Benden Öte, Sizden Ziyâde
’’Bizim zamânımızda’’ diye başlayan, klişe anlatımlardan ne kadar da bıktığımı düşünürken, tam ortasında buldum kendimi, sizin zamanlarınızın...Eskimiş hayatlara inat, yeni iskarpinlerimle, ceplerimde gözlerden ırak yârınlar, akıyorum sür’atle sizden bize doğru...Tüm çetrefillerine katlanıp yaşamın, başlıyorum bıraktığım yerden, bildiğim gibi.Ne kadar süslesenizde kendinizi, düşüyor maskeleri kansız çocuklarınızın, görünüyor kirli yüzleri.Soyunuyorum üstümü örten tüm tuzaklarınızdan ve ayrılıyorum aranızdan.
Çekip perdelerini gecenin, molotofkokteylli saldırılar düzenliyorum başkentlerime.Kuşatan ben, kuşatılan ben ve kuşanan ben, tüm ızdırapları...Gebeyim beşinci mevsimin kısır zamanlarına.Kırk yaşındayım, kırk tonum ve kırk mil uzağım tüm marjinalliğine asrınızın.Kusuyorum çalıntı hicablarınızı dehlizlerimden...
Beni sevmeyiniz efendim...Alerjim var kemikleşmiş aşklara.Çekiniz çeşnili bakışlarınızı üzerimden.Korkuyorum! Ne çok konuşuyorsunuz, kulaklarım uğulduyor.Lütfen biraz susar mısınız? Düşlerim ürküyor.
Bakın işte! Sonunda gözlerimi kapatmadan sizi göremez oldum.Çıplak gözlerle bakmayalı uzun zaman oldu.Hayatımın sağlamasını yapma şansım olsaydı eğer, belki daha az hatâ yapardım.Üstelik bir yanlış dört doğruyu götürüyormuş, biraz geç farkettim.Ne yaparsınız, yerin üstündekiler, altındakiler kadar açmıyor beni.
Afedersiniz! Biraz bakar mısınız? Kaldırır mısınız ayaklarınızı, düşlerime basmaktasınız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.