PAPAZ BÜYÜSÜ - 3 -

• 5 Şubat 2012 Pazar 00:21:00

DERDİMİ UMMANA DÖKTÜM ASUMANA İNLEDİM

Eğer baba değilseniz bir babanın evladı için nelere katlanacağını asla tahmin edemezsiniz. Ben bir babayım…Hem de iyi bir baba…En azından çocuklarım ‘’ Baba bir gün evlenecek olursak en çok senin yemeklerini özleyeceğiz’’ diyorlardı bana. Özellikle de Cihangir: ‘’ Baba senin yaptığın kuru nun üzerine kuru yapan başka birini tanımam’’ der sık sık.

İşte şimdi Eğitim Ve Araştırma Hastanesinin kapısından içeri girerken de sırf evladımın sorunu için oradaydım. Cihangir’i hastaneye götürüp bir doktor kontrolünden geçirmemiz mümkün olmadığına göre onun yerine ben gidecektim doktora… Her zaman modern tıptan yana olan ben bu sorunu da yine modern tıp ile çözecektim.

Çözecektim de hangi servise gitmem gerekiyordu? ‘’ En iyisi danışayım birilerine’’ diye içeriye doğru yöneldim. Üzerinde ‘’Danış-ma’’ yazan masaya yanaştım…İnadına oraya danışacaktım. (Ben biraz pürüz adamımdır da. Öyle emrivakiye asla gelemem.) Ne demekmiş ya danışma…Danışacağım işte keyfimin kahyası mı o yazıyı yazanlar.

-Hanım kızım ben bir şey soracaktım.
-Buyurun dedeciğim.
‘’Dede mi? Ulan senin ebennn’’ Neyse...
-Hanım kızım. Benim evlilikle ilgili bir sorunum var da?
-İktidarsızlık gibi mi? O zaman bevliye ya da nisaiyeye gideceksiniz.
-Yok ya çok şükür iktidar- muhalefet konusu değil. Ben evlenemiyorum da.
-Prostat mı var dedeciğim…Sorun bu mu?
-Yav ne prostatı. Sulamayla ilgili değil sorun. Hay Allah’ım ya…Nasıl anlatsam ki. Ben evlenecek hanım bulamıyorum…Daha doğrusu buluyorum hem de çok buluyorum ama evlenme aşamasına gelince vaz geçiyorum.
-Hadi ya? Harbiden mi? Sen?
-Harbiye’den her hangi bir talip çıkmadı…Ama diğer semtlerden çıkan taliplerden tam evlenme aşamasında vaz geçtim hep.
-Hımmm anladım…Avrado fobilo manyaklık yani.
Ben sadece manyaklık kısmını anladım.
-He…Sanırım ondan.
-O zaman Psikoloğa görüneceksin…Kimliğini ver kaydını yapalım.
Kimliği verip kaydımı yaptırdım ve doktorun odasının kapısı üzerindeki monitörde adımın yazmasını beklemeye başladım.

Bir saat kadar bekledikten sonra adım yazıldı monitöre ve ben kapıyı tıklatarak içeri girdim. Anaaa Doktor Muzaffer … Meğer bayan değil miymiş? Ulan şimdi bana ‘’Soyun!’’ derse ne halt ederim ben.

-Buyurun beyefendi. Şikayetiniz neydi? Ama önce oturun şöyle.
-Doktor Hanım ben evlenmek istiyorum.
-İyi ama beyefendi ben evliyim. Yine de teşekkür ederim. Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum.
-Yok ya öyle değil. Ben bir sürü hanım buluyorum evlenmek içinnnn.
-Vay çapkın vay. Eeee…
‘’Ulan Cihangir….Ulan Cihangir…Senin canına okumazsam evde. Beni ne hallere soktun.’’
-Ya öyle de değil…Kısacası kısmetim bağlı benim…Bir hap ya da şurup verseniz de kısmetim açılsa ha?
-Amcacığım senin sorununu anladım ben. Ya başarısız olursam korkusu…Hiç korkma. Geç aynanın karşısına ‘’ Ben erkeğim, ben erkeğim, korkmuyorum…Ben erkeğim de her gün yüz kere…Kendini korkmadığına inandır. Bu sorun hapla şurupla çözülecek bir sorun değil’’

Dedim ya modern tıbba her zaman inanırım ben. Hastaneden çıkar çıkmaz başladım ‘’ Ben erkeğim…Ben erkeğim….Korkmuyorum sizden kadınlar…Ben Erkeğimmmm’’ Millet aptal aptal bana bakıyor tabii ki… Hay Allah bana ne oluyor ki. Bunları ben değil Cihangir söyleyecek…Cihangir mi? Aman Allahım…Valla beni çiğ çiğ yer.

