KIRMIZI GÜLLER BÖLÜM 30
Selma hiç beklemediği bir anda karşısında Metin’i görünce şok oldu. İki ayı geçmişti görüşmeyeli;
o da şaşkın ve soğuk bir sesle.
"Merhaba" dedi.
Selma da öyle; çok kırıktı , Aynı şekilde " Merhaba,hoşgeldiniz" dİyebildi. .
Genç adam ne söyleyeceğini, ne yapacağını bilemiyordu. Ne hayallerle gelmişti buraya; ama çok başka şekilde karşılanmıştı.
Selma "Buyurun, oturun" dedi.
İkisi de konuşacak kelime bulamıyordu.
Metin "Sizi burada da görmek kısmet de varmış."
"Evet... iki aydır buradayım."
"Nasıl alıştınız mı?"
"Hem de çok çabuk ; buradaki personel genç iyi çocuklar.Bana da iş konusunda çok yardımcı oldular ve güzel de anlaşıyoruz."
Metin manasız bir bakışla "Sevindim ... İstanbul’u özlemediniz mi ?"
"Yok... sadece çocuklar biraz sorun oluyor; tatilde gelip gittiler. Annem yanımda.Buraya bahar erken geliyor;günlerimiz güzel geçiyor.Onun için aramadım İstanbul’u ."
"Peki dönmeyi hiç düşünmediniz mi? "
"Bilemiyorum... arkadaşlar gitmemi hiç istemiyorlar;burada kal diyorlar.Tabiî ki bu benim elimde değil; müdür ne der ? Daha ne kadar kalırım...? Bu belli değil.."
" Kalmak ister misin?"
"Bilmem...? Belki....Dedim ya hava güzel ,insanlar çok iyi, alıştım da.... kal denirse kalabilirim.Size ne ikram edeyim? Ne alırsınız ?"
O ise yüzü solgun " Kahve olsun" dedi.
Zile basıp bize iki az şekerli kahve istedi.İşlerden konuşmaya başladılar.
Selma "Burası da düzene girdi artık" dedi.
Gelen kahveleri hiç konuşmadan içtiler...
Saat epey ilerlemiş; yemek saati yaklaşıyordu. Selma ne iş yapabiliyor; nede bir şey soruyordu.
Sesizliği kapının çalınması bozdu.Gelen genç çocuktu. Gayet neşeli bir şekilde :
" Haydi yemeğe gelmiyor musun? " diyordu ki Metini fark etti.
"Afedersin misafirin varmış."
"Evet Metin Bey" diye tanıttı.
"Hoş geldiniz efendim; sizi ismen duymuştum. İzninizle" diyerek yürüdü.
Metin ayağa kalkarak " Ben gidiyorum zaten ; siz rahatsız olmayın."
Selma ile gözgöze gelerek elini uzattı İkisine de
"Allahaısmarladık" dedikten sonra dışarıya çıktı.Selma arkasından bakakaldı; masaya oturdu ve ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilememişti.
"Ben yemeğe gelmiyorum." Çantasını alıp dışarı çıktı.
Hava çok güzeldi; Kordonboyun da bir banka oturdu.Gözlerinden yaşlar boşandı; kuruyuncaya kadar sessizce ağladı...ağladı...Mesai saatine kadar orada kaldı. İçi acıyor; umutsuzdu ve çok seviyordu.
"Allah’ım ! bu nasıl sevgi, bu nasıl bir acı, bu ne çaresizlikti ? Derindi sevgisi; aynı denizin derinliklerindeki gibi...Umutsuzdu; çırpınan dalgalar gibi yüreği. İçindeki yangın büyüdükçe büyüdü ; onu görünce alev almıştı.Ne güzel sönmeye başlamış; biraz küllenmişti. Ya şimdi...? Yüzünü görmüş, sesini duymuştu ve ne kadar soğuktu kendine karşı tavırları, oldukça da resmiydi.
