- 438 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kitapları Boşa Okumayan Oğlum
KİTAPLARI BOŞA OKUMAYAN OĞLUM
Canım oğlum,
Çocukluğumdan beri kitap okuduğumu bilmeyen yoktur. Kitaplara olan ilgimin çok ileri derecede olduğunu da herkes bilir. Okumanın insanı nasıl geliştirdiğini, kötü alışkanlıklardan uzak tuttuğunu geç de olsa başarıyı yakalamama ne kadar destek olduğunu herkes biliyor.
Canım oğlum,
Ben de herkes gibi bir insanım ve her insan nasıl hata yaparsa bende arada bilmeden hata yapabilirim. Önemli olan hata yapmak değil, hatada ısrar etmemek.
Ama bunun bilincinde olmayan insanlar, bir hata yaptığımız zaman , o hatanın üzerinde düşünmek yerine ”sen kitapları boşuna okuyorsun, kitabı okuyan insan hata yapmaz” diyerek bilinçsizce bizi suçluyorlardı. Halbuki okunan hiçbir kitap yoktur ki az ya da çok olsun insana faydalı olmasın. Yani mutlaka okumak insana faydalıdır.
Canım oğlum,
Okuduğum kitapları dikkatli seçtiğimden, sevdiğim kitapları tekrar tekrar okuduğumdan bana hep faydalı olduklarını gözledim. Bu yüzden kitaplara daha da çok bağlandım. Belki okuyup öğrendiklerimizin tamamını uygulama fırsatı bulamasak da bizleri her zaman ileri götürdüğüne bizim çabalarımızı anlayan yakınlarımız şahittir.
Canım oğlum,
Okumayı sevmene rağmen hakiki manada okumaktan faydalanmanın güzelliklerini ilerde hayata atıldığın zaman iş ve aile yaşantında göreceksin. Ben bile çocuklukta okuduklarımın, İlkokul öğretmenimden öğrendiklerimin, duyduklarımın mükafatını aradan 40 sene geçtikten sonra bile görmekteyim..
Sevgili oğlum,
Kitap okuyan insan hatsız değildir ama okumayan insana rağmen hataları belirgin olarak azdır. O insan gerçek manada okumuşsa başkalarının kendisine zarar vermesine müsaade etmediği gibi kendisinin başkalarına bilerek zarar vermesine de engel olur. Çevresini de anlasalar da anlamasalar da iyiye güzele gitmek için teşvik eder.
Canım oğlum,
İnsanların bilgilerinden çok gelir durumları ve servetlerinin ön planda olduğu bir çağda bilgili olmak önemli. Çok geliri ve serveti olup da bilgisi olmayan insanlar çok sevilmez. Bilgisi ve serveti olan insanlar ise sadece yakın aile çevresini değil de daha geniş kesimleri hakiki manada sevdikleri oranda değer kazanırlar.
Canım oğlum,
Acı bir ilacı içmeyi kimse istemez. Veyahut da bedenine bir enjektör batırılmasından özellikle çocuklar hoşlanmaz. Ağlar sızlarlar. Ama bunları tatmak ile sağlıklarına kavuşacaklarına olan inançları ve doktora olan güvenleri onları bu acı ilaçları içmeye sabretmeleri gerektiğini söyler. Bende aynen çocukluğunda ve gençliğinde kitap okumak zorunda olanları bu hastalara benzetirim. Okuyacak ve sabırla okuyacaksın ki, sonunda aile hayatında iş hayatında, toplumsal hayatta saygı gören, sevgi gören insan olacaksın. Hiç olmazsa işini en iyi şekilde eline almış insan olursun.
Canım oğlum,
Bunun en güzel örneği de benim galiba. Çocukken kitap okumam ile alay eden yakınlarımız, şimdi “keşke bizim çocuklarımız da senin kadar okumayı sevse, güzel bir mesleği olurdu da bugün halen bizlerin gözüne bakmazlardı” diyebilmekteler. Halbuki zamanında okumak ile bugünlerde nasıl rahat edeceğimizi onlara herkesten çok anlatan bendim.
