Meselci'dir Bildiğim Zat(ım)
Susamışlığındayım kendimin. Bilmem ki affedeyim mi masumluğumu?..
Yağmura hasrettir esmer dudaklarım...
Ellerime geleceksiz üşümüşlük değmiştir hava sımsıcakken. Avuçlarım delik... Avuçlarım tuttuğunu kaldıramaz bir türlü. Şemsiye heyecanlığındadır basamaklarını tek seferde bitirmek isteyen merdivenim. Eldivenim boşuna komidinimi doldurur. Boşunadır ağırlığım hacmime, kütlem felsefeden uzak fizikken...
Gereksizliklerimi toplayan çöp kibritiyim. Alev almam. Ateşsizdir kara/renksiz dumanım...
Gün, ay ve yıl ayrımı yok kol saatimde. Vaktimde edebi kokan cümleler dalgalanıyor. Vaktimde kavuşmayan sevgililerin ulaşılmayan mektuplarının yoğun trafiği var. Vaktimde neden dans ettiğini idrak edemeyen kelebeklerin ıslak dokunuşu söz konusu. Vaktimde yedi milyar insanın toplamı kampı yer alıyor. Vaktimde akrep, yelkovan düşmanı. Vaktimde barış daima umuda çeyrek kaladır. Uçarı bir adam halindeyim. Yüreğimde kopanla, içimden geçenle ve ruhuma yaklaşanla yaşarım...
Bir adım Mehmet, diğer adım Selim ise; çok adım yalnızlıktır aslında. Herkes beni tanıdığını sanır ancak binden fazla kimlik taşırım taşıyamadığım kalabalığımda. Kuytu köşelerimde adressiz yolum. Karanlıkta gözleri kedi bakışlı yarasayım Karanlıkta korkusuz film fragmanıyım Seyircisi az tiyatrodur sahneye aldığım figürlerim...
Meselci’dir büründüğüm paragraf. Meselci’dir mısrası şiir. Meselci’dir çiftçi babasının biricik çeto’su. Meselci’dir Türkçe hiç bilmeyen annesinin Kürtçe kuzusu. Meselci’dir hayata dair sakinlik. Meselci’dir sokak başında mutluluğu arayan kaldırım. Meselci’dir ben(liğim)i diyar diyar dolaştıran. Meselci’dir öteki kişiliğimin aşina dünyam...
Sessizliğimin ünsüz harfiyim... Ünlü hecelerle işim olmaz. Dokunduğum hiçbir çiçek yanımda durdukça solmaz. Çalışmayan öğrenciyle yol gitmem. İşinde ayrı takılanla merhabalaşmam. Doğaya saygısı olanla kırlara çıkarım. Yaşam alanında sevgiyi büyüten selamlaşırım. İlkelerimle sadığım. Dışına çıkmam sınırı çizilmemiş çemberimin. Kuralsızlığım kurallı davrandığımdadır. Kanunsuzluğum hiçkimsenin hakkını yemememdendir.
Bende tarif çok. Bende tanımlanacak değer bir hayli. Boş durmam gün boyu. Bende stil, bende vakti değerlendir seansları bol...
Ya kitap okurum, ya kendimi hırpalarım, ya satranç oynarım, ya işte olurum, ya haftasonulu haftaiçiyim, ya uyurum, ya dizi izlerim, ya dışarıya sallarım küçük adımlarımı, ya bir çocuğa bedavadan gülerim, ya bir yaşlıyı karşıdan karşıya götürürüm, ya bir romanın uzunluğuna yakalanırım, ya da geceye küserim... Ya da yok olurum var olduğumu bilirken...
Meselci’dir şahsında kalem oynattığım. Meselci’dir çocukluğumun haylaz yanı. Meselci’dir kimseyi rahatsız etmeyen şahsiyet. Meselci’dir matematiksel işlemlerin naif sayfası. Meselci’dir öznesi yüklemine tümleçli sıfatı. Meselci’dir zamire dolu zarf. Meselci’dir diline hakim kalp. Meselci’dir kendini överken bile tatlılığını kaybetmeyen. Meselci’dir ruhuna yakışır nefesler tüketen. Meselci’dir varlığından memnun kaldığım. Meselci’dir tutunduğum yeşil dal. Meselci’dir beni adamakıllı bir konumda tutan. Meselci’dir üzerime rahatlıkla giydiğim can elbise(m)...
.................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
17 Ocak 2012,,,11.47,,,MARDİN