- 1325 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
KAÇIŞ-9
“Erhan! Sahte dünyam da çöktü. Öyle kötüyüm ki anlatamam sana!“
“Şu anda konuşabilecek durumda değilim Meltem! İşe vardıktan sonra seni ararım tamam mı? Görüşürüz!“
“Tamam “ bile diyemeden telefon yüzüne kapanmıştı. Meltem, düştüğü boşlukta kendi sesinin yankısına çarpıyordu yine. Hayat; reklamlardaki gibi kalitesine, raf ömrüne, rengine, kokusuna göre tercih edilmiyordu ki. Önüne konan hayatı beğense de beğenmese de kullanmak zorunda kalıyordu.
Hele bu evlatlık mevzusu da öyle samanlık seyranlık bir olay da hiç değildi. Yıllar önce öz anne ve babasının Belçika’ya yerleştiklerini işitmişti. Umursamış görünmüştü. Onlar gibi gittikleri yer de yabancıydı zaten. Meltem ise her ikisinin de yabancısıydı. Duyduğunda nefreti bir kat daha artmıştı. “Onların gözünde yoksam eğer benim için de ne yüzleri ne de gölgeleri var artık“ demiş geçmişi unutmaya söz vermişti. Fakat sözünü tutamıyordu bir türlü.
Unuttum demenin karşılığı “Damarlarımda dolaşan kanı tamamen boşalttım. Farklı bir kan grubuyla hayatıma devam ediyorum“ demek kadar yalandı. Çünkü acılarının dumanı hala yüreğinin üzerinde tütmeye devam ediyordu. O sadece unutmuş gibi yapıyordu.
Sababat’i soğuk bir Eskişehir sabahı toprağa teslim etmişlerdi. Mahalleliyi kabristana getiren otobüse şimdi de geri dönüş için biniyordu herkes. Meltem, en ön koltuğa oturdu. Hem ölümün soğukluğu hem de havanın ayazı bütün tüylerini ayağa kaldırmıştı. Yanına oturan Nurgül elini Meltem’in bacağının üzerine koydu ve “Tekrar başın sağ olsun Meltem. Artık ağlama değil dua etme zamanı. Nur içinde yatsın annen“ dedi başını öne arkaya sallayarak. Meltem hiç sesini çıkarmadan başıyla onayladı.
“Metin ol! Hayatta tek yapayalnız kalan sen değilsin. Kilitler kapını yatarsın. Sen Allah’a sığın canım. Baban da yakalanma korkusuna Eskişehir’e adımını bile atamaz“
Meltem, Nurgül’ün konuşmasından vermek istediği mesajı hemen anlamıştı. “Gel birkaç gün bizde kal“ dememek için kendince vicdanını rahatlatıyordu Nurgül. Meltem de elini
Nurgül’ün elinin üzerine koydu ve “Her şey için sağ ol. Bir arkadaşım, evinde kalmamı rica etti. Otobüs beni terminalde bırakırsa çok sevinirim“ dedi kararlı bir şekilde.
Nurgül iyice koltuğunun ucuna doğru geldi ve “Şoför Bey terminalde durur musunuz?“ dedi sesini yükselterek. Şoförün tamam abla demesiyle arkasına yaslandı.
Meltem, avucunu sık sık açıp bakıp kapatıyordu.“Allah’ım ne olur arasın! Sesini duymaya o kadar ihtiyacım var ki“ diyordu ağlamaklı bir yüz ifadesiyle. Fakat aramıyordu bir türlü. Düşünceleri allak bulak olmuştu. “Ne oldu, sorun neymiş diye insan bir kere olsun arar“ diyordu sitemkar bir şekilde.
Otobüs, terminale yakın bir yerde durdu. Meltem inmeden önce bütün mahalleliye destekleri için teşekkür etti.
Kafası karmakarışık bir halde hızlı adımlarla terminale doğru ilerliyordu. Omuzlarını yukarı doğru çekerek yürümekten yorulmuştu. Ağzını burnunu kapatmasına rağmen vücudu tir tir titriyordu.
Birden durdu ve yün atkısını aşağıya doğru indirdi. Çalan telefonun sesiyle hayata sanki kaldığı yerden devam etme emri almış gibiydi. Yüreğini büyük bir huzur kaplamıştı.
