- 2775 Okunma
- 56 Yorum
- 1 Beğeni
İlk gece sesleri
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
kaç intihardan döndü yaşam amacım
içi, içimde içlenen, yüzlerini duvarıma asmış isimler öldürdüm gece düşümü gözlerimde
üst üste demir perdeler çekiliyken gözlerimin ferine, karanlık içeriye sızıyordu
ışığın köklerine mahkûm dişi bir kelebeğin naif kanatlarında
çarmıha gerilmiş bedenimden haykırıyorum “sizi ölerek bağışlıyorum” oysa siz hiç varmıydınız ki
hep yokluğunuzda bulduğum kadardınız, biraz da üşüdüğüm kadar
belki de, geç kalmıştı yürek içindeki morgu boşaltmaya, keşke onlardan önce davranabilseydim
yaşamın kalbinden söküp çıkarmayı aklımın geri kalanlarını, hep o sığınağımda biriktirdiğim
kendi yamalarımdan yarattığım ben, beni affedemiyordu
bütün suçlarımdan yakalanıyordum yargıcıma,
çocukluğumun diz kapaklarından kanayana kadar, kalıyordum secdemin günahkâr alnında…
tel örgüye asılı küçücük gökten, üstü başı kırışık yağmurlar yağıyordu,
alfabeme birkaç ıslak harf daha yüzüstü düşüyordu, artık daha güçlü “aşk” yazabilirdim hayatın kaldırımlarına
oysa kalbim omzundan yara almıştı, kan kanıyordu her atışında nabzın tokmağı
daha sesli susabilirdim mesela, içimde öldüğüm kadar yaşamaya mahkûm olana dek
tanrım, bir harfim eksik yine ölemiyorum…
hücremdeki sessizliği dağıtıyor, içimde akan nehirlerdeki yüreklere asılan sandalcı
sırtıma yılların mahkûmiyetinden özgürlük geçirmez yelek giydirdiler
suçumun suçsuzu olmam, ancak yüreğimdeki mahkemede geçerliydi
peki ya suçsuzluğumun suçları aynamdan düşerken yüzüme, kaç şehrin silueti, kan revan dökülürdü vicdan coğrafyama
ahh anne ellerimden tut, uzak iklimlerin devrik güzlerinden kendime gidelim
bir başıma yokuşumu inemiyorum, kaç mesafe kaldı anne, incinmiş adamlığımın saçlarından öpmeye…
düşe kırgın uykulardan düşüyorum kendime, boşluk içine boşluk dolduruyor anlamlarımı
eskiden başlıyorum her şeye, düğmelerini iliklemeye unuttuğum anılardan
acıya benzer, sıvı metaller saçılıyor, küçük bir kız buluyor beni, aklımın çöplerini karıştırırken
ellerimde ömrümün kiri, başkalarının hayallerini topluyorum
içlerinden en kullanılmamış hayali katlayıp, küçük kıza uzatıyorum, içinde birkaç dünya ve birazda aşk olan
teşekkürü arka cebinde unutarak bulduğu yerde kaybediyor beni, ve uykumun zincirleri kırılıyor
demir kapı üşüyordu beni, ya da içimde ben onu, burada, derin suskulardan yüzler çizmişti tanrı
kendi kırmızı çizgilerine mahkûm insanlara, her cümlesi alın çizgilerinde büyüyen, onlar mı zindan içinde
zindan mı onların içinde mahpus, asla bilemediğim, sesleri kehribar sesine benzer
yüreklerinde dağları taşıyan, gök yüzlü insanlardı
“Burası sabah” diyor, saçlarında özgürlük taşıyan gardiyan, sesinden borazan yaparak; “uyanın!”
aslında ben burada yokum diyorum, suçum, yüzü olmayan insanlara maske satmak
tek harf yüzünden ölümü ıskalamak
ve dudağı olmayan iki yargıca “aşk yaşıyor” demek., “aşkı gördün mü” dedi yüzünü uzatarak göz bebeklerime
“dokundum bile” dedim, önce inanmadı
sonra da ve hiç inanmamış meğer
“sen kim aşka dokunmak kim” diye dipnot düşmüş tutanağıma, ömrüme atılan kalın imzalar öncesi
duvarları sayan adam, “kaç duvar bir özgürlük eder kardeş” der
yanımdaki ranzaya uzanmış gölgesini göstererek ve devam eder
“ne iş yaparsın”
“Ölücüyüm kardeş ben,
mesela herkes için biraz ölürüm, ister misin?”
