- 1443 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
BEN ASKER ABİLERE NE YAPTIM ANNE ????
12 Yaşındayım.Şırnak’ın Uludere ilçesinin köylerinden birinde yaşıyorum.
Her zaman olduğu gibi bu günde geç gelmişti eve babam.Sınırdan mazot geçirmek için köylülerle her gece Irak tarafına geçer ve saatler sonrasında geri dönerdi.Ben uyumaz,çoğu zaman onu beklerdim.geldiğinde kucağına atlar,boynuna sarılırdım,o da sımsıkı sarılır öpüp kokladı beni.Kısa süreli olurdu mutluluğum,zira,uzun bir emek ve yol yorgunluğu sonrasında uykuya dalardı babam.Olsun,o da yetiyordu bana.Uzunca bir beklemeden sonra ona kavuşmak ve kollarına atlamak inanılmaz keyif veriyordu bana.
Bu köyde hemen herkes aynı işi yapardı.Kimse duymasında -kaçakçılık yaparlar-Gerçi duysalarda bir şey olmaz çünkü,burdaki asker abiler,komutan amcalar bile biliyor bunu.Karışmazlar kimseye.Arada bir babamlarla ve köydeki büyüklerle sert konuşurlar ama yine de engel olmazlardı.Yani kaçakçılık serbestti burda!!
Bu gün babam yine gidecekti.Köylüler hazırlıklarını yapıyorlardı.Katırlar,bidonlar falan hazırlandı.Ben babama "ben de gelmek istiyorum" dedim."beni de götür"dedim.babam "olmaz" dedi."ne işin var oralarda,seni götüremem" dedi.Ben de "ya baba arkadaşlarım da gidİyor,babaları onları hep götürüyor,hem ben de sana yardımcı olurum,arkadaşlarım gibi bende katırların başında beklerim" diye ısrarcı olunca babam birazda isteksiz kabul etti.Çok sevinmiştim.İnanılmaz mutlu olmuştum.Babam "hadi o zaman katırları getirmelerine sende yardım et,sallanma" diye seslendi.Bende hemen yerimden fırladığım gibi katırların olduğu yere doğru yöneldim ve ordakilere katılarak verilen görevi yerine getirmeye koyuldum.
Karanlık çökmek üzereydi.Yola koyulduk.Uzun ve yorucu aynı zamanda soğuk bir yolculuktan sonra Irak tarafına geçtik.Mazot bidonları dolduruldu,hesaplar ödendi.Katırlar yüklendi ve biz yeniden geri dönmek üzere yola koyulduk.Babam gözlerini üzerimden ayırmıyordu.Sürekli takip halindeydi.Bazen göz göze gelirdik ama o gözlerini kaçırırdı benden.Erkek adam oluyordum.Artık kendi ayaklarımla yürümeyi öğrenmeliydim....
Oldukça meşakatli bir işti.Kar çoğu yerde geçit vermiyordu.Hem bizler hemde katırlar düşe kalka yürüyorduk çoğu kez.Ama her ne olursa olsun gitmeliydik,nede olsa ekmek davası.Yapacak başka bir şey de yoktu zaten.Ben okulu burdan gelecek parayla okuyacaktım.Babam bununla evin ihtiyaçlarını karşılayacaktı.Ben ve köydeki gençler burdan gelecek parayla evlenecektik...Yani bu iş bizim için hayati önem taşıyordu.Zorda olsa,kötü de olsa,tehlikeli de olsa bunu yapmaktan başka çaremiz yoktu..
Gruplar 8 yada 10 kişilik olurdu genelde.Bizimkide 10 kişilikti.Askerler bizim grubu yolda durdurdular.Bekleyin dediklerini anladım.Diğer söylenenleri pek anlayamamıştım.Bekledik.Daha sonra bir kaç grup daha geldi.40 kişi kadar olduk sanırım.Ben korkuyordum.Annem ben yola çıkmadan önce bana"askerleri görürsen korkma oğlum,tamam mı? Sana bir şey yapmazlar,bir şeyler söyler,konuşur sonra giderler"demişti.Ama ben yine de korkuyordum.Aslında korkan bir ben de değildim,herkesin yüzünde bir endişe okunuyordu.Yolunda gitmeyen,ters giden bir şeyler vardı.Uzunca sayılacak bir engellemeden sonra bizi bıraktılar.Askerler çekildi.Onlar bizden,biz onlardan uzaklaştık.Sonra kötü bir koku geldi burnuma,herkes aynı kokuyu aldı.Sonra silah sesleri dağlara çarparak yankılanmaya başladı.Bu da neydi? Birileri üzerimize ateş ediyordu,Uçaklar havada mermi saçıyordu üzerimize.Katırım vuruldu.Herkes kaçışmaya başladı.Ağladım.Akranlarımın çoğu vuruldu,Babam vuruldu,diğer akrabalarım vuruldu.Hepsi yerde cansız kanlar içinde yatıyorlardı.Annem geldi aklıma"askerlerden korkma,sana bir şey yapmazlar" sözü kulağımda çınlamaya başladı."Ama bize ateş eden onlardı,askerlerdi,babamı onlar vurdu,arkadaşlarımı,akrabalarımı,komşu köydeki adamları,katırımı onlar vurdu??Bunları aklımdan geçirirken sırtımda içten içe bir ateşin beni yaktığını hisettim.Sonra kolumda,sonra bacağımda ve her yerimde ateş yanıyordu.Benimde her yerim kanıyordu.İnledim.Annemi çağırdım.Babama seslendim.Duymadılar.Ağlayamadım.Ama gözlerim ıslanmıştı,susuyordum,nefesim kesiliyordu,çığlıklarla birilerini çağırmak istedim,olmadı,duyuramadım sesimi.Gözlerim kararıyordu,babamın beni kucağına almalarını görüyordum.Annemi görüyordum sessizce seslendim"beni asker abiler vurdu anne,beni komutan amcalar vurdu........"