“Kusura bakma hiç arayamadım Meltem. Ama aklım hep sendeydi bilmeni isterim. Hayırdır ne olmuş? Umarım kötü bir şey yoktur“ dedi kısık bir sesle.
Meltem, tekrar adım atmaya başladı. Bir yandan da bütün olanı biteni bir solukta anlattı Erhan’a ve “Terminaldeyim. İlk otobüsle İstanbul’a geliyorum. Seni çok seviyorum“ diyerek cümlesini tamamladı.
Erhan “Ölümüne mi?“ diye sordu. Meltem’in kalp atışları hızlanmıştı birden “Evet ölümüne seviyorum“ dedi gözleri parlayarak.
Erhan’ın “Bekliyorum seni. Yolun açık olsun“ sözüyle Meltem’in yüreği bir kuş gibi kanatlanmıştı.
İstanbul için tekerlekler döndüğünde Meltem için hayat sanki yeniden başlıyor gibiydi. Hayatı kısa bir süre içinde nasıl da değişmişti. Sabahat’in soğuk yüzü aklından gitmiyordu. Dayısının yüzünü gözlerinin önüne bile getirmemek istiyordu. Erhan’ı düşündüğünde ise farkında olmadan yüzünde güneş açıyordu.
Erhan telefonu kapattıktan sonra “Buradaki işim bittiğinde Meltem İstanbul’a çoktan inmiş olur. Ben eve gidene kadar kız donar sokaklarda. Erken mi çıksam acaba diye düşünmeye başladı“
DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
İnşallah bu büyük kaybından sonra mutlu olur Meltem.
Hiç bir çocuk anne babasını seçme şansı olmadan gelir dünyaya.Bir de öykünüzde olduğu gibi, zorla bir akrabaya verilen çocuklar var bence böyle durumlarda mağdur olan hem anne hem çocuk.
Yazınız bani yıllar önceye götürdü, yeni evli olduğum yıllar.
Ayni dönemde evlenen bir arkadaşımın iki kızı olmuştu üst üste,kaynının çocuğu olmuyormuş.
Üçüncü çocuğuna hamile olunca 'ille de bu doğacak olanı bize verin' diye baskı yapıyorlar.Arkadaşım ne kadar ağlasa yalvarsa da fayda etmiyor.
Üçüncü bir erkek evladı oluyor ve kaba tabirle anneyi bağıra bağırta o çocuğu amcasın veriyorlar.
Ağlayanın göz yaşları, bu bir de ana olursa, Rabbimin gücüne gitti diye düşünüyorum, eşi ağır bir trafik kazası geçirdi, boynundan aşağısı felç oldu.
Annesinden haber alıyordum, o vefat edince, zaman içinde koptuk
Sonra neler oldu bilmiyorum, her evlatlık vermeyi duyduğumda aklıma gelir.
Selam ve sevgiler.Rabbim yavrularımızdan ayırmasın canım.
Aysel AKSÜMER
Aysel Hanım, seçtiğiniz konular genelde hayatın içinden.. o yüzden okurken insanı sarıp sarmalıyor..anlatımınız da çok iyi..tebrikler..takip ediyorum..
sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Hani deriz ya "Allah bir kapıyı kapar, diğeri açılır" inşallah Meltem içinde öyle olur.
Yani benim gönlüm öyle istiyor :))
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
yürekten kutluyorum güzeldi her gün eklemnde çok hoş canım sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Değerli arkadaşım.
Öğretim yılının son günlerinde okul işlerinin yoğunluğu sebebiyle yazıları takip etme konusunda biraz yavaşladım. Bu sebeple son üç bölümü topluca okudum.
Oldukça kuvvetli bir kaleminiz var. Anlatımınız duru ve sade. Sürükleyici ve her bölüm bittikten sonra '' Acaba devamında neler var'' merakını uyandıran harika bir öykü. Devamında da aynı başarıyı göstermeniz dileklerimle.
Selam ve saygılar.
sami biberoğulları tarafından 1/21/2012 12:40:00 PM zamanında düzenlenmiştir.