Ah ! Metin niye, neden geldin ki ? Seni nasıl unutacağım ? Ben sensiz nasıl yaşarım ? Yaşıyorsun işte Selma... mecbursun; annen var, kardeşlerin var; onlar için gayret etmelisin. Umutsuz sevgini gönlünün derinlerine gömmelisin." diye kalktı. " Bundan sonra Metin yok hayatında; bunu unutma" diyerek işine geldi.
Günler geçiyordu; mart ayı içinde genç çift nişanlanmış ; uzatmadan düğün yapmayı düşünüyorlardı.
Selma İzmir’ de kalmaya karar vermişti.Gel deseler de; hayır burada çalışacağım diyecekti.
Metinden iç bir haber alamamış nerede olduğunu bilmiyordu. İstanbul da ki müdürle ara sıra konuşuyor; hal hatır soruyordu.Çok zordu günlerin geçmesi sıkıntısını işten alıyor, deliler gibi çalışıyordu.
Arkadaşları "Sen niye böyle yapıyorsun ? Hiç kendine acımıyor musun?" dediklerinde... nasıl anlatırdı içindeki fırtınayı ? Ne derdi onlara ? Metin’i unutacağı yerde daha çok düşünüyordu...Uludağ da çekilmiş grup resmini masasına koymuş; ununla avutuyordu kendini.
Kardeşlerini de çok özlemişti.Bir hafta sonu ani kararla İstanbul’a yola çıktı.
Annesine "işim var" demişti."Yol uzun, seni yormayayım; ben gidip geleyim."
Eve vardığında etrafa baktı; yapacak hiçbir iş yoktu. Kardeşlerini okullarında ziyaret ettikten sonra akşama doğru o çok sevdiği sahile gitti;.bomboştu...
Hava serindi ; burası İzmir’e benzemiyordu. Biraz dolaşıp parka doğru ilerledi. Kimseler yoktu. Amaçsızca deniz kenarında dolaştı Parkta ki salıncaklara bakıp; yaşadığı günleri düşledi. Metin gözlerinin önünden gitmiyordu. "Ne çok özledim seni. Neden...neden... Unutamıyorum sanki ? " diye ağlamaya başladı..
Geri dönecekti ama vaz geçti."İşyerine uğrayıp müdürü ve arkadaşları göreyim" diye düşünüp eve geldi.İçerisi soğuk ve Selma çok üzgündü.
Pazar gününü yine kardeşleri ile beraber geçirdi.akşam üzeri tekrar koya giderek sahili dolaştı.
" Acaba gelir mi ?" diye içinde küçük umut vardı ama... Metin yoktu.Yine boynu bükük döndü eve. Boş ve çok soğuk göründü ona; umutsuz,uykusuz bir gece daha geçmişti...
Pazartesi iş yerine giderek arkadaşlarınle görüşüp konuştu.Oldukça sevinmişlerdi
"Çok özledik seni "diyorlardı.
Müdür henüz gelmemiş;.odasına bakıp geçen günleri düşledi. İçi bir daha yandı.
Metin var mı ? diye yıkarı çıktı; o da henüz görünürde yok, sekreteri vardı.
Kız " kime baktınız ?" diye sorunca...
"Metin Bey i görecektim " dedi.
"Henüz gelmediler."
"Odasında bekleyebilir miyim? "Diyecekti ki... telefon çaldı. Sekreter konuşurken ; fırsattan istifade Selma odasına daldı.Masasının üzerinde kendisine ait iki resim vardı. Biri kartopu oynarken; diğeri de dans ederken çekilmişti. Selma nın aldığı kalemlikte duruyordu.Bir mana veremedi.Evli bir adamın masasında başkasının fotoğrafı nasıl dururdu ? Gerçi her ikisinde de Amerikalılar vardı.
