Bu Ne Sevgi, Ah!
Oturmakta olduğumuz binada karşımızdaki daireye kiracı taşınır. Asansör beklerken ayaküstü selamlaşır ve tanışırız.
Bina girişinde ve koridorlarda birkaç kez karşılaştık ve hal hatır sorduk. Hanemizin güvenlik kamerasından görebildiğimiz kadar orta yaşlı kadıncağız elinde bir kapla ve bazen bir poşetle günde en az on kez gidip gelmektedir.
Her gün aynı şekilde ve hiç üşenmeden bu durumu sürdürürken bizi ister istemez bir merak sardı. Bir gün aşağıda karşılaştığımızda ‘Hayırdır, komşu, ne yapıyorsunuz?’ diye sorduğumuzda elindeki boş tabağı göstererek ‘Sokak kedilerini doyurmaya çalışıyorum.’ dedi.
Ne güzel, anlamlı ve örnek bir davranış sergilemekteydi! ‘ Sizi yürekten kutluyoruz; bu vesileyle büyük sevap da kazanmaktasınız.’ diyerek duygu ve düşüncelerimizi aktarmaya çalıştık.
‘Evet, keşke herkes böyle yapsa!’ ‘Siz hayvanları sever misiniz?’
‘Severiz ancak evde beslemeyiz.’
‘Neden?’
‘Yatağa çıkar, yemek masasına oturur, üstelik kedi ve köpeklerin tüyleri solunum sistemine girdiğinde kanserojen tesiri yaparmış.’
‘E, o zaman ne biçim sevmek bu?
‘Evin dışında ve uzaktan severiz, yiyecek veririz ama bağrımıza basmayız.’
‘Hayvanları sevmeyen insanları da sevmez.’
‘Doğrudur, tüm yaratılanları Yaradan’dan ötürü severiz.’
Diyalog daha uzayıp gidecekti ki asansör geldi ve birbirimizi selamlayıp ayrıldık.
Ara sıra evinden kedi sesleri geliyordu. Sadece sokaktaki kedileri değil, evde de birkaç tanesini besliyormuş. Sabah erken saatte bir poşetle yavruları sokağa bırakıyor ve akşam karanlığında tekrar eve alıyormuş.
Üç aydan beri oturmakta olduğu eve özellikle kedilerinin yüzünden otuz üç daireden hiçbir komşu ziyarete gelmemiş. Bu hususta apartman görevlisi servise çıktığı zamanlarda ona dert yanmaktaydı.
İki hafta kadar sonra aniden eşyalarını toplayıp bir kamyonetle taşınmakta olduğunu görünce pek fazla şaşmadık.
Bina dışında kamyonet hareket etmeden önce kendisiyle kısaca görüştüm ve hayırlı yolculuklar diledim. Kısa zaman zarfında komşuluk da yapamadığımızı ve bunun için kendi adımıza üzgün olduğumuzu dile getirdim.
Kadıncağız çok duygulandı ve içtenlikle ‘ Sağ ol, evladım. Hoşça kalın!’ dedi ve araç hareket etti.
02.01.2012
YORUMLAR
Kendisini hayvanlara adamış bir hanım..Hayvan severlik çok güzel bir duygu ama fazlası zarar verir...
Güzel bir yazı, tebrikler...
Eğitimci
Eğitimci
ne güzel hayvanları sevmek ve kollamak....
güzel çalışmanızıda beğendim..ne güzel bir sevgi duygularını anlatan güzel yazınızı teprik ederim....
ne demişler..iyilik yap denize at.Balık bilir Balık bilmezse Haluk bilir..eyvallah degerli hocam..saygılarımla..