Eve geldim…Tabii ki bu doktor olayından hiç bahsetmedim. ( Bu yazıyı okursa yeni öğrenecek olayı )

-Selam oğlum ne var ne yok?
-Sağol baba ne olsun. Neredeydin bu gün evde yoktun?
-Ya sorma komşu siteden bir bayanla randevum vardı. Onunla buluştuk.
-Oooo baba maşallah maşallah…Daha bize bulmadan, cici anneyi getiriyorsun demek ki?
-Ya oğlum sen medyanın yazıp çizdiğine bakma…Sadece arkadaşız. Seviyeli ve düzeyli bir ilişki bizimkisi ( Artık her ne demekse )
-Hadi hadiiii…Yeme bizi…Seni koca kurt seni.
-Ya bak ne diyecem. O bayana anlattım seni. O da pedagokmuş zaten…Yani bi nevi psikolog… Bana dedi ki senin oğlanda avrado fobilo manyaklık var. Her gün aynanın karşısına geçip yüz defa ‘’ Ben erkeğim…Korkmuyorum sizden kızlar’’ diyecekmişsin.
-Ya baba…Babam olmasan ‘’hastir’’ diyecem de babamsın diyemiyorum.
-Lan eşek sıpası bi kere denesen kıyamet mi kopar?
-Benim kadın milletinden korkum mu var?

Anlaşıldı…Modern tıbbın bu işe çaresi yok…Eeee ne halt edeceğiz peki. Oğlan bekar mı kalacak?

FAL=LAF

Ertesi gün kafamda tamamen bu sorularla Kadıköy’e inerken yolda bir de ne görsem beğenirsiniz?

‘’ MEDYUM FİLANCA ‘’ Hem de nerede biliyor musunuz? Aşağı yukarı adliyenin tam karşısında…İnanmayan gidip görebilir. ‘’Adliyenin burnunun dibinde bir vatandaş böyle bir tabela asabildiğine göre demek ki bu işler yasallaştı. ‘’ Diyerekten Kadıköy Rıhtımına idim. Herhangi bir amacım da yoktu aslında. Öylece gezmek için çıkmıştım evden. Park tarafına geçerek bir kanepeye tünedim. Az sonra afet-i figân bir roman gacısı yaklaştı yanıma.

- Abe güzel abicim. Atasın şuraya üj bej kuruş da falına bakayım. ‘’

‘’Bak lan anasını satayım. Kaç senedir elimizi tutan bir hatun mu oldu? Bak bakalım neymiş halimiz, nasılmış falımız. Maksat muhabbet olsun. Medyumlardan da palavracı değilsin ya…’’

Beş lirayı verdim ve fal başladı.

-Abe abicim senin yüreğin çok fena kabarmış.

Yok yok bu falcı bi halttan anlamıyor. Daha organları bile tanımıyor. Neyse parayı verdik bir kere.

-Çok fena için daralmış senin. Gacının biri seni çok fena üzmüş.
-Allah Allah…Nereden bildin yahu?
-Elindeki çizgiler der be yav.
-Yav o faslı geç de bak bakalım bir kısmet var mı?
-Sana üç vakte kadar bir kısmet var..Artık üç sene mi desem…Üç asır mı desem…Bi kısmetin var yani.
-Baya yakınmış…İyi hoşuma gitti. Eeee yol filan yok mu?
-Abiciğim bir de yol görünür sana…Yeşil bir arabayla gideceksin oraya…Gideceğin memleket oldukça sıcak yalnız.

Namussuz, resmen dalga geçiyordu benimle…Ama olsun…Falı bitirince bir beş lira daha verdim fazladan.

