- 954 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAMİYETLİ ŞEHİTLERİMİZ
HAMİYETLİ ŞEHİTLERİMİZ
Kelimeler vardır; sözlükte, kitaplarda, ağızlarda, sohbetlerde kullanılır ve manaları söylenirken başka bir ağırlık alır; fakat, o kelimeler ile yaşanırsa, işte o zaman değerleri ifade edilemeyecek derece de artar.
Sözgelimi “yaşamak” fiilini ele alalım: Yaşamak, bir canlının, bir kez sahip olduğu ve dünya üzerinde sürdüğü bir dönemi kapsar. Her canlı kendi halince yaşar ve gün gelir zamanı biter ve göç eder. Yaşamak fiilinin önüne ardına getireceğimiz ekler ve kelimeler ile anlamı değişir. İnsanca yaşadı dersek; onurlu bir şekilde, ya da hayatın manasına ve şartlarına uygun yaşadı demek anlamına gelir. Hayvanca yaşadı dersek; kendisine, çevresine yaşarken zarar verip, eziyet ettiğini anlarız. İstersek bunları çoğaltabiliriz.
İnsanlar ölümsüzlüğü arzularlar ve her nasılsa herkes bir türlüve kendisine has ölümsüz eserler bırakarak; tarih sayfalarında ve insanların beyninde, gönlünde unutulmak veya unutulmuş olmak istemezler... Öyle veya böyle her insanın içinde bu türlü bir duygu, arzu, istek vardır. Her nasılsa insan, bu dünyada yaşar ama ondan sonra insanların aklında, gönlünde, ya da kitapların, ansiklopedilerin içinde de olsa isimlerinin anılmasını akıllarının köşelerinden çıkarmazlar. Bazı insanlar sevgi vererek, kendilerine has sanat eserleri üreterek, bilimsel ve teknik alanlarda gelişmeler, buluşlar yaparak, bir toplumu sıkıntıdan, zulümden sıkıntıdan kurtararak, karışıklıkları önleyip huzur ve düzeni sağlayarak, vatan ve milletini düşman zincirlerinden kurtararak; bir Yunus Emre, bir Nasreddin Hoca, bir İbni Sina, bir Mimar Sinan, bir Itri, bir Karacaoğlan, bir Fatih, bir Mustafa Kemal olabilirler ve unutulmazlar.
Bu saydıklarımızın karşıtı işleri yaparak yine insanlara, toplumlara korku saçarak, eziyet ederek hafızalara yerleşenler de vardır: Bir Hitler, bir Stalin, bir Nemrut, bir Neron, bir Ebu Cehil olanlarda mevcuttur. Bunlar, estirdikleri terörle, yaşattıkları zulümle, döktükleri kanla anılsalar da gelecek kuşaklar tarafından sevgiyle anılmazlar ve lanet edilirler.
İşte bu kötü huylu ve niyetlilerin karşısına kendisinin, ailesinin, toplumun, milletinin ve vatanının huzurunu sağlamak, mutluluğu tekrar kurmak için canları bahasına bu tehlikeyi önlemek için ileriye atılanlar, canla başla çalışanlar vardır: Bu bahadırlar, bu kahramanlar mazlumların, gariplerin, halkın, milletin, insanlığın koruyucularıdır. İşte canları ve kanları karşılığında bizleri koruyanlara hamiyetli insanlar, onların yaptıkları her türlü kahramanlığa da hamiyet denir. Vatan, hamiyetli insanlar sayesinde vatan olur, millet; onların gayretleriyle devlet kurar ve hür yaşar. İşte bizler eğer yataklarımızda rahat uyuyabiliyorsak; gencecik yaşlarına rağmen, kar demeden, kış demeden, bütün kalleşliklere aldırmadan mücadele edip hamiyet gösteren hamiyetli şehitlerimize borçluyuz. Ruhları şad olsun.
Halil GÜLEL
Düsseldorf / 31.10.2011