- 1033 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT NE TUHAF DEĞİL Mİ?
Hayat ne tuhaf değil mi? Çoğu zaman içimizdekileri dökmeye bu cümleyle başlarız. Duygu dünyamızın kapıları aralanır, cümleler ardı sıra gelmeye başlar. Bazen haykırmak isteriz, bir imdat dileriz ve nasıl başlayacağını bilemediğimiz anlarda; “Hayat ne tuhaf değil mi?” cümlesi imdadımıza yetişir.
Bazen bir tebessüm, tatlı bir bakış ve tatlı bir sözdür aradığımız. Bir omuza yaslanıp, kendimizi salıvermenin arzusudur bu. İstediğimiz çok bir şey değildir aslında, sevdiğimizin ya da candan bir dostumuzun gözlerinde kaybolmak, gidivermek isteriz başka âlemlere...
Bazen rüzgârın önüne kapılıp giden bir yaprak olmak isteriz, bazen de o rüzgâra direnen bir vücut. Ama çoğu zaman nafiledir direnmek, hayat yolunu çizmiştir bir kere, rüzgârın yönünü değiştiremeyiz. Teselliyi bulmak istediğimiz omuzlar çoğu zaman soğuktur, üşütür içimizi, titretir bedenlerimizi. Gözyaşlarımızla ısıtırız kendimizi için için ağlayarak. Soğuk bir kış gününde çıplak ve yalnız kalmışızdır. Isınmak için kalabalıklarda yalnızlığımıza sarılsak da, gözlerimiz güneşi arar hep.
İstediğimiz çok şey değildir aslında. Kendi kendimize söylenmeye başlarız. “Acaba çok mu şey istiyorum.” diye. Sonra da “takma kafaya” diyerek teselli buluruz içi boş cümlelerde. Duvar gibi önümüzde duran sevgisizliği kalemimizle yıkarız. Önceki savaşımızdan farklı olarak şimdi cümlelerledir savaşımız. Yırtınırız, kendimizi paralarız, mağlup olmak üzereyken zaferi yaşarız bir anda. İçimizdeki fırtına dinmiştir artık. Yazarak buluruz kendimizi ve yazarken kırklanırız.
Hayat ne tuhaf değil mi? Kendi iç savaşımızda mağlubiyeti de yaşarız zaferi de. İçimizde filizlenen renk renk çiçeklerimiz olsun isteriz. Yaşadığımız onca sevgisizlik fırtınasından sonra bir dal çiçeği sevdiklerimize vermeyi çok görürüz. Ne yaman çelişki değil mi? Beklediklerimizle, verdiklerimiz arasındaki farkı asla görmeyiz.
Sevdiklerimizle, sevdiğimiz kadar varız… Bunu bilip, o güvenle dalınca hayatın içine, düştüğümüzde kaldıracak birileri de vardır nasıl olsa...
Hülya TÜRK
YORUMLAR
yazınızı tebrik edıyorum .. saygılar.. cok içden dızelerdı yuregınıze sagLık..Çok cumlelerı yasadıklarımla esdeğerdı .. esen Kalın..
HÜLYA TÜRK
belkide hayatın tuhaflıkları bizi yaşamaya bağımlı kılıyor.....yazınız çok güzeldi....saygılar