta biri 1 puan verdi:) Krallığa doğru gidiyoruz, Allah sonumuzu hayretsin.
Kutlarım gerçekleri dile getiren anlamlı makalenizi. Selam ve sevgimle.
İnsanlar o kadar vurdumduymaz, o kadar adam sendeci olmuş ki, bu tarz gerçekler karşısında fikir beyan etmeye bile korkuyorlar. Bir de bu iktidar sanki bir dînî kuruluşmuş gibi eleştirenlere neredeyse dinsiz gözüyle bakıyorlar:) Ve ben Allah'ı, Kur'anı ve Peygamberi çıkarları doğrultusunda kullanan, bu kutsal değerleri siyâsete ve hatta şiire bile alet edenlerden, dini sömürenlerden nefret ediyorum. Selam ve sevgimle.
Adını açıkça yazmadım ama belli. Siz yazmışsınız dikta diye
iki gündür ben de rahatsızlığım nedeniyle yazılanları okuyamadım. Şiirinizi okuyacağım. Nasıl 1 puan verbiliyorlar anlayamadım. Bu kişi sıfırcı ki biri lütfetmiş..
Bu bahsettiğiniz hususlar her dönemde mevcuttu efendim, sadece bugüne mahsus değil. keşke tarafsız bir şekilde her dönemde bu çarpıklıkları dile getirebilsek ama ne yazık herkes kendi fikrine muhalif iktidarları araştırma gereği bile duymadan acımasızca eleştiriyor.Tebrikler, önemli bir konuyu ustaca dile getirmişsiniz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.