Saman/yol Ayrımında Kadın ve Erkek
’Erkekler Marstan Kadınlar Venüsten.’Son zamanlarda aklıma bu ayrı ayrı dünyaların insanıyız durumu takıldı.John Gray’in 1991’de çıkarmış olduğu,bu kişesel gelişim kitabı da neyin nesi?Biz erkekler ve kadınlar farklıyız.Adem babamızdan,Havva anamızdan bu yana buna itirazı olan bir insanoğlu var mı?Peki ya bütün bu farklılar,bizi sadece ayırmaya mı yarıyor?Farkılıkların birbirimizi tamamladığı söylemine ne oldu?Biz marslı erkekler,venüslü kadınların dünyalarına hiç mi ait olmayı başaramadık.Nesiller boyu bizi yetiştiren kadınlara,neden bu kadar yabancıyız?Bu kargaşa en çok kimlerin işine yaradı?Film yapımcılarının mı?Yazarların mı?Kadın kuşağının reyting kaygısı olmadan televizyon kurdu olan bizleri hipnoz eden yayın yönetmenlerinin mi?Modanın mı?Aşk doktorlarının mı?Kim bunun kaymağını yedi?Biz birbirimizin farklılıklarıyla uğraşa duralım.Peki ya bazı erkeklerin eşleriyle kavga edip gittikleri yer neresi?Belki amiyane olacak ama belki de başka bir kadının koynu.Teselli için venüs gezegenin sınırları içinde dolaşma hürriyetine sahip oldu o erkekler.Peki ya bazı kadınlar,eşleriyle,sevgilileriyle kavga edip tartıştıklarında,soluğu bir başka erkeğin omzunda ağlayarak almadı mı?Dünya büyük bir hızla değişiyor.Filmlerde,dizilerde erkek figürleri,etekli iktidarız diye bas bas bağıracak neredeyse.Yapımcıların hoşuna gidiyor tabi.Diğer yandan feminizm rüzgarları,New York’un caddelerinde ya da Londra’da Paris’te dünyanın diğer metropollerinde amansızca esiyor.Kadın hakları elbette şakaya gelmez,esprinin de su götürmeyeceği bir mevzu.O konu da suya sabuna dokunmamak lazım.Biz farklı olmanın ne işe yaradığıyla ilgilenelim.Biz erkeklerin futbol,arabalar,kadınlar ve daha nice konularların müdavimi olduğumuz gerçeği bir köşede dursun.Kadınların nitelendirdiği erkeklerin ilgi alanı yelpazesi bunlardır başlıca.Yemek yapan bir erkek neden bir kadına çekici gelir?Ya da tango,salsa,vals bilen bir adam neden karizma durur?Kadınların önemsediği şeylerin içi hep estetikle,duyguyla doldurulur değil mi?Bir erkek makarna bile yapsa,tüm ihtişamıyla kadını büyüler.Oysa biz yemek işini kadınlara ihale etmeyi,yüzyıllardır adet edindik.Doğru ya annelerimiz mutfağa sokmazdı bizi.Görüyor musun anne?Yemek yapabilmek ne kadar işe yarıyor?Güya erkek farklıydı.Doğanın ona verdiği gücü,iktidarı kullanacaktı.Peki ya şimdi ne oldu?İnce ruhlu olmamanın,bir filmde ağlamanın,herhangi bir sanatsal olayın içinde olmamanın bedelini ödüyoruz.Bu çok trajik değil mi?Oysa bir kadının farklılıklarını gözardı edip,onun duygularına hükmedebildiğimizi düşünüyorduk.Yıl 2012...Böyle kadınlar yok ya da sayıları azalıyor.Değişmeyi beceremeyen erkeklerse,kadınların hislerine,duygusal anlamdaki taleplerine ihtiyaç veremez hale geldiklerinde yalnızlık kaçınılmaz oluyor.’Erkekler Marstan Kadınlar Venüsten.’Kadınların gezegenindeyse,onlar yalnız olmak adına bizden güçlüler.Evet mutlaka erkeklerin sevgisine,şefkatine,sahiplenmesine ihtiyaçları oluyordur.Ya da öyle zannediyorum.Ha bu arada’Bizim