sırtını arkasına alarak ölümün soğuğuna saklanır bir süre, dayanamayıp tek gözünü aralayarak
retinasından yastığa dökülen ıslak duygulara aldırmadan, “Karşılığında ne istersin kardeş”
sesi tel örgüden geri gelirken, birkaç küçük harfini düşürür
akşamdan kalma volta izlerine, harfleri toplayarak tekrar eder
“karşılığında ne istersin kardeş”
içime yangın büyütür, soğuğuma dokunur annem, ne çok ölürüm bir bilsen
“bir tutam sevgin var mı dostum, görüş gününe kadar”
YORUMLAR
Herkes söylenecek ne varsa söylemiş bana pek bir şey kalmamış gibi :)
Şiir tadındaki nesiriniz için sizi tebrik ediyorum Sn. Bostan zaten hem gönüllerdeki hemde seçkideki yerini hakkıyla almış.
Ama ben yine de derim ki...
Siz herkes için biraz ölmeyin, çok yaşayın e mi?
Kutluyorum her daim hayran olduğum o usta kaleminizi / Saygıyla...
Kadir Kardeşim
İçtenlikle tebrik ediyorum. Satırlar içinde öylesine güçlü ifadeler ve öylesine güçlü bir anlatım var ki, önlerinde saygıyla eğiliyorum. Kalemine ve yüreğine sağlık.
Değerini bilmeyenlere inat sahip çıkalım sevgiye. Çünkü dünya onunla kurulu ve kıyamete kadar onunla devam edecek. Değeri bilinmese de böyle.
Allah'a emanet ol.
abi...
nasıl anlatılır inan bilmiyorum
her kes elini ayağını çekince göğsünün gölgesine sığınayım dur
sen sayıklasan hayatı ben cizsem duvarlarıma gün ahlarımı
tamamı eskiciden kalmadır soluğum bilirsin
az idere et kalacak yer bulana kadar konuğun olayım
bostanında yeşeren şiirlerini ziyeret edeyim
artık bırakta şiirlerinin müridi olayım
saygım çokçadır kutlarım abim
Sesliymiş ama ben dinleyemedim ne yazık ki. Bu haliyle bile çok etkilendim satırlarınızdan,
bir de sesli olsaydı, demek ki, ayrılamayacaktım sayfanızdan :))
Abdulkadir BOSTAN
yoruma değer bulduğunuz için teşekkürler
Bence mutlaka sesli dinleyin Müsait bir zamanda
Sinan kardeşim çok güzel yorumlamış gerçekten / saygımla
Billur T. Phelps
:)
Abdulkadir BOSTAN
NEFİS BİR SESLENİŞ
Ölememek
şiirler öldürmüyor da duyguların nehirlerce akışına zıt
akmıyor hiçbir umutsuzluk uçurumdan aşağıya
yüreğimizdeki mahkeme suçsuzluğumuzu ört bas da edemiyor
...
Tebrik ederim, sayısız kere
seni
Şimo' yu
harikasınız......
Abdulkadir BOSTAN
Çok teşekkürler kali şairim / sayfama her gelişiniz onur veriyor, saygımla
tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız Abdulkadir dost..:)
sevgim saygım selamlarımla..
Abdulkadir BOSTAN
yoruma değer bulmanız onur verdi / saygımla
Siteye yeni girebildim ve inanın çok mutlu oldum ana sayfada sizin gibi hem usta hem de değer yargıları daima insandan yana olan birini görünce. Gerçekten güzeldi, tebrikler...
Abdulkadir BOSTAN
Kardeşim ve yüreği ile satırlara dokunan kardeşim, seni sayfamda görmek onur veriyor / saygımla
Abdulkadir BOSTAN
Teşekkürler değerli şair, yorumunuz her zaman çok değerlidir/ saygımla
Abdulkadir BOSTAN
Sakın ola bir tutam sevgilere kanma hepsi yalan hepsi riya.
Binlerce ölümü tadarsın da bir kişi çıkıp seni son yolculuğuna uğurlamaz.
Gerçek duyguların varlığı huzur veriyor.
Kaleminiz ve kelamınız daim, yüreğinizin sesi hep yüksek çıksın.
Saygılar.
Abdulkadir BOSTAN
yorum ve temennileriniz için çok teşekkürler, sayfama onur verdiniz/saygımla
“Bir tutam sevgin var mı dostum, görüş gününe kadar”
Sevdanın korunaklı avlusunda hüzne dalmış yazar ve okuyucusunu da beraberinde hüzne sürüklüyor...
Yüreğinize sağlık...
Kaleminiz hiç susmasın...
