VİJJDANN

• 15 Kasım 2011 Salı 12:37:11

VİCDANİ RET YASASI ÇIKIYORMUŞ…
Askerlikten vicdanen ret yani…
E,hayırlı uğurlu olsun bir kez daha…
Yasa çıktıktan sonra şöyle bir anket yapmak lazım tüm Türkiye genelinde…
Vatani görevini yaparken hayatını kaybeden,ve şehitsin sen diyerek uğurladığımız askerlerin ardından,vicdan azabı duymayan varmı..
Tek soruluk anket…
Vicdanen rahatmısınız?
a) EVET
b) HAYIR
c) BİLMİYORUM

VİCDANİ RET NEDİR?

Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.

En çok karşılaşılan ret sebepleri şunlar:
Düşman olsa bile insan öldürmeyi ahlaki bulmamak,
Hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak,
Güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inanca aykırı bulmak.

HANGİ ÜLKELERDE NASIL UYGULANIYOR?

Vicdani reddin geçmişi ilk devletlerin kuruluşuna kadar uzansa da resmileşmesi yirminci yüzyılın başlarına denk gelmektedir. Örneğin, İngiltere 18. yüzyılda Quaker inancına sahip olanları zorunlu askere alınmadan muaf tutmuş ve 1916’da da vicdani reddi anayasasına dahil etmiştir. İngiltere’yi 1917’de Danimarka, 1920’de de İsveç izlemiştir. Ayrıca pek çok ülke 17 ve 18. yüzyıllardan itibaren askerliği zorunluluk değil, gönüllülük esasına dayalı uyguladığı için etkin olarak vicdani ret diye bir tanımlamaya gerek duymamıştır. Etkin olmasa da yasal olan bu durumun değişmesine I. Dünya Savaşı ile zorunlu askerlik uygulamasının yeniden getirilmeye çalışılması sebep olmuştur. Vicdani ret hakkı, günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmiştir.
Vicdanı olmayan kundaktaki bebeğe kadar kurşun sıkan doğmamış çocukları yetim bırakan kendisi bile neyin mücadelesini verdiği konusunda ikileme düşen bir insana,hangi vicdana sığdığını sorsak bilemez çünkü o herkes de olan ve uzun süre barınabilen bir kavram değildir.
Vicdan…günlük hayatımızda bile aslında çok sık kullandığımız ama söylemde vijdan olarak telefuz ettiğimiz kavram…
Bedeli ödenmiş vicdanlar…
Benim vicdanım rahat değil,önce ölen askerlerimizin ardından 1-2 gün ah vah edip inlemelerden,cumhuriyet bayramını iptal ederlerken,olmayan tören geçidini izlemekten,on kasım da 1 dakika saygı duruşu yapılırken bile saygısızlık edilmesinden,van depreminde ölen,çadırlarda üzerine su damlayanlardan,çöpten ekmek toplayanlardan,vaatlerle kandırılan ve sandıkta tokatlanan insanlardan,uçakta yemek eşliğinde şarap içen terörist başını fotoğraflayan muhabir den,o uçağı yere indiren kaptandan…saysam sayfalarca süreceğini bilmekten hatta…
Tamam itiraf ediyorum,aslında doğru da bulmuyor değilim hani çıksın…
En azından
‘Hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak’
Sebebine istinaden…

Ama yine de vicdanen ret ediyorum…
Neyi mi?
Ne uğruna ölündüğünü bilmemeyi.

A.B.2011