Kayıp Düşler Atlası... IV
Sonsuz rüyaların ötesine varmak gibi bir şey uyku...
Ölümün yarım yamalak kalmış hali eski zamanlardan bugüne...
Uyumak istiyorum bugünler de... Hiç uyanmamak adına intiharlar düşünüyorum aklımın saklı köşelerinde...
Bir türlü çıkarıp elime, dilime dökemiyorum. Kara katran, çetrefilli kelimeler içimde...
Kaldırımlar arasında dolaşan su birikintilerine eş yalnızlığım...
Bir martının gözünde saklı hüznüm, özlemim, içimde biriktirdiğim senli anılarım...
Bekliyorum...
Zamanı dilimlerine ayırıyorum, her ayrı zamanı senle dolduruyorum, sana eş yapıyorum...
Sonra kendimi sıkıştırıyorum bir araya, tıklım tıkış hayat gibi...
Hani sabah işe yetişmek isteriz de, kahvaltı yapmadan çıkarız... Sonra karnımızı doyuracağımız yer ya bir simitçi olur ya da bir börekçi... İşte bir çok şeyi sıkıştırdığım gibi seni de tıklım tıkış zamana dolduruyorum.
Bunu yaparken düşünmüyorum bile, varsın olsun... Saat sen olsun, saniyeler ben...
Her Altımış’ımda bir sen olayım... Her Yirmidört Altmış’ta sana varayım...
Öleyim kucakların da, öleyim saçlarının arasın da...
Kavrulu vereyim elası, mavisi, yeşile birbirine geçmiş gözlerinde...
Ayna olayım düşlerine, sonra kırılıp param parça olayım ellerine...
Döküleyim yağmur misali benliğinin üstüne.
Her zerrem içine işlesin, kokum gibi...
Her dokunuşum ölüm olsun, bir daha uyanır gibi...
Her uyku, senle süslü bir rüya olsun bana ey sevgili...
"Ölüm bir yürekte ki atış kadar yakındır bize... Nasıl Allah o kadar yakınsa..."
21/12/2007
23:47
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.