Abdulkadir BOSTAN
Sayfama onur verdiniz değerli kalem yağmur gülü / saygımla
Abdulkadir BOSTAN
evet bende ilk şiire mi eklesem diye düşünmüştüm
fakat şiirde daha kısa cümleleri seviyorum, hayırlısı böyleymiş diyelim
kısmette komşu olmakta varmış:)
yorum ve beğeni için çok teşekkürler değerli Şair Sema, bende sizi bir kez daha kutluyorum / saygımla
burda gormek sasirtmadi..
kutlarim.
sinan beye soyledim size de soyleyim .
siz yazin sinan bey seslendirsin..
muhtesem bir birliktelik bu!
Abdulkadir BOSTAN
Evet Sinan kardeşim her zaman bir sürpriz yapıp şiirlerimi okuyor
ve her zaman yazdıklarımı daha etkili kılıyor eksik olmasın
yorum ve beğeni için çok teşekkürler Feyza şair / saygımla
Abdulkadir BOSTAN
Güzel yorum ve beğeni için çok teşekkürler Değerli şair Hüzzam / saygımla
Bir sonraki görüş gününe kadar yaşam zılgıtlarımı bırakıyorum sana.Önce kokla sonra da sakla nefesinde.
Ayrılık tınısına dokunan aynalarda bakıştık ikimizde.Önce sen baktın sonra ben öldüm.
Kaçmak istedim, tuttular elimden,önce öl sonra kaç,dediler.Öldüm; kaçamadım. Kelimelerin içine girip,önce serinlenmek,sonra da intihar etmek,istedim.Bırakmadılar,önce sev,sonra git,dediler.İnandım!
Benim için de ölür müsün?
Abdulkadir BOSTAN
Abdulkadir BOSTAN
onur verdi ziyaret ve beğeniniz/ saygımla
Bir an tutulur ya dil dönmez.
Bir an vazgeçer ya güneş bulutların arasından çıkmaz.
Bir vakit gelir güz yaprakları düşmeyi istemez...
Şu vakit var ki; sus kalışıma delalet yorumun içinde kayboluşlarımın sayısız kelebekler uçar
.Hem uçar hem lâl kalır renklerinin arasında...
Tebrik etmek az gelirse de başkaca bir şey gelmez elimden.
Yürek sesinize, ses olana...
Bu yazıyı iplik iplik, nakşettirene...
Sayfaya inci gibi döktüren kaleme, Selam olsun Vesselam
Abdulkadir BOSTAN
:( HArikaydı...
Ama Kadir senin olduğu her halinden belliydi kelimelerin, en güzeli de bu bence, adın yazmasa da altında okurların olarak bizler biliyoruz senin kelimelerini...
Sevgiler... :)
Abdulkadir BOSTAN
aslında ben ilk okuduğumda takmıştım o kurdelayı ama:)
yürekten kutlarım dost yüreğimi..
sevgimle..
Abdulkadir BOSTAN
Sayfamı ziyaret ve beğeniniz en güzel kurdaledir her zaman değerli dost şairim, çok teşekkürler / saygımla
Şiirsel bir anlatım, dizeler arasında hüzün de olsa kocaman bir hayat; bu yazı, yazının her türü barındığı hikaye, söyleşi, roman ve şiirsel mısralardı. Büyülü, büyületici ve çokça etkileyciydi.
Sevgili Şimo'nun o güzel yorumu bu sayfada bir şölen yaratmış
Yürekten kutladım
İki değerli yüreği alkışlıyorum, selamlıyorum
Abdulkadir BOSTAN
beğeni ve yorum için çok teşekkürler değerli şair / saygımla
Abdulkadir BOSTAN
Bu kadar mükemmel bir yazı nasıl günün yazısı olmazdı ki. Belliydi güzelliğinden, duygu yükünden. Kutluyorum. Selamlarımla.
Abdulkadir BOSTAN
çok teşekkürler değerli usta kalem Aysel AKSÜMER, sizin tarafınızdan beğenilmek onur verdi şahsıma / saygımla
selam olsun şair ve yazara şiirde ayrı güzel yazıda ayrı güzellikler akıyor sayfaya
kutlarım
Abdulkadir BOSTAN
çok teşekkürler değerli şair onur verdin sayfama / saygımla
Sevgili Şair,
Toprak sonsuza kadar gizlebilir mi ?
Bilmeli ki
"bulut, su, ateş ve güneş" o sırları aşikar eder.
Ah aşk...
İşte aşk da ruhun sırlarını aşikar edendi.
Ah niyazsız kehribarın aşkı!
Ah gönlü cezbolunmuş!
Sende yüzlerce sevda...
Artık anlamalı
Aslında canı inciten her gam, içtiğimiz şarabın baş ağrısındandı...
Aşk biter aşık gider demişti bir hâl bilmez!?
Ne aşk biter, ne de aşık gider.
Çünkü "Aşk" mânâda , söz ona dar.