korunmaya ihtiyacımız yok.Biz kendi başımızın çaresine bakarız.’diyen öfkeli kadın kalabalığının sesini duyar gibi oluyorum.Onları karşıma almak istemem kazara da olsa.Kadın duygusaldır,kırılgandır,detaycıdır,şüphecidir,sezgileri kuvvetlidir,ve kararlı olduğunda bir erkeğin canına okuyabilme potansiyeline sahiptir.Biz erkeklerin köşe bucak,gizlice ağladığı yerler şöyle bir dursun,onlar ağladıklarını hiç saklamazlar.Ya da en azından güvendikleri birkaç kişinin,onlara uzattığı mendile hayır demezler ve paylaşmaya başlarlar.Biz marslı erkekler,venüs uygarlığını parsellemeye uğraşırken,anlamsız direnişlerimizle onları anlamayı başaramayız çoğu zaman.Kırılgan hassas olduklarını unuturuz.Dünya değişiyor beyler,karşımızda susup dediklerimizi yapan kadınlar yok.Kendi soruları ve cevapları olan,mesleki idealleri uğruna hem marslıları hem de yine rakipleri olan venüslüleri bile karşılarına almaya hazır kadınlar artık.Alışverişten nefret eden biz marslılar,venüsün vitrinlerine şikayetçi yüzlerimizin yansıdığına şahit oluruz kimi zaman.’Çıkalım artık.Ne alacaksan al sevgilim’türevindeki serzenişlerle burnumuzdan geldiğini düşündüğümüz alışverişi,venüslünün burnundan da getiririz.Kadınlar alışverişi severler.Sıkıldıklarında kuaförlere gidip saçlarını değiştirirler.O arada da manikür,pedikür eşliğinde,venüslü olmanın zahmetlerini,zorluklarını anlatırlar.Biz marslılarsa bir kısmımız tabi,o arada kıldan tüyden şeylerle mars müridlerini etrafımıza toplayıp,venüste kazandığımız ‘duygusal’zaferlerimizden bahsediyoruzdur.Venüslü olabilmek nasıl bir şeydi?Biz erkeler hiç bilemeyiz.Uğranan tacizleri,sokaktan yürürken arkamızdan geldiğini sandığımız,büyük kalabalık şehirlerde,paranoyak hale geldiğimiz bir venüslü olmanın çekilmez halini bilebilir miyizki?Farklılıklar birbirini tamamlamak için değil midir?Allah,yüce yaradan Adem babamızı yarattığında,venüs için ya hiç planlar yapmasaydı?Düşünemiyorum bile...Farklılıkların bizi ayırması kısmıyla ben ilgilenmiyorum.Bunu kimseye faydası olmaz.Farklıyız işte...Niye bunu kabullenmeyip ayrı dünyaların insanıyız trajedisini sürdüyoruzki?Gazetelerin,moda dergilerinin yaptığı anketlerde arıyoruz kimliğimizi kimi zaman.Neden?Kadın ya da erkek,bu dünya bizim ellerimize bırakıldı.Biz marslılar futbolun fanatizmden.siz venüslüler kadın kuşağının hipnozundan kurtulursak eğer,belki birbirimizin farklılıklarını anlamak için,biraz daha zamanımız olur.Haa sadece futbol ya da kadın kuşağı değil sorun.Ben sadece iki örnek verdim.Tüketim çılgınlığının esareti altında,dejenere dünyanın kafa yeme boyutu gün be gün artarken,elbette sadece iki örnek durumu özetlemez.