- 412 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Meslekte kendini yenilemek
SABAH Posta Kutusu’nda sık sık üniversitelerin fen/edebiyat ve aynı fakültelerin öğretmenlik bölümleriyle ilgili yazıları okumaktayım. Öncelikle üniversitelerin görevinin Milli Eğitim Bakanlığına personel yetiştirme kurumu ya da Bakanlığın ’İş Bulma Kurumu’ olmadığında birleşmek; adı üstünde ’evrensel’ bilim yuvaları olduğunu kabul etmek gerekir.
Bakanlığın da öncelikle ’formasyon’ alanları işe alacağını duyurması en doğal hakkıdır. Çünkü bu ölçü, ’oyundan önce konulmuş’ bir kuraldır. Kaldı ki, Prof. Atilla Yayla’nın dediğince ’Açık toplumlar kurallı toplumlardır.’ Ancak ’formasyon’ alanların mutlaka ’iyi öğretmen’ olacağını söylemek yanıltıcı olabilir. Nasıl, flört edip evlenmek ’evliliği kurtarmaya’ yetmiyorsa, formasyona sahip olmak da ’iyi öğretmen’ olmaya yetmiyor, yetmez de..
Esas olan meslekte kendini yenilemek ve ’Orion’ yıldız kümesi gibi her gün yeniden doğarak çoğalabilmek, bilgilenebilmektir.
Not:Bu düşüncelerimi tam 7 yıl önce 20 Aralık 2004’de Sabah gazetesine yazmış ve yayımlanmıştı.Aradan geçen 7 yılda pek bir şey değişmedi sanırım.Herkesin öğretmen olması diye bir ön şart yoktur ve olamaz da !
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.