-Teşekkürler ağabeycim de bu niçin?
-Jüpiter’i Mars’a, ya da Boğayı Oğlak’a bindirmediğin için.
-A be abiciğim ben o yalancı satekar astronotlardan değilim. Ben akiki fal bakarım. Onlar gibi palavra atmam..
-Astronot değil, Astrolog
-Her ne boksa işte onlardan değilim ben.

KAZ YOLMANIN İNCELİKLERİ

Not: Bu kısım bir araştırma ve o araştırmaya benim yorumlarımı içermektedir.

Eve dönüp İnternete girdim ve Google amcaya ‘’Medyum’’ diye yazdım. Karşıma onlarcası çıktı. Sadece bir tanesinin yazdıklarını aktarıyorum. Bahar Hoca’ymış adı.

Bahar hoca, bir çok insanımızın sıkıntısını çözdüğü gibi, bir çok ailenin de bilinçli ilmi çalışma seanslarıyla, sorunlarını çözmüştür. Peki Bahar hoca bu durumu nasıl yorumluyor : Yaptığım çalışmalar medyum, çalışması mı bilinmez, ama ben bu ilime çok inanıyorum, yaptığım çalışmalarda da yüksek başarı sonuçları elde ediyorum. Bu tür ilimler Allah’ın izin vermesi ile uygulanan ilimlerdir.( Yani bir gece yataktan kalkıyorsunuz…Bir bakıyorsunuz aaaa Alim olmuşsunuz. Ne tahsil var, ne senelerce dirsek çürütmek, laboratuarlarda, kütüphanelerde bir ömür harcamak ) Sıkıntı ne olursa olsun problemleri iyice anlamadan, bilmeden reçete uygulamıyorum.( Haspam reçete de uyguluyor. ) Allah’ın rızasına uygun her işimde pür dikkat çalışmam benim için çok önemlidir.( Yolunacak kazın zaaf ve zayıflıklarını iyi tespit etmek lazım tabii ki ) Tabi ki Allah’ta dürüstlükle yapılan çalışmalarımın elbette karşılığını veriyor.( Hâşâ ! O karşılığı bir takım beyinsizlerden görüyorsunuz. Allahtan değil. ) Benim için en önemlisi de Hak Teala’nın rızasına uygun olan ilimlerle sorunları çözüyor olmamdır.( Hak Teala’nın rızasına uygun ilim? Adı ne bu ilmin? Yok. Ama sanat olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kaz yolma sanatı ).
Ben Medyum Bahar hoca olarak, insanların huzurlu ve kaliteli, düzgün bir hayat yaşaması için uğraşan genel olarak da medyum seanslarımı, insanların malına canına kast eden kötülük yapanların kötülüklerini iptal etmek için yaparım.( Bak şimdi takdir ettim hatunu. Aferin (!) Ben medyumlukta kullanılan ilimlerin hepsini insanlara huzur amaçlı kullanan bir hocayım. Aksini de kimse iddia edemez zaten.( Estağfurullah Hocam ne demek. Ona şüphemiz mi var? )
Otuz yılı aşkın süredir medyum hizmeti veriyorum çözüm üretiyorum.( Maşallah…Maşallah…İlimle dolu bir otuz yıl ha(!)…Daha nice senelere Hocam) hayırlı işlerde yılmadan elhamdürillah! ( Elhamdulillah yazmasını bile bilmiyorsun ama maşallah ilim paçalardan dökülüyor)
Medyum Bahar Hocaya sizden gelen istekler ve en çok başarı elde ettiği konular. Bu istatistikler çok uzun çalışmalar ve emekler sonucu elde edilerek aşağıda sıralanmış medyum çalışmalarım.
Medyum hoca Bahar faydalı işler için var. Sevgili ziyaretçilerim, beni arayan bazı kardeşlerimiz sevdiği insandan, nişanlısından ayrıldığı için intihara kadar düşündüklerini söylüyorlar. Kimse böyle düşünmesin, bu hayatta her şey insanlar için kimse canına kıymasın sabredin dua edin.