Selma bunları düşünürken kız içeri girdi ." Lütfen odayı terk edin; izinsiz nasıl girersiniz ? "
Cevap vermeden hızla çıkıp alt kata indi. Müdür hala gelmemişti.
Arkadaşlarına selam bıraktı.Terminale gelip otobüse bindi.Geri dönüş başlamıştı. Çok üzgündü ne için gelmiş; ama ne müdürü, ne de Metin’i görebilmişti. Oysa ümitle gelmişti.Umutsuz bir şekilde geldi İzmir’e.
Salı günü iş yerine gelince herkes " Nereye kayboldun ?" diyorlardı.
"İstanbul çağırdı beni; kardeşlerime gittim" diye cevap verdi.Yüzünde yalancı bir gülücükle gülümsüyor her kesi inandırmaya çalışıyordu.
Aradan iki saat geçmişti ki telefonu çaldı; arayan İstanbul dan müdürdü.
Biraz sitemli "Selamını aldım; niye beklemedin ? " diye çıkışıyordu ".İnsan buraya kadar gelirde; beklemez mi ?" diyordu.
Selma" inşallah; başka zaman.".Sesini duyunca çok sevinmişti; üzerinde çok hakkı vardı.
Yine işine daldı. Zaman akıp geçiyordu ki kapısı çalındı.
" Girin."
Karşısında Rıza beyi gördü.
"Girebilir miyim ? " diyordu.
"Tabi, buyurun. hoş geldiniz." Ayağa kalkıp karşıladı.Tokalaştılar.
Rıza gülümseyerek " Nasılsın ?" Diye sordu.
"İyiyim; siz nasılsınız ?"
"Özlettiniz kendinizi ; İstanbul’a gelmeyecek misiniz?
"Bilmem...? Burası daha iyi geldi.İşleriniz nasıl ?"
"İyi gidiyor ama; sizi arıyoruz.doğrusu" dedi Rıza.Selma gülümsemekle yetindi.
"İzmir’de işim vardı; sizi görmeden gitmek istemedim."
"Sevindim ... iyi yapmışsınız.Ne de olsa beraber çalışmışlığımız var. Ne ikram edeyim ?"
" Sizden bir şey rica edebilir miyim ?"
"Buyurun sizi dinliyorum. "
"Ama kızmak yok. Siz bana epey yemek yedirdiniz ;eğer izin verirseniz bu sefer ben yemeğe davet ediyorum. Umarım kırmazsınız ."
Selma güç durumda kalmış; ona "Hayır" diyemedi.
Peki buyurun gidelim demek zorunda kaldı.
Rıza mutluydu. "Çok teşekkür ederim beni kırmadınız ya " birlikte dışarı çıktılar.
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK
YORUMLAR
Bu gün iki bölüm birden okuyorum. Bu bölümde gördüğüm ufacık bir hata var: Zile basıp bize iki az şekerli kahve istedi.İşlerden konuşmaya başladılar.( Sanki o odada siz de varmışsınız gibi bir ifade olmuş ...''Zile basıp iki az şekerli kahve istedi '' yazsaydın daha doğru olurdu.
Büyük yorum ise final yazınıza...
AYSE 09
saygılarımla
Arkası yarın vardı koşarak çantamı bırakıp kulak verirdim,,,o günlere gittim,,tebrikler kalemim,,,
AYSE 09
evet biraz arkası yarın oldu değilmi
AYSE 09
ortalık karışmayacak
çok teşekkür ederim sağ olun saygılarımla
sona az kldığını düşünüyorum ama metin bu sefer de rıza ile görürse ne olacak merak ediyorum doğrusu. sürükleyeci bir bölümdü yüreğine sağlık sevgilerimle canım..
AYSE 09
sevgimlesin bitanem
Merakla bekliyorduk:))ama heyecan da devam ediyor.Kaleminize sağlık.....
AYSE 09
bakalım neler olur
AYSE 09
29 zu okudunmu
uğramamıştın sayfama
canımsın sevgilerimlesin