Yirmi Beşinci Saattin Aşkın Gülzen
hayrettin taylan
Defolu bir imkansızlığın sonrasızlığında kadından gülleri koklamaya gittim.
-Sen güllerin kadınsılığını uğuruma vermek için uğur böceklerini yollamıştın ruhumun en istendik y’amacına.
-Amaç yaşamayı ütüsüz bırakmamaktı.Elektrik lazımdı,o da senin pınarlarından arta kalan sevda sularındaydı.
- Hurilerin ser’en’camı ellerime batmıştı.Y’aramdan kanıyordum zamansızlığa.Oysa aşkın bana değmeliydi.Değinmelerin solistiydim seni çalıyordum.
Mecalsiz ağrıların eceli oldum.Aşkın bana değmesi için sebeplerimi yaramdan çektim.
-Hırçın y’ellerin güzel yürekli saçlarının arasında benden yaşanacaklar var.Saçlarını taramak değildi hayalim.
*Suçlarımı örtecek kadar efil efil essin saçların.
Tutkunun şavkı kendi ekseni etrafında döner.Aşka uydu olur her gün .Her dem seni düşlerken dünya sensin, dönen yürektir.
Efkârımız huruçların arasında.Devrini tümleyen mistik akışın yolundayız. Beka’dan bakmanın sözsüz seması bizi anlatır.
-Gülün gülü büyür. Gül yüzüne bir kadın fenomenini sunar.
-Ruhumu alkışlar, seni aradığım her sen.
Sessizce çürümeye yakın uzaklarımız var.Hep yakınımda olmanı.Hep yakarışlarımı yakmanı diledim dil ile dilemmadan.
Yaşanırlığın rahmine düşen düşlerin var.Büyüsün senli bebeğin aşka seslenişi.
-Bağırsın cennet dilinden huriliğini tatsın t’adım.
*Apansızdım.
*Söylenmemiş söylencelerin d’amadıydım.
*Keşkelerimde yalız kalışlar vardı.
*Suskuların giyotin ağzında gönlüm açıktı.
*Ben ile ben’e benzerlerin teşbihiydim, elimde tespihim vardı tespitlerimi teslim etmek için.
*Döne’ler döllenirdi kavuşamadıklarımın kavuştak ağzında.
*Dillenmekte olan dilenci heveslerim vardı.Beni
İstek kiplerine kirpi yapıp yalanların yılanı öldürmek istiyorlardı.
*Karışık bir ruhun karışık pizzacısıydım.
Ruhsal sevişmelerime denklem olan perilere paket servisi yapardım.
*Tevazunun zomladığı uzak seyirlerin devri daimiydim.Biraz kendime daimdim.Kaimlerimin kavimler göçü başlamıştı.
-Sen bahtı açık güllerin aşk çobanlığını yapıyordun. Zenliğin zer gibi önüme aktı. Bu devirde kadınsılığını sunan bir kadın varsa dünyanın en zengin erkeği sensin.
- Yüreğinden, ruhuna, üst benliğine ve fiziksel çizimlerine ,hatta biyolojik istemlerine kadar üst bir kadınsılık çizdiğin yaşanırlık modeline sosyolojik ritüellerimi ekledim.
-Feleğin çemberinde gül oynamaya geldim.
Sen gülerken ,severken, öperken, yaşarken, gelirken, giderken, süzülürken sıcağıma kadınsılığın gülü oluyor,her şeyin en kızıl renge boyanıyor ve gökkuşağını tümleyen farklılığının jenerikleri akıyordu Gülzen .
Hep aynı nakaratta durduruyordun yaşanacakların türküsünü.
-S’azımdan ten ten ,tane tane çalındın.
Vuruşlar sürdükçe sözsüz oynan ruhun maçında ,amacına giden iki kumru gibi rolümüze alışıyorduk.
-Dünyanın sol yanı bizimdi. Omzuma aldım dünyanı sen eksenimdesin günler yirmi dört saat değil artık.Artı bir de sen ekledin.
-Yirmi beşinci saatin akrebi ben yelkovanı sen.Şimdi on iki olmak üzere tensel bir boşluk bırakıyorum en güzel özünle doldurmalısın
Gülzen