Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kişisel Gelişim Kulübü Başkanı Hakan ÇÖLEZ ile röportaj

• 19 Mart 2012 Pazartesi 07:18:05

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ KİŞİSEL GELİŞİM KULÜBÜ BAŞKANI HAKAN ÇÖLEZ “HEM KENDİMİZİ HEM DE GENÇLİK OLARAK TOPLUMU GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ” DEDİ
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kişisel Gelişim Kulübü Başkanı Hakan ÇÖLEZ ile güzel bir sohbet yaptık. Kendisini geliştirmek isteyen insanlara onlarla röportaj yaparak destek olmak bize zevk verdiğinden sizlerle de paylaşmak istedim.
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz? Nerelerde aktif olarak çalıştınız?
HAKAN ÇÖLEZ- İsmim ve Soy isimim ile söze başlamak gerekirse ben Hakan Çölez, 1992 Kastamonu Merkez doğumluyum. İlkokul tahsilimi adını Anadolu’da kurulmuş olan Candaroğulları Beyliğinden almış olan Candaroğlu İlköğretim Okulunda tamamladım. İlk 8 yıllık eğitimimi burada tamamlayıp, dönemimde Genel Lise olan Kuzeykent Lisesinde kaydımı yaptırdım. Lise hayatımı burada tamamladım. Lise 4’te önce okul başkanlığına, sonra Merkez İlçe Öğrenci Meclis Başkanlığına daha sonra da Kastamonu İl Öğrenci Meclisi Başkanlığına seçildim. İl Başkanlığı sıfatı ile çeşitli hizmetlerde bulundum. Girmiş olduğum YGS ve LYS sınavlarında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliğini kazandım ve halen 1. Sınıfta okuyorum.
SORU- Kişisel Gelişim Kulübüne giriş hikayenizi anlatır mısınız? Kişisel Gelişim sizce nedir? Bu Kulübe üye ve başkan olmak size ne kazandırdı?
HAKAN ÇÖLEZ- Kişisel Gelişim Kulübüne üye olmam şu şekilde oldu. Kulübün yönetim kadrosu ile aynı Yurtta kalmaktaydım. Bir gün Kulüp Başkanı olmam hususunda teklif geldi. Ben de kabul ettim. Hem Tokat’ta hem de okulda yeni olmama rağmen böyle bir görevin bana teklif edilmesi bana büyük mutluluk kazandırdı. Halen de bu göreve devam etmekteyim.
Kulübün isminden konuşmak gerekirse bu ismi layık gören arkadaşlar çok iyi noktada karar kılmışlar. Çünkü okul hayatı ve devamında insanlar farkında olarak ya da olmayarak hep bir gelişim içindedirler. Bu işin altında öğrenci arkadaşların, sivil vatandaşların karşısına her türlü etkinlikle çıkma şansımız oluyor. Çünkü bir kısım insanların düşündüklerinin aksine çok geniş bir kavram olduğunu düşünüyorum. Kulübümüzün başında olmaktan mutluyum. Yeni insanlarla tanışmak, farklı görüşler almak, bir şeyler yapmak için çaba harcamak, insanlara hizmet etmek çok güzel bir şey. Hayatıma yeni renkler girdiğini görüyorum.
SORU- Kulübünüzün bugüne kadar yaptığı çalışmaları ve bundan sonraki yapmak istediği çalışmaları anlatır mısınız?
HAKAN ÇÖLEZ- Kulübümüzün bugüne kadar ki çalışmalarından bahsedecek olursak önce kurulduğu günden başlamak gerekir sanırım. Kulübümüz 2006 yılında kurulmuş. O gün bugündür yeni kurulmuş olmasına rağmen durmamış çalışmış. Konu başlıkları ile somutlaştıracak olursak Geçmiş Tarihte Komşularımız, Empati ve İletişim, Gençliği etkiyen zararlı etkenler, GDO, kan bağışı ve önemi, Mevlana ve Tasavvuf, Etkili İletişim Teknikleri, Osmanlılık başlığı adı altında bir çok çalışma ve dahası Yazarlarla Öğrenci arkadaşları bir araya getirmeye çalışmış, Oğuz Saygın beyefendiyi Üniversitemizde misafir etmiştir. Yakın zamanda Türkiye genelinde yapılmış olan “Yerel Gençlik Politikaları” konulu çalıştaya hem il bazında hem de Karadeniz Bölgesel Çalıştayında Üniversiteyi ve Tokat ilini temsilen bulunup aktif rol üstlenmiştir.
