KARDEŞLİK VE İNSANLIK ÇAĞRISI ...

• 4 Şubat 2012 Cumartesi 16:11:32

( ..... )
( ..... )

Şu yalan dünyayı paylaşan tüm insanlar olarak ; şöyle bir geriye dönüp baktığımızda , nerelerden , bu gün nerelere gelmiş olduğumuzu görürüz .Gören gözler görmez olmamış ise elbete.Görelim istiyorum bizler tüm insanlar olarak.Bitmeli bu kendi kendimizi ayağımızdan vurmalarımız.Bitmeli artık , bütün insanlığın da , ülkemizin de kardeş kavgalarına sürüklenişi ... Bitmeli ...

Tüm dünya insanlarının da , bizim insanlarımızın da tek ihtiyacımız , huzur , barış ve kardeşlik ortamıdır ... İnsan hakları , iş , iş gücü , emek ve emekçinin hakları gibi , mücadelesi verilecek elbete ki çok konu var.insanlık ve insan hakları ölçeğinde , tüm hakların mücadelelerini de insanlığımıza yakışır biçimde vermeliyiz.

Temel çıkış noktamız , insanlığa ve insana saygıyla bakmak , saygıyla yaklaşmak , kardeşlik ve barış ortamı içerisinde her konuda en iyiyi , en güzeli yakalama yolarını arayıp bulmak olmalıdır.Ayrıştırıcılıklardan , dışlayıcılıklardan , "bizden değilsin" ci yaklaşımlardan artık uzaklaşmamız gerektiğini , birileri bilmem ki ne zaman idrak edebilecekler artık bilemiyorum.Yaşadığımız çağ , artık bunu gerektirmekte ve bunu da hepimizin görebilmemiz gerekiyor artık...Göremeyenlere de gösterebilmek adına yazmaktayım bu yazıyı ben de ...

Düşünce , inanç ve vicdan özgürlüğüne inanmak , her düşünceye , her inanca da saygı gösterilmesini gerektirmektedir...Her hangi bir insanı, düşüncelerinden dolayı ya da inançlarından dolayı " ötekileştirmek " asla doğru değildir.Ayrıştırıcı yaklaşımlar terk edilmelidir. Her konuda birleştirici , bütünleştirici , uzlaştırmacı , daha çok insanların ortak müştereklerde bir araya gelebildikleri ve kardeşçe yaşayabildikleri anlayışı egemen kılmak ve yaygınlaştırmak zorundayız hepimiz...

Ben, her şeyden önce , bir insanım . Bir insanın sahip olması gereken en asgari insan haklarına ben de sahip olabilmeliyim , tüm insanlar da sahip olabilmelidirler.Kendimiz için istediğimiz iyi şeyleri , tüm insanlar için de istememiz gerektiğini hepimiz biliyoruz. İşte bu noktada , tüm insanların da sahip olmaları gereken temel insan haklarını ve özgürlüklerini içimize sindirip sindirmeyeceğimiz önemlidir.Dilini, dini inancını, siyasi görüşlerini, kültürel ve yaşamsal bir çok konulardaki tercihlerini yaparken bizlerin insana "İNSAN" olarak saygı duymamız gerek.

Bir toplumun , bir miletin binlerce yılık geçmişten bu güne gelen tarihini düşündüğümüzde , bir çok yaşanmışlıklar ve o dönemleri yaşamış olan hepimizin geçmiş dönemlerdeki insanlarımız, bir anlamda da atalarımız vardır.babamız , dedemiz gibi , büyük babalarımız ya da büyük anelerimizdir bu atalarımız...

Geçmiş dönemlerimiz ve geçmiş atalarımıza küfrederek , onları bile "ötekileştiren" yaklaşımlarla hala aleyhlerinde , aşağılayıcı , küçük düşürücü yaklaşımlarla onlara karşı bitip tükenmeyen bir kin ve nefretle eleştiriler düzmek , bizlere ne kadar yakışabilir sizce?
Malesef bu gün hala bunlar yapılmaktadır.

Geçmiş tarihimizdeki ülkemizin kaderinde etkili olan yüzlerce , binlerce büyük devlet adamlarımız vardır.isim saymaya gerek bile yoktur.Orta Asya dan tutun , bütün Türk Devletlerimizin kurucuları, yöneticileri ve emek veren , canıyla , kanıyla çaba gösteren devlet adamlarımız da vardır, bilim adamlarımız da, sanatçılarımız da, din adamlarımız da ...

Bu gün bizlere düşen görev , ayrıştırıcı ve "ötekileştirici " yaklaşımlarla , geçmiş ile tarih ile hesaplaşmalar , kin ve nefret duygularıyla , bu atalarımızın bir kısmına " rahmet " okurken , bir kısmına da " küfretmek " değildir.Hepsi de Hakın rahmetine kavuşmuş geçmiş atalarımızdır ve hepsine de saygıyla ,edep ile ve insan gibi yaklaşmalı , işimize , ideolojimize , bağnaz din bezirganlığı yaklaşımlarımıza uymuyor diyerek bazılarına, örneğin Mustafa Kemal Atatürk’e de küfredilmemelidir...Günahları ile , sevapları ile , o da bir fani’ dir sonuçta . Bir insan olarak vatanı , mileti ve ülkesi için elinden gelen her türlü kahramanlığı ve çabayı göstermiş biridir . Yanlış uygulamaları olmuş olabilir . Bizlere insan olarak düşen görev , doğrulara doğru yürümek ve doğru uygulamalarla yol almaktır.

Atalarımızı küfr ile anmak , küçük düşürmeye çalışmak , hor görmek , aşağılamak , bizlere hiç de yakışan bir davranış biçimi değildir . Her konuda , eteğimizde hangi taş var ise ortaya dökebiliriz. İnsanlık için , insan hakları için , iyiye , güzele , doğruya ulaşabilmek için her ne gerekiyorsa bunu savunabiliriz ve o yolda gereken her türlü mücadeleyi de verebiliriz . Ama saygıyla , edep ile , insan gibi davranmak şartı ile ... Geçmiş insanlarımıza , geçmiş devlet adamlarımıza küfretmekten farksız yaklaşımlarla , onları aşağılamaya çalışmak , o insanları seven ve o insanlarla gönül bağı kurmuş milyonlarca insanı da "ötekileştirmek " ve aşağılamak değil midir ?

Son günlerde, büyük önderimiz Atatürk " e dair yine iftira , karalama ,küfr ve aşağılama çabaları içerisine giren bir kısım zat-ı muhteremler , kamu önünde, gazetelerde, tv lerde , boy boy salınarak arz-ı endam etmektedirler... Soyuna saygısı olmayanlara, bizde " SOYSUZ " denmektedir... Bu soysuz ve basit insan müsvedelerini , bu yazımda bir kez daha , en azından " İNSAN " olmaya davet ediyorum ...

Selam ve saygılarımla ...

Mert YİĞİTCAN
04 / 02 / 2012
beykoz / istanbul