Ben 34 kaçakçıyla,34 köydeki akrabalarımla,arkadaşlarımla acılar içinde paramparça edilircesine vuruldum.Anne söylesene bana"beni neden vurdular?ben ne yaptım asker abilere?babam ne yaptı onlara?benim katırım ne yaptı onlara?"
.................................................................................
YORUMLAR
Uludere'de bir insanlık dramı yaşanmıştır. Evet, bunun savunulacak tarafı yoktur. Fakat bu yazıda ima edildiği şekilde sınır karakolundaki askerler tarafından değil, uçaklardan atılan bombalardır bu işin faili.
Bu işte çok ince kasıtlar var. Rusya'yla yapılan petrol boru hattı anlaşmasını düşünün. ABD'nin de içinde olduğu Nabucco'ya alternatif olarak ve aniden imzalandı. Daha dün ABD ve AB'ye ceza olarak yapıldı şeklinde enerji bakanımızın açıklaması vardı.
MİT istihbaratı kendisinin vermediğini açıkladı. Öyleyse ABD ve Heronlardan gelen istihbarat değerlendirilmiş.
Burada düşünün bakalım : CİA ve MOSSAD'ın kasten yanlış istihbarat vererek ülkemize, sırf AKP hükümetini zor durumda bırakmak, öc almak için yapılmış bir oyun olamaz mı ?
Uludere'de gerçekleştirilen olayı esef ve nefretle kınıyorum, bu olayın özrü yoktur ister doğuda, ister batıdan ateş düşen her ocakta dumansız tütük, hepimiz kardeşiz birlik ve baraberlik içerisinde yaşamamız gerekir, bir birimizi kabullenip saygı duymalıyız bu kirli savaşların durdurulması ve mashum insanların ölmemesi dileğiyle, duyarlı yüreğinizi ve güçlü kaleminizi kutlarım arkadaşım...
UMUT ve DOSTCA
Yanlı ve öfkeli olan herkesi zulmün gelecekteki sahipleri olarak görüyorum. Asker dediğiniz de bu ülkenin evladı. Onlarda ölüyor. 12 yaşındaki çocuklarımız kaçakçılık yapıyorsa; kandırılıp dağlara çıkartılıyorsa gencecik insanlar; ve vatanı korumak için taşıdığı silahı kardeşine çeviriyorsa askerlerimiz; birileri değil ülkece düşünmeliyiz.! Neden bu yerdeyiz?
Her birey İnsanlıktan sorumludur. Kendini soyutlayanlar İnsanlığını taşıyamayanlardır.
İnsanlık adına zarar veren her birey devletin adalet sisteminde cezasını çekmelidir.
Kaleminiz yanlı değil kırılgan gördüm, hata demek daha kızdırıyor olsa da bize sevgi yol gösterecek ben buna inanıyorum. Zalime zalimce tavır onun gibi olmak demektir.
saygılar.
Savunulacak tarafı yok
Bağıralım,isyan edelim..ama bunu Türkler yaptı durumuna getirmeyelim..
Çünkü kader yagımız aynı olan insanlarala armıza set örmek isteyenler var...Bu içerideki güçler,dışarıdaki güçler,devlet pkk hiç farketmez..sonuç yaşanılan acılar..ortada.Bence bunun adıda bir terördür...Kutladım selamlar
PKK'ya düşman biriyim ben. Kürt asıllı vatandaşlarla aramıza kin nifak sokan herkese olduğum gibi düşmanım.
Fakat dün Uludere'de olan olayın savunulacak tarafı yok. ''Yanlışlık, hata '' sözleri bu olay için geçerli olamaz.
Bir provakosyon diyorum. MİT olabilir, PKK olabilir, CİA olabilir, MOSSAD olabilir. Ya da başkaları. Olay bence birilerinin kastıdır.
Her insan kadar üzgünüz biz insanlığını yitirmemiş tüm insanlar..
Fakaaaat : olayı az önce onlarla konuşan askerlerin yaptığı şeklinde bir kurgu ile anlatmışsınız. Oysa olay uçakların marifeti olduğu tartışmasız.
Hal böyleyken, oradaki askerlerin o kişileri vurduğunu ima eden yazınızda da bir kasıt aramak geldi içimden !
yılmazYANARDAĞ
Ben Kürt'üm.Ama bu katliamı,bu insanlık suçunu,bu vicdansızlığı yansıtmaya çalışırken Kürt kimliğimle değil,insan kimliğimle ve sorumluluğumla yapmaya çalıştım.Yine burda da kimin ne kadar ve ne şekilde bunu kasıtlı bir paylaşım sayıp saymadığı da beni hiç bir şekilde ilgilendirmiyor...
Siz ne kadar PKK den nefret ediyorsanız ben de,o kadar insanlık suçunu işleyenlerden,katliamcılardan,vicdansızlardan,insanlıktan nasibini alamamışlardan ve bir toplumu tmamen terörize,eden tekçi,ırkçı zihniyetten nefret ediyorum.
Fikret TEZEL
yılmazYANARDAĞ
GÖRÜŞMEMEK DİLEĞİYLE...