- 577 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ercole ve Majoire (heykel adamın hikayesi)
güneş doğuyordu ,süzüle süzüle göğe yükselirken insanlarda yeni bir güne başlamanın telaşı ile uyanıyorlardı. tüm halk sokakta bekleşiyor köleler satılmayı bekliyordu.köle satıcıları avaz avaz bağııyorlardı. köleleri olabildiğince pahalıya satmak için pazarlık yapıyorlardı. her köle satıldığında gökten tanrılar o köle için kuvvet ve sabır yağdırıyordu.çünkü satılan kölenin bunlara ihtiyacı vardı.yoksa sahibii begenmezdi ve geri getirirdi daha sonra köle türlü işkencelerle başetmek zorunda kalırdı.
yaşlı ve huysuz milo eski bir askerdi. savaşamayı çok severdi güçlü ve cesur bir askerdi . talih ona gülmedi ve milo nun herşeyini elinden aldı yani milo bir daha hiç askerlik yapamadı. savaşta ağır bir yara almıştı ve ordudan atılmıştı. bu yüzden hayata küsmüs en sevdiği işten mahrum bırakıldığı için kin ve öfkeyle dolmuştu. kimseyle konuşmaz sadece işini yapardı.
milo hiç evlenmemişti, keşke diye hep geçirirdi aklından.yıllar önce gençken atropes adlı güzel bir kıza tutulmuştu. onu çok sevmişti. atropes te ona karşı boş değildi çarşıdan geçerken gözlerinin içine uzun uzun bakıyor sanki beni al götür der gibi gözleri ile yalvarıyordu. milo bir gün atropesin köle olarak satılıdğını gördü . buna hem sevinmiş hem üzülmüştü. hemen satıcı ile konuştu adam atropes için çok para istiyordu. milonun o kadar parası yoktu ama sevdiği güzel kadın için o parayı bulmalıydı.ama milo yetişememiş sevdiği kadın zalim bir adam tarafından satın alınmıştı. atropes sahibiinin arkasından elleri bağlı geçerken milo ya öyle acı bakmıştı ki bu bakış milo nun hala aklındaydı. aşkına sahip çıkmadığı için kendine küsmüş ve asker olmaya karar vermişti. ama atropesi hiçbir zaman unutmadı. atropes tıpkı adı gibi onun yazgısıydı ama bu gerçekleşmedi. başkasının kaderi oldu atropes. kalbi kırılmış ve kimseye inancı kalmamıştı.dolayısıyla asla evlenmek istemedi ancak bir oğlu olsun çok istiyordu. ama tanrılar bunu kabul etmiyor ona bir erkek çocuk vermiyorlardı.
bir gün milo bir erkek heykeli yapmaya karar verdi. bu heykeli yapacak ve tanrılar ona can verecekti. milo aylarca çalıştı hiç duraksamadan didindi durdu. en ince ayrıntısına kadar uğraşıyor ve hiçbirşeyi gözden kaçırmıyordu. sonunda bir evladı olacaktı bunu dörtgözle bekliyordu. sonunda heykel tamamlandı ve ortaya harika bir eser çıktı milo sevinçten ağladı yılların hasreti bitiyordu onunda artık bir oğlu olacaktı. ona herşeyi öğretecek canı pahasına koruyacaktı. kimse oğluna zarar veremeyecekti. heykel bitince milo olimpus dağının eteklerine geldi ve dizlerinin üstünde zeusa yalvarmaya başladı . oğluma can verin onu yaşatın nefes alsın koşsun oynasın diye bağırdı. ağladı gözyaşları içtendi bunu anlayan tanrılar kulak verdi milonun yakarışlarına ve doğum tanrıçası Egeria zeus tan izin alarak milo nun heykeline can verdi . zeus diğerlerinde heykele birşeyler katmalarını emretti ve diğer tanrı ve tanrıçalar harekete geçti.
güzeller güzeli Aphrodite heykele güzellikler saçtı. bezedi süsledi milo nun oğluna en güzel gözleri verdi ve o gözlere aşkı yerleştirdi ama bunu kimseye söylemedi.Spes milo nun oğluna umut verdi ve hiç kaybetmemesini tembih etti. salus ona sağlık verdi. tüm tanrı ve tanrıçalar milo nun oğluna canverdiler ve onu donattılar . milo minettardı ama tanrılara borcunu nasıl ödeyecekti ? zeus milo ya şöyle dedi-
- biz senin istediğini yaptık bir heykeli insan ettik ona özellikler verdik. sen yaşlı bir adamsın ve oğlun 20 yaşına geldiği zaman onu senden alacağım . şimdi o 10 yaşında 10 sene sonra onu senden alacağım, dedi.
milo zaten benim ömrüm ne kadar diye düşündü ve kabul etti.
. milo daha eve varmadan oğluna koyacağı ismi düşünüyordu ve buldu. Ercole , evet ’tanrının hediyesi ’bu ismi koyacaktı. milo eve vardığında çok heyecanlıydı bir an önce oğluna kavuşmak istiyordu. yalnız oğlu hala bir heykeldi ve öylece duruyordu. milo gurur duydu çünkü heykel olsa bile çok güzel ve asalaetli göürünüyordu. milo oğlunun canlanmasını bekliyordu içine içine sığmıyor evden taşıyordu . ama aylardır aynıydı. olimpusa gitmeye korkuyordu ama artık dayanamadı .
- yüce zeus sen bana bir hediye verdin ve onun adını Ercole koydum. ama oğlum hala heykel ne zaman nefes alacak yardımcı ol bana zeus
zeus miloyu duydu ve seslendi
- seni yaşlı adam oğlunun canlamasını istiyorsan onun için birşeyler yap onu hak et yoksa tüm tanrılar ve tanrıçalar verdikleri özelliklri geri çekecekler
- n ’yapayım yüce zeus oğlum için herşeyi yaparım
- birinin oğlunu öldür bir cana karşılık başka bir can yoksa oğlun heykel kalır
milo çaresizdi ağlıyordu. eve dönerken çocukları seyretti minicik çocuklar milo nasıl bi çocuk öldürürdü . eve gitti bir kaç gün evden çıkmadı heykelin oldugu odaya gitmedi . sonunda karar verdi yapacaktı . dışarı çıktı .ormanlık alana doğru ilerlerken bir erkek çocuğu gördü. cocçuk neşeliydi oynuyordu. milo çocuga baktı altın saçları vardı tıpkı bir güneş gibi kara gözleri vardı toprak gibi ama milo çocugun boynuna sarıldı sıktı sıktı . çocuk fazla dayanmadı ve öldü. milo ağlayarak çocugun cesedini aldı sırtında taşıyarak olimposa çıktı .zeus
- tebrik ederim milo sen cesur bir adamsın bu gece saat tam 12 de oğlun canlanacak
milo hevesi kaçmış halde eve gitti ve saatin gelmesini bekledi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.