HIRİSTİYANLIĞIN TARİHÇESİ VE BARNABAS İNCİLİ-8 (SON)
HRİSTİYANLIĞIN TARİHÇESİ VE BARNABAS İNCİLİ-8
Hristiyanlık Hz.İsa’nın havarileriyle birlikte Roma topraklarında yayılmaya başladı.Öncelikli olarak fakir halk tarafından benimsendi.Daha sonra yavaş yavaş elit insanlarda bu dini benimsemeye başladılar.Aslerler,lejyonlar yavaş yavaş hristiyan olmaya başladılar.Putperst Roma’nın kutsal günlerinde törenlere katılmaları istenen askerler zırhlı başlıklarına haç’lar takarak törenleri protesto etmeye kadar vardırıyorlardı.
Ordu içerisinde düzenin bozulduğunu gören zamanın Roma imparatoru Diocletian artık daha fazla dayanamayıp işe el attı.Hristiyanlara karşo özel bir yasa çıkarttı.Hristiyanların toplantı yapmalarını yasakladı.Lokalleri ya kapatıldı,ya da yıkıldı.Haç ve hristiyan işaretleri yasaklandı.Hristiyanlar devlet görevinde çalışamaz oldular.,askerlikte onbaşı olma hakları bile yoktu.Tüm bunlara rağmen hristiyanlar yazılı yasayı duvarlardan alay ederek söküp attılar.İznik’li hristiyanlar imparatorun oturduğu sarayı ateşe verdiler.Tüm bunların üzerine imparator Diocletian MS 24 Şubat 303 yılında çıkardığı bir yasayla hristiyanlığı Roma topraklarında yasakladı.Hristiyanlardan büyük bir kıyımla öç aldı.
Başlangıçta gizli bir dernek gibi örgütlenen hristiyanlar yeterince güce eriştikten sonra ,Roma yargısını ve yasalarını tanımamaya,kendi yasa ve yargı işlerinde yalnızca kilisenin yetkili olduğunu savunmaya başladılar.Hristiyanlık kısa sürede ayrı bir yasa ve yarg düzeni kurarak devlet içinde devlet oldu.Kilise örgütü Roma yargı düzenini dışlayan ikinci bir yargı düzeneği geliştirince “ hiç kimsenin haksız bulduğu bir yasaya baş eğemek zorunda olmadığı” ilkesini savunmaya başladılar.
Belli bir süre sonra Miladi 313 yılında yaklaşık 10 yıl önce imparator Diocletian tarafından yasaklanan hristiyanlık, İmaparator Constantinus atarafından meşhur “Milano Fermanı” yayınlanarak serbest bırakılıyor.Neredeyse 300 yıl boyunca yasaklamalarla engellenemeyen hristiyanlık,yasa dışı konumdan çıkartılıp İmparatorluktaki diğer dinlere tanınan özgürlüğe sahip konuma getirildi.
Roma İmparatoru Contantinus’un başkaldıran hristiyanları yatıştırmak amacıyla Hristiyanlığı benimsemesi hristyianları yatıştırmaya yetmeyince İmparator Gratianus’un miladi 380 ylında çıkardığı meşhır “ Selanik Fermanı” ile Roma imparatorluğunun resmi dini hıristiyanlık oldu.Bu aynı zamanda Katolikliğin Roma ya hükmetmesi anlamını taşıyordu.
Hristiyanlığın kabulünden yedi yıl sonra Romanın ilk hıristiyan imparatorlarından olan Augistina, hristiyanlıktan ayrılmış olan Mani mezhebine ait olan insanları yasadışı olarak kabul ediyor ve ellerine geçirdikleri mani mezhebine ait insanları diri diri yakıyorlardı.392 yılında ise İmparator Theodosius zamanında çıkarılan “İstanbul fermanı” ile hristiyanlık dışındaki tüm dinler yasaklanıyordu.Roma nın hirsityanlığı kabulu ile tek din,tek devlet kuralı ortaya kondu.Kilise Roma ya egemen olmaya başladı.Eski Yunan tapınakları Kilisye dönüştürülmeye başlandı.Hristiyan Roma hristiyanlık öncesi Yunan dininin yuvası olarak niteledikleri Platon akademisi ve Atina okullarını kapatarak bilime büyük darbe vurdular.Aynı zamanda Olimpiyat oyunlarına “eski yunan dinini yaşattığı “ gerekçesiyle son verdiler.Roma senatosundaki “zafer anıtı” eski Yunan ve Roma dinlerini anımsatıyor diye hıristiyan senato üyelerince ortadan kaldırıldılar.(1)
SONUÇ :
Doğrusu ve eğrisi ile yaklaşık 8 bölümdür sizlere hıristyianlık ve Barnabas incili ile ilgili derlediğim bilgileri paylaşmaya çalıştım.Şüphesiz kişi bilmediğinin cahilidir. Okuyup araştırmak ,gizli kalmış şeyleri açığa çıkarmak,doğru bilinen yanlışları,yanlış bilinen doğruları sorgulamak elbetteki güzel bir şeydir.Bırakın gündelik yaşantılarımızdaki hataları,inanan insanlar için büyük sorumluluklar yüklenen inanç sistemleri dahi yalan yanlışlarla dolu olabiliyor.Özellikle Eski ahit (Tevrat) ve Yeni ahit (İncil)’in içerisine sokulan o kadar çok yanlışlar var ki.Malesef bugün insanlar buna göre hayat sürüp,buna göre hayatlarını sürdürmeye gayret ediyorlar.Günlerce süren bu çalışmalarımdan maksat hakiki manadaki bir İncil veya Tevrat’ı çürütmek asla olamaz.Maksat yanlışlıkların farkına varılabilmesi için bir pencere açmaktır.Sanırım bende acizane bir pencere açabilmişimdir diye düşünüyorum.En azından tartışılması bile yeterli olabilir diye düşünüyorum.Elbetteki herkesin inancı kendinedir.Kimse kimsenin günahını yüklenici değildir.(Fatır-18)
Bugün bizim yanlış yoldadırlar dediğimiz hristiyanlığa mensup insan sayısı 2.14 milyar iken İslam dinine mensup kişilerin nüfusu 1,3 milyar’dır (www.etarih.net) .Bu durumda doğru yolda bulunanlar neden az gibi bir soru aklınıza gelmesin.Herkesin doğrusu kendisinedir.Peygamberler geldiği dönemde kendisine inananlar hep azınlık olmuşlardır.Bu onların yolunun yanlış olduğu manasına gelmez.Onlarda atadan,dededen onlara öyle inanıyorlardır.Sen içinde bulunduğun inancı layıkıyla yaşamaya bak.Sen önce karşındakinin dininden değil,öncelikle kendi inancını tam yaşayıp yaşamadığından sual edileceksin.
Sevgiyle kalınız..
5 NİSAN 2012 PERŞEMBE.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.