Canım oğlum,
Okumayı seven insan bilgi ile dolar ve bu bilgi onu zararlı alışkanlıklardan, zararlı şeylerden alıkoyar. Bu alıkoyma insanı zengin yapmasa da güzel işi olmasına sebep olur. Zengin insanı çok kişi malı mülkü olan insan zanneder. Halbuki zengin insan başkalarına muhtaç olmadan yaşayan ve başkalarına bağımlı olmayan insandır. Kendi ayakları ,üzerine duran ama kendi ayakları üzerinde duramadığı zaman serveti azalan insandan daha iyidir.
Canım oğlum,
Zengin iken , malını mülkünü yönetemediği için fakir olan başkalarına muhtaç olan insanlar vardı yakınlarımda. Onların zavallılığını gördükçe, okuma ve çalışma sevgileri olmadıklarını gördükçe o zaman kendimin okumuş olmasına her zaman şükür ettim. Başkalarının yardımlarına ihtiyacım olmadığı için. Gelirim giderimi karşıladığı için . Hiç olmazsa “çevrem bana maddi açıdan yardım etmiyor” diye sızlanmak zorunda kalmadığım için.
Sevgili oğlum,
Okumanın gerçek manada insana neler kattığının bilincinde olan insan , okumayı ve okuyanı da asla küçümsemez ve okumaya teşvik eder. Sadece okuyor desinler diye değil, okuyan , okuduğunu kendi hayatına uygulayan, sonrasında da kendisini dinleyerek bilgisini almak isteyen insanlara aktaran insanlar okumanın en güzelini okumuş demektir.
Sevgili oğlum,
Çevremize baktığımız zaman , okuyan, okuduklarını hayatına uygulayarak bir meslekte zirveye çıkan insanların çoğunun “her şeyi ben bilirim havası ile büyük kesimi küçümsediklerini, onlara havadan baktıklarını görünce hem üzülüyor ve hem hüzünleniyorum. Çünkü bilgi sahibi insan çevresindeki insanları küçümseyen değil, imkanları oldukça onları geliştiren insandır.
Canım oğlum,
İnsanlar “ben kimseyi küçümsemiyorum” diyebilir. Bu yalana herkesin de inanmasını isteyebilir. Ona göre bu onun hakkıdır. Yani ona inanmamızı istemek onun hakkıdır ama bakarsın ki davranışları sözünü doğrulamaz. İnsanlara selam vermemek için bile çalının arkasından dolanmayı tercih ederler. Bu tutumu da tanımadıkları insanlara değil, bir zamanlar kendilerine yardım eden insanlara yaparlar ki bunun farkına cehaletlerinden dolayı varamazlar bile.
Canım oğlum,
Bir büyük yazar der ki” geleceğin cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, okudukları halde adam olmayanlar arasında çıkacak” ben bu söze tüm kalbimle inanıyorum.
Canım oğlum,
İlim her zaman her yerde hazır ve nazırdır. Kütüphaneler ağzına kadar kitap doludur. Okullar öğrenci beklemektedir. Yazarlar ve aydınlar bilgi sahipleri okulların kendilerini davet ederek öğrenciler ile kendilerini buluşturacak okul yönetimlerini beklemekteler. Ama öğrencinin Kütüphaneye gitmesi, okul yönetimlerinin yazarları okullarına davet etmesi ile bilgi değer kazanacak. Bunların yapılmadığı zaman bilginin çoğalması imkanı fazla bulunmamaktadır.
Canım oğlum,
Bunları yapmayanlar, yapanları anlamazlar ve söylediğimiz zaman “bizi zorluyorsunuz” derler. Bilmezler ki bilgiyi isteyerek elde eden insan azdır ve bazı insanlar birilerinin zorlaması olmadan güzel işler yapmak için harekete geçmezler ve hep “ birileri bizi yönlendirse “ diye beklerler. Kendiliğinden harekete geçen insanlar hep bekleyenlere nazaran daha ilerde olurlar. Senin de okumaya öğrenmeye harekete geçmek için içinde hep arzu ve istek olan insan olmanı candan dilerim.
Muhabbetle kucaklıyor, okuyan insan olmana dua ediyorum.
Bu duayı yalnız sana değil tüm insanlığın da okumayı sevmesi için yapıyorum
TURAN YALÇIN-TOKAT