İşkolik eşler,aldatan eşler,paylaşmayan eşler,ayrı odalarda yemek yiyip,soluk alan,internet bağımlığıyla birlikte kendi varlığını fiberoptik kablolarla buharlaştıran,hiç dans etmeyen,sinemaya veya tiyatroya gitmeyen,restorantlarda donuk ifadelerle birbirine bakıp,hiç konuşmayanlar ve nice sebepleri saymıyorum bile.Bunun için sayfalar dolusu dökümanı,mars ve venüsün semalarından boca etmem gerekir.Farklılıkları lehimize çevirmek bizim elimizde.Kaanatimce iletişim...Hani uzmanların dilinde tüyün bile hayat bulamayacağı sihirli kelime var ya’iletişim’çözüm olabilir.Yahu bunca yüzyıl olmamış şimdi mi olacak diyenler,yarım asrı belki daha fazlasını devirmiş evliliklere sorun.Ya da ne haliniz varsa görün.Konuşup paylaşın işte...Benim bir kazancım yok.Yapımcı,şu bu değilim.Bu mevzuya geçici süre takmış,bu içeriğe göre cinsiyetim itibariyle bir marslıyım sadece.Umarım bu iki gezegene,tabi biz erkek ve kadınlar,farklı olmanın ayırıcı değil,tamamlayıcı olduğu hususunda mutabık oluruz.Aksi durumlar bizden çok bu konunun meraklılarını daha mutlu ediyor.Kapitalist dünya düzeninde,ayrı dünyaların insanları olma trajedisi,tüketimi ve neticesinde yüksek kazancı getiriyor kimilerine.Birileri cam gökdelenlerin tepesinde,purolarını yakıp bu kavganın bitmemesi için Karl Marx’a dua ediyordur.’Erkekler Marstan Kadınlar Venüsten’bu ikilemi iyi anlamak gerek.Belki bir ütopya ama...Dilerim ki,erkekler kadınları,kadınlar erkekleri oldukları severler.Farklılıklarını yaşayacağı ilişkinin tamamlayıcı ve zenginleştirici olduğu fikriyle hareket ederler.Eğer bu fark seni mutlu etmiyorsa,kendi gezegeninde domates yetiştirebilirsin.Bu konu da akıl verecek olan ben değilim.Kalbinin sesini dinle.Tamamlanmaya herkesin ihtiyacı olabilir.Yeter ki kendinize dürüst olun ve seviyorsanız inadı bırakın.Onlara söyleyin ayrı gezegenlerin insanları olmadıklarınızı...Bu trajikomik hikaye de bitsin.Sıkılmaya başlamadan...
Ziya Karakoyun
YORUMLAR
Çok düşünülmüş ve icerigi güzel detaylarla belirtilmiş bır yazı, tüm samimiyetimle kutlarım.Genellemelerin tamamı gercekleri yüzümüze vurmuş.
Her birey kadın ya da erkek birbirinden o kadar farklı ki.Aynı ailede yetişen ikiz cocuklar bile farklı şekilleniyor,hayata bakış açıları, yaşamlarında beklentileri farklı oluyor.Genetik yapıdan gelen karakteristik özellikler birazcık aileyle birazcık ta toplum sayesinde sadece törpülenebiliyor.Bu kapsamda ikili iliskilerde medya sayesinde oluşturulmuş bilinç altına oturtulmuş zihniyet devreye giriyor.Yani kadın diyor ki bana çiçek almaz ise veya pahalı bır hediye bana deger vermiyordur.Aslında doğduğunda bunu düşünmüyordu sadece bunu okuduğu dergiler, izlediği programlar boyle düşünmeye itti.Adam diyor ki amanın yıldönümünü unutmayayım alayım hediyeler yoksa vıdı vıdı baslar.Boyle bır düzen içerisinde sizin de belirttiğiniz üzere kar eden insan çok.Medya işlemekte, kadın ve erkek çıkmazlarda basit oyunlarda.Al gülüm ver gülüm, herkes tüccarlıkta doktora alacak noktada işletiyor beynini.Artık ne gercek ne de karşılıksız sevgi var ben size söyliyeyim.Para para para...bencillik bencillik bencillik...ben merkezcil yaşam tanımlıyor sevdayı günümüzdeki iliskilerde dostlukta da sevgili, karı koca olmayı da...Herkes bilinçli yapıyor ayrıca O'nun icin de kimse değiştirmek istemiyor ki düzeni degisebilsin...herkes birey olarak ayrı gezegende bence kadın ve erkek olarak bile ayirabilmek gene topluluk yaratmak olur.
Saygılarımla
GC7