Gülmek Güzeldir
Herşey sanki bir anda oldu bitti . Üç koskoca kadın , göz göre annemizi hastalandırdık . Oysa öğlen vakti şekerini ölçmüştü Nazife ve yetmiş çıkmıştı . Bunu hiç hesaba katmada-
dan bir de az ye dedik . Sofradayken zaten şeker seviyesi düşükmüş . Bir de az yedirdik .
O, bizi dinlemezdi . O zamandan şekeri düşmüş . Yemekten sonra hapını da yuttu .. So-
nunda olan oldu.
Kardeşlerim hemen gelmişti .Fatmanın arabası vardı ama annemi yerinden kımıldatmak ne mümkün . Hem gülümseyerek, gitmem diye ayak diretiyor, hem de ağır gövdeyi yerinden
kımıldatamıyorduk..
Fatma’nın kaynanası da şeker hastasıydı ..Fatma hemen eltisini aradı .Annemin şekeri çok düşük , ne yapmalıyız diye . Yarım bardak şekere , az su koyup hemen içirmemizi söyledi .
Anneme şekerli suyu içirmeye çalıştık . İçmiyordu . Biraz dil dökerek ,Nazife İçirebildi ..
Bu arada 112 yi aramış hemen gelmelerini söylemiştik .Hastalığını söylemedik . Şeker has-
talarına ambülans göndermiyorlarmış .Onlara ne olduğunu , nasıl hastalandığını sorun mec-
buren söyledik . Şekeri ölçüldü yanılmıyorsam kırka düşmüş .
Annem durmadan gülümsüyordu .Annelerinin böyle gülümser yüzünü görmeye alışkın olma-
yan bizler adeta bir şok yaşıyorduk . Yüzü daha da pembeleşmişti. Gülen ışıl ışıl gözlerle
bakıyordu . Bir yandan of diyor elini beline götürerek ovmaya çalışıyordu .Nazife şakayla
" Ah hep böyle gülsen ne güzel olur . Bak nasıl güzelleştin . Fıstığım benim ." Annem gülme-
sini hiç kesmiyordu .Ta ki kardeşimin eltisi gelinceye kadar. Annem eski haline döndü bir-
den . Yüzü iyice asıldı kızgınlıkla konuştu:
" Bunun ne işi var burada ? "
Kardeşimin eltisi bozuntuya vermiyor o her zaman gülen yüzüyle .." İyi , iyi kızsın , şeke-
ri yükselir , daha iyi olur diyordu..
Annemi oturduğu yerden kaldırıp hastaneye götürmeye bir hayli uğraşıldı . Sedyede götü-
remezlerdi bizim dar merdivenlerden . Zorla kollarından tuttular ve sakinliklerini koruyarak " Haydi teyze , az daha gayret " diye diye, nihayet aşağıya indirdiler..
Annemi usulca incitmeden sedyeye yatırdılar. Biz hepimiz öyle üzgün annemi izlerken biri
daha doğrusu ikinci kez gördüğüm gün arkadaşımız Aliye’nin eşi , mavi gözlerini bana dik-miş sırıtarak :
" Beni tanımadın mı ? diyordu ..
Ben o an annemi izliyor acıyla bakıyordum .. " Tanıdım , merhaba " dedim ..Başımı anneme
çevirdim . Allah Allah, bu adam ne istiyor benden Afedersiniz burada sedyeye konulup has-
taneye götürülmeye çalışılan bir insan değil de başka birşey . Adam sırıt sırıt yüzüme bak
mayı sürdürüyor .O arada Fatma’ya dönüyor " Ablan beni tanımadı galiba .Tanısam ne ola-
cak , tanımasam ne olacak ..Tövbe estağfirullah ..İnsanı ,üzüntüsüyle de bırakmıyorlar ..
Annem güç bela ambülansa konuluyor. "Hadi sen gelmiyor musun diyorlar ." Üzerimde ev kıyafetleri .. Biraz düşündükten sonra " Siz gidin , beni telefonla aramyı unutmayın .
diyorum . Bu sırada Nazife’nin kızı Jülide koluma giriyor "Hadi teyze , sen de gel "
"Siz gidin bu durumda gidemem .Beni aramayı unutmayın "
Öyküm yine yarım kalmak zorunda .Kardeşlerim yukar ya , anneme geldiler . Çıkmak zorun
dayım . İnşaallah , yarın öyküm biter..
YORUMLAR
Geçmiş olsun. küçük bir tavsiye böyle bir durumda yanağının içine kesme şeker ya da bal koyabilirsiniz. Bir de bunun için bir iğne var doktorunuza danışın derim.
"Beni tanımadın mı?" diyen adama gelince... Bazı insanlar karşısındakinin duygu durumunu anlamıyor, ondan da daha kolayı genel atmosferi bile koklayamıyorlar. Benim de başıma gelmişti.
Ellerinize sağlık.
glenay
Teşekkürler, beni çok iyi anlamışsınız . O durumda çok tanıdığım biri bile
olsa sohbet mi edeceğim..
Selâm ve saygımla..