- 573 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
RAPOR XV
Sonra kolunu sıyırıp saatine baktıktan sonra masasının üzerindeki resme daldı. Vaheştin içindeki duygularından arınmışcasına resme bakarken geçmişine daldı ve karşısındaki resimle konuştu.
"sizleri özledim "
İçindeki özlemleri bir kenara cesetleri bir başka tarafa atmış olan beyaz önlüklü adam öylesine resme dalıp gitmişti bir anda. Parmaklarıyla resimdeki yüzleri okşarken az önce çalıştırdığı zhaz vir vınlama sesinden sonra durmuştu.Beyaz önlüklü oturduğu tekerlekli koltuğu ayaklarıyla iterek masandan uzaklaşırken sakin sakin adımlarla cihazın yanına yürüdü.
Etrafın sessizliğini yine kendisi bozup ağzınaki ıslık dolu melodi olmuştu.Önlüğünün cebinden çıkardığı plastik eldivenlere giydikten sonra cihazın elektronik tuşlarına basarak kapağını açtı.
Mikroskobun yanında duran düzeneğin üzerine tüpü koyarken tekrar masasına yöneldi. Çekmecesinden çıkardığı RAPOR u ve masasının üzerindeki mavi tükenmez kalemi alarak ince dar şişeyi koyduğu düzeneğinin başına geçti.Elindekileri beyaz fayans tezgahın üzerine koyup ince dar deney tüpünü tekrar eline alıp çalkalar gibi hareket yaparken ağzındaki melodi devam ediyordu.
Küçük bir cam cubuğu şişenin içine daldırıp bir lamele dokundurdu.Mikroskobun altına lameli koyupta gözünü mikroskoba dayandığı an ağzındaki ıslık birden kesiliverdi. Ani bir hareketle başını mikroskoptan kaldırdı. Çok şaşkındı.
Tekrar gördüklerinen inanmayarak bir daha gözünü mikroskoba dayarken gözlerinde başka bir dehşet parıltısı belirmişti adeta. Uzun bir süre gözünü ayrımadan lamelin üzerindeki küçük harketli hücrelere bakarken içindeki cani ruhta aynı şekilde oynamaya başlamıştı. Fayans tezgahın üzerinden hızla uzanarak bırakmış olduğu raporu eline alarak mavi yazılarla notlar yazdıktan sonra yüzünde hırsın ve zaferin getirdiği bir sevinç belirmişti.
" işte bu !.. yıllardır aradığımı buldum ."
Elindeki raporla masasının yanına giderek masasının üzerinde duran resme plastik eldivenlerle dokunarak resimle konuşmaya başlamıştı.
"sen haklıydın her zaman haklıydın ben sana hep inandım.Bu gerçeği sen ispat edememiş olsan da ben edeceğim merak etme."
Bir anda beyaz önlüklü adamın gözleri dolmuş ama ona inat bulunduğu odayı korkunç kahkalarıyla gülme sesleri atmaya başlamıştı beyaz duvarlara siyah duygularla öfke kusmuştu aslında...
Çekmecesini açıp içinden çıkardığı defterin çizili isimlerin en sonuna geldiğinde parmakları durdu. Üstü hala çizilmemiş bir isim vardı.İsmin altındaki detaylı bilgileriyle kontrol ederken. Okuduğu ismin başında Prf. Dr. diye başlayan bir kısaltmayı hızla geçerken altındaki saat tarih ve diğer bilgilere gelmişti.
08.14 evden çıkış
12.10 öğlen yemeği (tavuk soslu makarna çarşamba tavuk yahni)
18.05 iş çıkış, 18.15 otopark
19.15 eve giriş
hafta sonu c.tesi saat 10.00 kalkış
10.45 gazete bayi ......
diye sırayla bir günlük hayatı okurken okuduklarını sıradan olsun diye yazmamıştı. Sıradaki en son hedef olmamasına karşın ilk hedefi olan kişiyi cebinden çıkardığı kalemle yuvarlak içine alırken her zaman ki gibi kendi kendiyle konuşmaya başlamıştı.
"Bak sanada ispatlayacağım. Her şeyin başlangıcını sen yaptın bende sonunu yapacağım. sana o ünvanların en güzelini ben vereceğim. madem bu ünvanları aldın hayatta kalman içinde bunlardan çok aklına ihtiyacın olacak. işte onu yapamazsan işte o zaman bende senin aklını alacağım.İşte yıllardır beklediğim gün geldi. Bekle beni profösör bu yıl senin en güzel yılın olacak. Makamların en güzel olduğu yere gönderecem.Bu işi sen engellemeseydin birçok insan hayatta kalacaktı uzatmalı ZİNCİR HALKASI ünvan için uzatmalı herkes bedelini ödedi ve en güzelini sen ödeyeceksin"
derken mavi tükenmez kalemle Prf. Dr. ünvanını çizerek odanın köşesinde duran karton kutunun içinde kırmızı beyaz giysileri çıkardı.Üstündeki beyaz önlüğünü çıkarırken keyifle ıslığını çalarak kutunun içindekileri üstüne giymeye başlamıştı.
Çekmecesinin üçüncü gözünü açarak içindeki beş anahtardan beyaz minibüse ait olanı seçerek aldı. Bodrumun arka tarafındaki kapıya çıkarken iki sefer yapıp dört karton koli taşımıştı. Kolilerin birini aslında bir kişi taşıyabilecekken o ikisini taşımayı bu planları yapmaya başlarken zekası ve hırsıyla başarmıştı.
Hem kas hem zeka ikisine ihtiyacı olduğunu bilerek yapmıştı yoksa fiziksel güç umrunda değildi Beyaz önlüklü noel baba kıyafetli adam.Minibüsü çalıştırıp bir köpek barınağına uğrayıp zili çaldı. Köpekler havlamalarını devam ettirirken kapıyı açan yarı tebessüm yarı uyku dolu gözlerle Noel baba kıyafeti giymiş adama bakıyordu.
"Mutlu yıllar derneğimiz size noel hediyesi gönderdi köpeklerinize"
barınaktaki adam alışmışlığın verdiği ve uykusuzlupunun verdiği bir sesle
"teşekkürler sizede iyi yıllar" dediği anda havada havai fişek patlamalarının verdiği o IŞIK görülmüştü. Saat 12.00 beyaz önlüklü noel kıyafetli adam saatini kontrol etti. Kolileri bırakır bırakmaz yola koyuldu. Yollarda eğlenen sarhoş bağıran çağıran dans eden öpüşen insanlarla doluydu.Sonunda ünvanın üstünü çizdiği Prf. Dr. evinin önündeki pusuya yatmıştı...
YORUMLAR
DİLEK YILDIZI
Ben Namık ne yapıyor onda aklım bilesin....
Ve de o kız......
abim
gerçekten içten beni anladığın için mutluyum bilesin...
saygılarım kalpten....