- 574 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MÂSUMİYET DİZGİNLERİ BOŞALTTI
Günah kokusunu teneffüs edeli kalbimiz, mâsumiyet dizginleri boşalttı. O denli âşinayız ki kusur satıp günah alma alışverişine, pişmanlığa açık kapı bırakmıyoruz.
Tövbeyi unutan dillerimiz var, hep yarın diyen nefsimiz. Çürümeye yüz tuttu dua tohumu. Açılmayı beklemede yorgun avuçlar.
Zehirli iğnesini batırıp gitti neme lazımlar. Sana, bana, herkese dokunup yine yaşamaya devam etmekte dost sandığımız yılanlar. Ruhu eylemsizliğe mahkûm ederek nefsi hükümran kıldık bedene.
Bilmem kimlerin kusuruna dedikodu kılıfını gülerek giydirirken, kendi kusurumuz görmezden gelinir umudunu taşır olduk. Zaman rüzgârı işlediğimiz günahların üstüne attığımız yalancı örtüyü yerinden kaldırıverir unuttuğumuz bir anda.
Tövbe zırhını kuşanmamış her tutarsız amel zamanın hışmına uğrayabilir.
Nihayetinde günah satıp ateş almaya gideceğiz bu durumda. Allah c.c.esirgesin cümlemizi.
İçimizde taşıdığımız, gözümüz gibi baktığımız, hiç çekinmeden aferinlere boğduğumuz nefs, gün gelir, öyle canavarlaşır ki şeytan bile hangi pabucu hangi ayağına giyeceğini şaşırır.
Bu arada sol yanımızdaki melekler dinlenmeye vakit bulamaz defter doldurmaktan.
Sağ cenahtan tepkiler gelmekte gecikmez doğal olarak, biz ne zaman mesai yapacağız diye.
Sevap yazmak için nasıl heveslilerdir kim bilir. Hep sola yatırım, hep odun taşıma, nedir bu böyle canım.
Biraz da ağaç dikin köşk inşa edin. Cennetin kapıları sevinç ve heyecanla açılıp, hayal kırıklığıyla kapanıyor. Cehennem kapıları ise kapanmaya fırsat verilmeden misafirlerini kabul etmeye başladı sanırım.
Cennet bülbüllerinin büyüleyici serenatlarına eşlik etmek dururken, şeytana hizmet karşılığında ateşi kazanmayı tercih ederseniz, bu durumda size diyecek sözüm olamaz.
Deneme yazacağım diye o kadar beynimin suyunu sıktım vakit bulursanız okumaya beklerim. Gözünüzü seveyim ziyan etmeyin