- 531 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞE BİR BAKIŞ.4
6.Bölüm: iyileşmek isteyen hastanın doktor ayağına gelir.
Atalar anlamlı bir söz söylemiş doğrusu.
Benim doktorlarım hep ayağıma geldi, onlara içtenlikle minnettarım teşekkür ediyorum.
Hep tesadüfen buldum kitaplarını, bazen de T V de karşıma çıktılar.
Ben hep tesadüf sanmıştım ama değildiler, çünkü ben talep etmiştim bu illetten o kadar bıkmıştım ki, imdat figanım arşa yükseldi, yürekten ve doğru dilekler kabul görüyor, başkalarına zarar vermek için dilenmemiş dilekler mutlaka kabul buluyor, evren ve İLEHİ sır her şeyin en iyisini biliyordu.
Sadece bilmeyen bizlerdik, neyi nasıl dilemeliyiz bilmiyorduk.
Kitaplar sayesinde en doğrusunu keşfettim. Ama birazda kişinin kendi marifeti olmalı, herkes kitap okuyor fakat aynı alğıya ulaşamıyor.
Buna şahit oldum, benim okuduğum kitapları yakınlarıma da tavsiye ettim ve ne anladıklarını sordum, bazıları hiç bir şey bulamamıştı ilgi çekecek bir kısmı gereksiz bir noktaya takılıp yazarı eleştirdi, bir kaçı da bana göre değil dedi.
Peki, bu kitapları yazan benim için mi yazmış oluyor şimdi, hayır, öyle bir şey olamazdı, sadece onlar benim kadar inanmıyorlardı, her şey inanç meselesi, bir şeye inanarak ve içtenlikle başvurulmaz ise sonu boşluktur.
Devam edecek.
7.bölüm: İnsan denen varlık beden zihin ve ruh üçlüsünden ibaretti.
Ama bizi yöneten zihindi, beden figüran, ruh en önemlisiydi, fakat zihin ruhu yok etme yolunda uzun yol kat etmişti.
Ruhlarımız yok olma aşamasına ulaşmıştı,
Bunları keşfetmek kolay olmadı, bilgilerime ters düşen binlerce satır okudum, çoğunu aklım almadı, ama içgüdülerim bana doğrusu nedir yanlış hangisi, hep yol gösterdi.
Zihinlerimiz doğduğumuz andan itibaren insan doğasına aykırı olabilecek binlerce yalan yanlış bilgilerle donatılıyor tabulaşıp bizim gerçeklerimiz halini alıyordu.
Bir takım adetler töreler, korkular baskılar aşağılanmalar utanca boğulmalar, çocukluk tan bize kalan bilinçsizce aşılanmışlıktı.
Çocukluktan kalan toksinlerim D,C,Oğlu. İçimizdeki çocuk kitabı temizledi.
Gençlik yıllarımın toksinleri, NÜSRET KAYA sayesinde ortadan kalktı, 5 adet kitabını okudum. Teşekkür ediyorum, zihnimde beliren aydınlanmaya daha da ilerledi. KURAN-I okudum.
Aydınlanmanın sınırı yoktu, sınırsız okumaya başladım, hep tesadüfen elime geçen kitaplar aynı konuya işaret diyordu. İnsanın öz benliğine ruha işaret ediyordu, şu hiç, farkında olmadığımız varlığını hiçe saydığımız, sesine hiç kulak vermediğimiz, ilahi güç e.
Çok adı vardı gerçek adını bulmak uzun yıllarımı aldı.
Nusret bey, alt beyin ve üst beyin, diyordu, Doğan bey, içimizdeki çocuk, demişti, sıralamak gerekirse,(RAHMA) ve RAHİM,(YENK) VE YANK.(GÖK) VE YER.(ATA) VE ANA, kimisi içimizdeki, gül diyordu. Birçoğu (SIR) diyordu, anladım ki iyi bildiğimiz adı RUH olmalıydı. Ama ne görülüyordu ne tanınıyordu.
İnanç meselesi. Uzun yıllar ruh diye bir şeyin olmadığını savundum, bazı yanlış yol gösteren kaynaklar aklımı karıştırmıştı, oysa çocukluğumdan hatırladığım bazı olayların ruhumun var olduğu gerçeğini görmemi sağladı, kitaplarda okuduklarımın hepsi insanı işaret ediyordu, uzaklarda aradığımız ne varsa bizde gizliydi, kendimizi keşfedip onun bize neyi yanlış veriyor hangisi daha doğru, ayırt etmek yine bizim Yüce varlığımız olan ruhumuz biliyordu, ama nasıl anlayacaktık. Kendime sorular sormaya başladım. Ben neden mucize anlamlı rüyalar görmüştüm neden içgüdülerimi dinlediğimde işlerim hep yolunda gidiyor, başkalarının yol gösterdiği işlerim yolunda gitmiyordu. Gerçek olan yürekten gelen sesti. İnanmak güçtü, ama içgüdülerim bana doğru olanı haber veriyor olduğunu kitapların işaret ettiği insan ruhu onu hiçe saydığımız andan itibaren hayatımızı zindan ediyordu. Yanlış öğretiler olumsuz duygular öfke nefret ego kıskançlık, doyumsuz istekler, kendine güvensizlik, sürekli korku beslenir ise hayatı olumsuz etki altına alıyordu. Kötü düşünce aldatıcı öğretiler hayatı zehir eden unsurlardı. İçimden gelen ses yanlış yapıyorsun işaretini verdi ve yolum aydınlandı.
YUNUS; UN bir ben var ki benden içeri dediği bu olmalıydı, zihinlerimizi o kadar gereksiz toksinlerle dolduruyoruz ki, gerçek benliklerimize ulaşamıyoruz, beynimize düğümler atıyoruz, çözülmesi zor olan, bazen o kadar katılaşırız ki, asla çözülmez en doğru olan bu diye savunur dururuz.
Ben tabiatım gereği bir konuda takılıp kalan biri değildim belki de, o yönüm kolaylık sağladı ve aydınlık yolumu buldum. Bunu kendime borçluyum, kendime teşekkür ederim.
devamı var.
YORUMLAR
İyi Akşamlar Zeynep Hanım,
Bugünkü yazınızda derin konulara girmişsiniz. Dile getirdiğiniz tanımlar, yaklaşımlar ve çözümler mantıklı. Okunan kitaplardan çok fazla yarar gördüğünüzü belirtiğiniz için, bu yazı dizisini bitirdikten sonra ya da arada, sayfamdaki şu makaleyi okuyun. "Yazın, kültür; yazın, sanattır"
Bu bilgiler size yazım konusunda da müthiş bir güven verecektir.
Takdirlerim yanı sıra başarılar diliyorum. Saygılar.