Bundan sonra yapmayı planladığımız bizi bekleyen dolu dolu çalışmalar ve öncelikli olarak Peygamberimizin Hadisi Şerifinde belirttiği üzere, “ elinizde bir fidan dahi olsa ve halen kıyamet kopmamışsa onu toprağa dikin” sözünden yola çıkarak hem geleceğe yatırım hem de kulübümüzden doğaya insanlığa bir hediye olarak “Kişisel Gelişim Kulübü Hatıra Ormanı” oluşturmak üzere çalışmalara başladık. Erzurum Atatürk Üniversitesinden iki değerli hocamızla ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Dr. Songül Dilek Ful hocayla arkeoloji başlığı altında belirttiğimiz konularda konferansımız olacaktır. Kutlu Doğum Haftası ile ilgili olarak hat yazısı ve Ebru Sanatçısı bir ustamızla Üniversitemizde sergi açıp bu güzel sanatları gençliğe tanıtmak amacı ile birde konferansımız olacak. Yine Yerel Gençlik politikaları dahilinde Nisan sonu diye bir tarihte bilgilendirildiğimiz yapılan çalıştayları gerçekleştirecek olan zirvesinde ilimizi temsilen Ankara’da bulunacağız inşallah. Kıza zamanda netlik kazanacak bu çalışmalar yanında resmiyete kazandırmaya çalıştığımız bir çok çalışmanın daha haberini şimdiden vereyim. Gayemiz insanlığa hizmet olup arkadaşlarımızla bu yolla ilerliyoruz. Başaracağız inşallah.
SORU- Neden Sosyal Bilgiler Öğretmenliği? Neden Tokat ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi? Bu okulu yazmadan önce ve şu an duygularınız arasında ne fark var?
HAKAN ÇÖLEZ- Neden Sosyal Bilgiler Öğretmenliği? Neden Tokat? Güzel iki soru. Neden Tokat? Sorusuna vereceğim Takdir-i ilahinin hayırlısı oldu buraya geldik diyelim. Gayet güzel bir şehir Tokat. Kastamonu’ya benziyor. Çok yabancılık çekmedim diyebilirim. Neden Sosyal Bilgiler Öğretmenliği sorusuna gelince ben de her çocuk gibi İlköğretim 5 e kadar Öğretmen olmak istiyordum. Sonra polis , sonra asker. Ve askerliği kendi haylazlığım, polisliği de ayaklarımdaki rahatsızlıktan dolayı kazanamadım. Nasip değilmiş diyelim. Lise hayatımda ilköğretim okulundaki haylazlığımın acısını çektim. Çok çalıştım ama zayıf temel üstüne bina inşa edilmezmiş. Tabii ki hocalarımız sayesinde o temeli az çok sağlamlaştırdık. Hazır hocalarımdan bahsetmişken üzerinde benim bile tahmin edemeyeceğim kadar hakkı olan geçtiğimiz yıl toprağa vermiş olduğumuz Nihal Şahin hocamı rahmetle anıyorum. Keşke o da görseydi Üniversitede bir yerleri kazandığımı. Tekrar soruya dönmem gerekirse bu ders temposu içinde lise 2 de okul başkanlığına adaylığımı koydum.ve 2. Oldum. Benim için büyük başarı idi. Çünkü okuduğum lise de bir ilkti bu ve o kısa sürede son sınıflardan bir adayı bile geride bırakmış 183 oy almıştım. Her neyse son senemde yeniden aday oldum. O seçim bu seçim derken Kastamonu Öğrenci Başkanlığı gibi bir makamım oldu. Yaptığım çalışmalarla kendimi öğrenci kardeşlerime hizmet etmeye adadım ve bu süreçte öğretmen olmaya karar verdim. Sınava girdim. Çıktım. Aldığım puanla tutan bölümlere baktım. Tam da aradığımı buldum. Ben Tarih dersini de Coğrafyayı da severim. Bunun yanında bir de topluma hizmet aşkı olunca bir harmanlama yaptım ve ortaya Bilgiler Öğretmenliği şansı çıktı. Sevdiğim dersler ve istediğim hedef . İyi bir vatandaş olmak için çocukları yetiştirebilecek düzeye gelmek için yola çıktık ve çok şükür şimdi buradayız.
SORU- Bize ailenizden bahseder misiniz? Anne ve babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede okur? Onların bu çabalarınıza bakış açısı nasıldır?
HAKAN ÇÖLEZ- Babam serbest meslek sahibi ve işi soğuk demir doğrama. Hep bize bu işe nasıl başladığını anlatır. Yokluktan geldik derdi. Öyleymiş de çok şükür şimdi orta şekerli bir aileyiz. Benim babam kır saçlı uzun denilecek boyda aslan gibi bir adamdır. Allah ondan Razı olsun. Annem ev hanımıdır. Büyük babam ve büyük annem de bizimle beraber oturuyorlar. Büyük babam emekli, büyük annem ise halen ev hanımlığına devam ediyor. Bu mesleğin emekliliği yok her halde. Benden küçük iki kardeşim var. Ortanca olanı bu sene devletin ince eleğinden geçip bir Üniversite kazanmaya çalışacak. En küçüğümüz ise benim çocukluğuma çok benziyormuş. O da ilköğretim okulu 6.sınıfa gidiyor. Bizim evin ahalisi işte bunlar.
SORU- Kitap okumak ile kişisel gelişim arasında ne fark vardır? Siz kitap okur musunuz? Kitap okumak insana ne kazandırır?
