- 725 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Alabildiğine Soğuk Yollar
Atılan voltalar... İçilen kahveler... Bir o duvar, bir bu... Acaba hangisi daha çok gördü ağlarkenki beni? Cevap alamıyorum hiçbirinden. Belki de gün yirmidört saat koyun koyuna olduğumuzdan yüzleri tutmadı ’ben, ben’ demeye...
Sabah, öğle, akşam; etti üç öğün. Sizin bildiğiniz. Gece oniki, gece iki, gece üç, gece üçotuzbeş, gece üçkırk, gece üçkırk, gece üçkırk. Sizin bilmedikleriniz, bilemeyecekleriniz belki de...
Sarmışken düşünceler çepeçevre etrafımı, uyumak ne haddime!
Yalnızlık... Yok, yok. Yalnızlık değil bu hallere düşmeme sebep. Yalnız kalma düşüncesi ki bu düşünce, yalnızlıktan bin beter.
...
Sabah çalan alarm. Açılan sol göz, açılırsa bir iki dakika sonra sağ göz. Ayma işleminin en kısa sürdüğü an; iki yalnızlık acısı kadar. Biri bin can alırken varın siz düşünün iki yalnızlık acısı zamanı.
Soğuk su. Gözlerinin altı şişmiş bir surat. Buluşma anı. Sıkılan dişler. Sövülen ana avrat. Havlu da neredeydi? Lanet olası havlu.
Kuruladım mı ben yüzümü?
Bir kapının kapandığına kanıt ses. Demek ki kapatmışım banyonun kapısını...
Açılan gardrop. Hangisinin olduğu önemli olmayan kıyafetler. Sallanan el, ele gelen askı ve üzerine salla pati geçirilen kıyafet.
Bir yarım poğaça, bir iki yudum su...
Düşülen yollar. Nereye gittiğini benim kadar sizin de bildiğiniz yollar. Uzun, dolambaçlı, düşünceli ve alabildiğine soğuk yollar...
Serkan Canbolat
YORUMLAR
Bu soğuk yollarda aklına takılan düşünceler, her adımda bildiğin ama hiç hatırlamak istemediğin hatıralar...
Önünde hemen iki adım önde el ele giden bir çiftin hiç görünmemesini istediğinde oldu mu hiç...
Bir gece yarısı gecenin üçkırkı benim için dörtonbeşidir son zamanlarımda. geri kalan zamanda bile yokki iyi bir çift laf!
Gece uzadıkça dolanır kelimeler, aklına gelen isimler sarılır gözlerine, hadi şimdi sil göz yaşını silebilirsen....
Yollar soğuk, her sabah rutini bozmak için kaç yol denediğim mi?
Bana kalsın...
Sevgimle...