Sevdiğinizden hiçbir sebep yokken ayrılmış iseniz, sabredin çare arayın kendinize zulmetmeyin. Eşinize, nişanlınıza, sevdiğinize karşı aranızda birden bire bir soğukluk var ise, bunun çözümünü ayrılmakta hemen yuvanızı yıkmakta aramayın günah. Ben böyle ayrılıklara çok karşıyım.( Ne kadar sevecen bi hatun değil mi…Duygulanmamak elde değil.Şu anda ‘’hüngür hüngür’’ modundayım. )
Bahar Hocadan tavsiye : Eşinizle aranızda geçimsizlik var ve aile içi huzursuzluk şikâyetleri artık çözülmez hale geldiyse, yapmanız gereken çözüm üretmek, şeytanın seveceği işler yapmayın doğru mücadele verin sabırlı olun her medyumum diyenden de medet beklemeyin.(Yani: Ben varken paracıkları başkalarına kaptırmayın demek istiyor )
Yıllardan beri ben MEDYUM -Bahar hoca olarak bu tip sorunlarla karsı karşıyayım. Bu sorunların ne olduğunu nasıl çözüldüğünü nelerden kaynaklandığını defalarca medyum bakım ve seanslarımda çalışmalarımla, görmekteyim. Çözümünde de gerekli olan bütün mücadeleleri gerekli işlemleri gerçekleştirmekteyim.( Mesela ne? ) Kimse böyle durumlarda kalıp kendisine çevresine huzursuzluk ve zarar vermesin her medyumum diyenle de yola çıkmasın. ( Zat-ı âliniz varken di mi ama ?)
Bana göre, en iyi gerçek medyum, işini iyi yapan çözüm yapmayı bilen medyumdur. Ayrıca medyum olan kişi Allah’a inanıyorsa iman sahibiyse yaptığı işten para da alsa, ( İşte vurucu final diye buna derim ben ) Allah’ın hizmetkarı gibi olmak zorundadır. Haram, helal gözetmek zorundadır.( Çok haklı hatun. Kur’an-ı Kerim’de; “Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka bilen yoktur” diye bir ayet yok ***Hâşâ***ve Rasulullah (s.a.v) Efendimiz de; “Kahin ve falcıya (yani gaibten haber verdiğini iddia eden kişiye) inanan kimsenin 40 gün namazı kabul olmaz” demiyor bir hadisinde ***Hâşâ***)
Bu medyum websitesi bir Bahar Hoca tanıtım sitesidir. Bahar Hocaya ulaşmak isteyip de ulaşamayanlar için, gönüllü web masterler tarafından kurulmuştur.( Karının gönüllü webmasterleri bile var.)
Her medyum hoca aynı seviye ilme sahip değildir. Bazı medyumlar falcı tarotçuyken, bazıları ise üçüncü göz, çakra ve duru görü medyumudur. Bense çözümçü çalışmalar uygulayan bir insanım.( Vay anasını yav…Bu ilmin Fizik, Kimya Biyoloji gibi ayrı dalları da varmış meğer )
Medyum Bahar diyor ki : Bu hayatta çok şey tecrübelerle musibetlerle öğreniliyor. İnsanın başına her şey geliyor ve başımıza bir şeyler geldiğinde ilk yaptığımız şey yakınmak oluyor ama yakınmalar, vahlar tühler her şeyi çözmüyor. Onun için de her türlü derdimize çare aramak farzdır. Bazıları diyor ki, Allah’tan iste Allah’tan. Nerden biliyorsun ki Allah’tan istedikten sonra kişiyi o çareye Allah’ın yönlendirmediğini.( Yani kişiyi Medyuma Allah yönlendiriyor…Tövbe tövbe…) Bir insan bir şeyi Allah’dan ister Allah da o insanın kalbine ilham verir, kişiyi çareye yönlendirir.( Çare de benim demek istiyor yani ) İyilik kötülük her şey sebeplere bağlıdır.

Vay anasını be…Bunca sene tahsil yaptım…Tam otuz üç senedir de çalışıyorum. Ben de hocayım ama ne o roman hatun kadar özgür olabildim ne de Bahar Hoca kadar kolay para kazanabildim. ‘’Adaletine tüküreyim senin kavanoz dipli dünya’’