HAKAN ÇÖLEZ- Kitap okumak ile Kişisel Gelişim arasında süt içmek ile kemik gelişimi arasında ilişki kadar hafife alınmayacak düzeyde bir bağ olduğuna inanıyorum. İnsan hayatının büyük bölümü hayalleri üzerinde oluşur. Hayallerinde sınırlama vardır. Bu sınırı genişletmek veya daraltmak insanın çabasına kalmıştır. İnsan hayal gücünün sınırlarını en sağlam kitaplarla geliştirir diye düşünüyorum. Her kitapta onlarca hayal düşünce, hayal yaşanmışlık barınıyor. Bunlar göz önüne alınsa daha başka bakış açısı ile insan dili olmadan konuşamaz. Ancak düşünceleri olmadan da dilini hareket ettiremez. İşte kitaplar düşünce dünyamızın genişliğinde de büyük öneme sahiptir. Bu da konuşmamızın güzelliğini anlamlılığını geliştirecektir. Kitapların bir özelliği de fikir paylaşımında kalıcı olmalarıdır. Kaç yıl önceki düşüncelerimizin olduğunu düşünelim. Bu bizim için büyük bir şans. Bunların hepsini ve daha fazlasını düşünürsek bir insanı oluşturan temel taş diyebileceğimiz özelliklerin gelişiminde değişmez bir yeri vardır. Ben de kitap okumayı çok severim. Kendi kütüphanemi oluşturma yolunda da ilerliyorum. Kitaplar okunmuş bir şekilde kütüphaneye konulunca daha da bir güzel oluyormuş.
SORU- Arkadaş seçiminde neye dikkat edersiniz?
HAKAN ÇÖLEZ- Arkadaş seçimi konusunun çok önemli bir konu olduğuna inanıyorum. Hele günümüzde daha önemli. Ben de arkadaş seçimine dikkat etmeye çalışıyorum. Ama önyargı ile seçim yapmıyorum. Çünkü insanlar çeşitli. En kötü insanların bile çok iyi yönleri oluyor. Bu nedenle yeni tanıştığım insanlara başta hiç mesafe koymamaya özen gösteriyorum. Elimden geldiğince güzel bir muhabbet oluşturmaya çalışıyorum. Siz yumuşak yaklaşıp güzel muhabbet amaç edinince karşınızdaki de size ayak uyduruyor. İşte sizin arkadaşınız olur. Yok olmayacaksa davranışları ile çok şey öğretecektir. Şimdiye kadar böyle getirdik. Çok şükür arkadaşlarım hep sırtımı yasladığım insanlar oldular.
SORU- Kişisel Gelişim Kulübünüzün üye profili nasıl? Bu kulübün üye profilinin gelişmesi için neler yapacaksınız? Kulübün gelişmesi için okul yönetimi ve öğrencilerden neler bekliyorsunuz?
HAKAN ÇÖLEZ- Kulübümüzün üye profilini yeterli bulmuyorum. Sayı olarak bir sıkıntımız yok. Ancak gönüllülük esasına dayanılmadan arkadaş rica minneti ile oluşan bir üyelik mevcut. Hedefimizde arkadaşlarına ve kardeşlerine hizmet etmeye niyet etmiş üyelerle bir araya gelmek. Çünkü insanlığa hizmet böyle faaliyetlerle başlıyor ve sonra kurumlar ve başka makamlar geliyor. Ancak gözlemlerimde de dikkat ettiğim üzere, Gönül birliği olmayan yapılanmalar var. Orada bulunma sebepleri ya hoca zorlaması ya da arkadaş. Bunun çözümünü şimdilik gözlemde bulmaya çalışıyorum. Ben inanıyorum ki iyi bir ekip her zaman büyük etki yapacak güzel hizmetler çıkaracaktır. Bu çerçevede öğrenci arkadaşlarımdan televizyon, bilgisayar başından kalkıp en azından bu iki şeyden fedakarlık edip o zamanı hizmete, sosyal etkinliklere ayırmalarıdır. Gelişimleri için de faydalı olacağına inanıyorum. Çünkü insan oturarak kişiliği değil, başka şeyleri geliştiriyor. “Harekette bereket vardır” deyip böyle faaliyetlerde bulunmaya davet ediyorum onları.
SORU- Gelişmek ve etkili olmak isteyen Üniversiteli arkadaşlara neler önereceksiniz son olarak?
HAKAN ÇÖLEZ- Kendini geliştirmek isteyen, etkili insan olmak isteyen Üniversiteli kardeşlerimle fikir paylaşımı yapacak olsam onlara az uyuyan, az oturan, çok gayret etmelerini ve çok çalışmaların söylerdim. Oturarak bir şey olmuyor. Kardeşlerimin her şeyin farkında olduklarına inanıyorum. Bir el bekliyorlar. İnşallah yakın zamanda gençliğimizin bizleri faal görmesi nasip olur. Biz geleceksek eğer hem kendimizi geliştirmek hem de toplumun gelişmesine katkı sağlamak zorundayız .
Çok teşekkür ederim Hakan. Sizin ve Kişisel Gelişim Kulübünün başarılarının artarak devam etmesini candan dilerim.
TURAN YALÇIN-TOKAT