- 1588 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
"KELİMELERLE OYNAMAK"
“KELİMELERLE OYNAMAK”
Kelimelerle oynamak mevzuunda;
Türkçe Âlimi Merhum Nihat Sâmi Banarlı Bey şöyle demiş:
“KELİMELER ÜZERİNDE HİÇ KİMSENİN OYNAMAYA HAKKI YOKTUR,
ÇÜNKÜ KELİMELER MİLLETİNDİR”.
_____________
Kaynak: “Misâlli Büyük Türkçe Sözlük İlhan Ayverdi-Milliyet Gazetesi s.652”
Türkiye’de maalesef kelimelerle oynanıyor.
Nerde ise hergün, senelerce severek kullandığımız bir kelime bakıyorsunuz ki, değişivermiş..
Bu değişikliğe ciddî olarak kimselerin de sesi-soluğu çıkmıyor.
Çünkü kelimeler katledilirken akıllara durgunluk verecek süslü lâflar ediliyor.. Yok efendim çağdaşlıkmış; yok efendim ilericilikmiş; yok efendim yabancı kelimelerden kurtulmakmış..
Hep; “miş”, “mış”..
Amma o güzelim Türkçe’miz kan kaybediyor; bu vaziyet kimsenin umurunda değil..
Bütün Dünya’da bir ölçü var:
Hangi dilde, kullanılan kelime sayısı fazla ise o lisan daha mûteberdir.
Söz gelimi; bünyesinde 20.001 kelime bulunduran bir lisan; bünyesinde 20.000 kelime bulunduran
bir dilden daha öndedir.
Bu sözde çağdaşlık iddiasında bulunan beyler şöyle çalışıyorlar:
Meselâ; Türkçe’de kullanılan; “münâzara” ve “münâkaşa” kelimeleri bulunuyor. Ve bu iki
kelimenin mânâları da farklıdır. Bu “arı”cılar, mânâları çok farklı olan bu iki kelimeye de:
“Tartışma” diyorlar. Böylece; bir kelime geliyor amma; fakat iki kelime de gidiyor..
Yine meselâ; “ihtilâl” ve “inkılâp” kelimeleri de, tıpkı birinci misâlde olduğu gibi, mânâları farklı
olan iki kelime.. Burada da bu iki kelimeye de; “DEVRİM” deniliyor. Yanlış!..
Çünkü, böylece Türkçe, hem fakirleşiyor, hem de çirkinleşiyor.
Son olarak da değişik bir misâl vereceğim:
Şimdi; “ilim” kelimesinin yerine; “bilim” kelimesi kullanılıyor.
Kullanan kullansın; mübârek olsun; amma ben, “bilim” kelimesini, “ilim” kelimesinin yerine kullanmam, kullanamam..
Nitekim, “bilgin” kelimesi de, “âlim” kelimesinin yanında çok cılız kalmaktadır.
Çünkü: “Bilim” kelimesi de; “bilgin” lelimesi de, “bilmek” fiilinden elde edilmiştir.
“Bilmek” kelimesi ise zaman zaman çok sıradan işler için de kullanılan bir fiildir.
Meselâ:Simitin fiyatının elli kuruş olduğunu bilmek de; “bilmek”tir; yâni “bilim”dir.
Veyâ bir kimseyi, söz gelimi “evrâkı hakkında hakkında ’bilgilendirme’ nin de ’ilim’ olması îcâbetmez mi?
Şimdi soruyorum:
"Simidin fiyatını bilmekle", “evrâk hakkında bilgi sâhibi olmakla.. “ilim”in ne alâkası olabilir?
“İlim” kelimesindeki mânâ derinliği; zenginliği -ne yazık ki- “bilim” kelimesinde yoktur.
Son sözü, Merhum Nihat Sami Banarlı Bey’e bırakalım:
“KELİMELER ÜZERİNDE HİÇ KİMSENİN OYNAMAYA HAKKI YOKTUR,
ÇÜNKÜ KELİMELER MİLLETİNDİR”.
MÜHİM BİR RİCA:
LÛTFEN, YAZILARINIZDA VE KONUŞMALARINIZDA
BATI’NIN İSTİLÂCI KELİMELERİNİ KULLANMAYINIZ..
