- 737 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kara kar yağarken,biz babamla kar/deştik!
Hayatımın uzunca bir dönemi Edirne,Kırklareli,Kütahya,Yozgat ve Giresun’un dağ köyleri gibi "karlı" ve "soğuk" bölgelerde geçti.
Bu bakımdan kar’a bir yabancılığım yoktur,olamaz da zaten.
Ancak İzmir’e uzun yıllardan sonra ilk kez kar yağınca aklıma,çocuklukta,üzerinde "zihin jimnastiği" yaptığımız bir tekerleme geldi:
- Kara kar yağarken,biz babamla kardeştik! İlk anda o kadar çok tartışma ve anlaşmazlıklara sebep oluyordu ki bu cümle:Yahu "beyaz" olan kar,nasıl ve ne zaman kara oldu diye çok sorduğumuz olmuştu.
Ayrıca,insanın "babasıyla kardeş olması" ise imkansız olduğuna göre bu cümle "kesinlikle" yanlıştı...
Ama biraz düşününce burada saklı olan ince espriyi de yakalamak mümkün hale geliyordu.
"Kara kar" illlaki "karın rengi" değildi ki...
Karın üstüne yağan kar gibi bir "derinlikli" ifadeydi.
Babamla kardeştik sözü ise,sadece bir "vurgu" veya "tonlama"dan ibaretti.
"Kardeş" gibi değil,"kar eşelemek/deşmek" gibi söylenip,yazıldığında konu netlik kazanıyordu.
Karın üstüne kar yağarken,biz babamla kar deştik yani eşeledik.
Başlıkta da ayrı olması gerekti ancak biraz "ufuk turu" yapılması açısından bileşik yazılmıştır.