***
BİGİSAYARDA HARFLERE “ŞAPKA İŞÂRETİ” NASIL KONULUR?
*Evvelâ, haflerin sol tarafında bulunan “SHIFT” düğmesine tıklayınız;
*İkinci olarakta sağ tarafta bulunan “SHIFT” düğmesini basılı tutarak, ’3’ rakamının üstünde bulunan “şapka” işâretine de tıklayınız;
*En son ise, kullanacağımız harfe tıklayınız; alın Size şapkalı bir harf..
Bu küçücük hatırlatma yazısı bir tekrar amma Türkçe’nin en büyük derdi de bu: “DÜZELTME İŞÂRETİ” nin kullanılmaması..
Bu bakımdan, tekrarda fayda var.
***
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN. ÂMİN.
YORUMLAR
Vehbi Bey, hepimiz derinden ilgilendiren bir konuyu çok güzel kaleme almışsınız. Size yürekten teşekkür ediyorum.. Ben türkçeyi kullanmakta çok özen gösterdiğimi düşünüyorum ama bazen de bakıyorum ki farkında olmadan yine yabancı bir kelime giriveriyor sözcüklerime bu beni üzüyor böylesine benimsemişiz ki, yerine gelecek kelimeyi aramaya başlıyor zihnim ve malesef çok zorlandığım anlarda oluyor..... Üzücü ama gerçek.... geç kalmayalım lütfen çocuklarımız ve de torunlarımız dillerini bilsinler, ayrık otu gibi yabanci sözlerle yeşillendirmesinler bu görev bizim..... saygılar değerli İnsan varolun..
Vehbi Okur
Yazdığınız satırları hem severek, hem de sevinerek okudum.
fikirlerinizden dolayı ne kadar teşekkür etsem az.
Açıkça söylüyorum ki, benim bu söylediklerimin sağ-sol ile; ileri-geri ile bir
alâkası yok.
Bu ülkenin 75 milyon insanını alâkadar eden bir muvzudan bahsediyorum.
Gâye, dediğiniz gibi çocuklarımıza, torunlarımıza temiz bir Türkçe bırakmak.
Allah hepimizi korusun.
Ek Bilgi: "Alâka", "mevzu", "gâye".. gibi kelimeleri unutulmasınlar ve Türkçe
zayıflamasın diye kullanıyorum. Yoksa "ilgi", "konu". "amaç" demem de mümkün.
Selâmlar.
inci*
sevgili vehbi bey selamlar..
yazılarınıza her ne kadar yorum yazmasamda zira teşekkür etmenin dışında zaten bir yoruma gerek yok sizi takip etmekteyim..
affınıza sığınarak sizden naçizane bir isteğim olacak..
öykü dünyasında gel gitler yaşayarak kendimce bir şeyler karalamaktayım.eğer vakit ayırıp ta öykülerimi okur ve dilbilgisi konularında beni yönlendirirseniz çok memnun olurum.
yazarken genelde okul yıllarından aklımda kalan bilgilerin ışığından yararlanarak doğru olanı yapmaya çalışıyorum.bazen de takıldığım yerlerde TDK ya başvuruyorum. düşündüm ki madem sitemizde böyle değerli bir usta var neden kendisinden yararlanmayayyım.
selam ve hürmetlerimle.
Vehbi Okur
Evvelâ kocaman bir "ESTAĞFURULLAH".
Ben Türkçe tahsil etmedim; sâdece herkes gibi dilimizi çok seviyorum. Hepsi
bu!
Sevilay Hanım, daha önce bir hikâyenizi okumuş seçtiğiniz konunuyu, üslûbunuzu ve tabîî kullandığınız Türkçe'yi çok sevmiştim. O hikâyede sâdece bir tek "-sel" eki alan kelime kullanmıştınız.
Netice: Hikâyelerinizi yazmanızda Sizi yönlendirmek kim, ben kim?
Allah'a Emânet Olunuz.
TTK.
Vehbi Okur
Yazıma gösterdiğiniz hassasiyetten dolayı çok teşekkür ederim.
Selâmlar.
TTK.