Tebrikler, bu kalem başka.
Sevgiler
'Haldaşım bilirsin bu zalim şehri burda dirilere kefen biçilir, korkusuz içilir baldıran zehri...'
der şair.
hiç önemi yok artık insan olduğumuzun,
ve acımızın,
helesi aşkın...biz düştük...
zindanımızda küflenmeye durduk.
Mustafa'lar Renas'lar kezzaptan zehrini döktü yüzlerimize...
yüzsüzüz o yüzden,o yüzden maske satılırmış edebi mahallade.
renk renk envai çeşit...
belimize bağlayıp boynumuzu susarmışız,boğazımıza dizilen kelimeleri çimdiklerken,
gözlerimize devredermişiz yaşamayı...
saçma diyorum yaşamak yada insan olmak.
sefaletten başka ne gördük ki!
ve sefaletimizin tüccarlığına yeltendik İnsandık sonuç.
mecburi rüyalara isyan ederek İnsandık.
Sevgisiz,çıkarcı,kıskanç,binbir türlü tuzak olan
İnsan...
yeniden geldim.. ben yaşayıcıyım; herkes için biraz yaşarım.. yaşayarak bağışlarım herkesi.. annem gelir aklıma ne zaman ölmeye kalksam, suçlarımdan arınamam çocuk olasım gelir. tel örgülerimi kendimi kanatmak için çekerim en çok içime. kalbimi ortasından kanatırım, en sevdiğim oyundur bu. harfleri gökyüzüne salıp, özgür olmalarını beklerim kelimelerin.. suçsuzken suçlu olmak gibisi oturur ya en çok yüreğe, peki şimdi kim ödeyecek zavallı günlerimin boşa geçmiş hesabını! ben incinsem kaç yazar, düştüğüm boşlukları kim tutabilir, kim doldurabilir içimi içime. kirlerini yıkasam dünyanın uykumun prangalarından kırabilir miyim kilitlerimi. burada insanlar zindan.. dağ kokulu özlemler, kehribar tohumuna bile hasret.. ki ben, maskeleri yırtmak istedim en çok. aşka dokunduğumda göremediğimi anladım hislerimi. duvarlar tuğla tuğla ölümlere soğuk mevsimler sıvadı. ben umutsuzluk dağıttım voltalarda arkadaşlara. benden yangınları istedi bazıları, bir tutam sevgimi hibe edip.. biliyorum nedamet bu.. nedamet boğulmaları bu yok oluşum.. hadi sizde yaşayın biraz ölmek için.. intiharlar bağışlasın bizi..
Bir tutam sevgin var mı dostum, görüş gününe kadar”
Merhaba,her satırınız ayrı dünya...metnin en bariz özelliği tümcelerden sözcüklere,sözcüklerden harflere...ve hatta harflerin de altında bir şeyler arayan "soryulayan, kazıyan,didikleyen" bir üslupta betimlemeleriniz...
Eseri bence gizemli kılan ve başlangıçta pek gözükmeyen bu detaylar...Çok anlamlıdır gözden ırak gibi sanılan bu ufak nüanslar...O yüzden ben de resimlerimde hep uçlarla uğraşırım...Bir yapraktaki damarlara kadar indiğim olur...Eserin lezzeti sanırım buralarda...Bir çivinin bir nalı, bir nalın bir atı... ve nihayetinde bir orduyu etkilemesi gibidir sanat...
Büyük eserlerde bunu gözlemleyebilirsiniz.Örneğin Monaliza'nın parmakları ve saç telleri hep konuşulur...
Değerli kalem...eseri eser yapan bir diğer özellik,yüreğini koyabilmektir...Metni okuduğumda daha yeni zındandan çıkmışsınız gibi algıladım...Bu da, olayları nasıl derinliğine yaşayarak özümsediğinizi...adeta eserin parçası değil, eriyerek satırlarda kaybolduğunuzu görebiliyorum...Bunun adı kendini adamışlıktır...
Diğer bir husus da okuyucuyu etkileme sanatıdır...Paylaşırken kendimizi de eserin bir parçası gibi görmek...o duygusal modu yakalamak...hissetmek...algılamak...duyumsamak...
Seslendirme bu açıdan çok isabetli ve yerinde...çok beğendim....takdirlerimi...teşekkürlerimi...tebriklerimi gönderiyorum...saygılar....
Entellektüel-41 tarafından 10/7/2011 8:56:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Duvarları sayan adam, “kaç duvar bir özgürlük eder” kardeş der, yanımda ki ranzaya uzanmış gölgesini göstererek ve devam eder, “ne iş yaparsın”
“Ölücüyüm kardeş ben, mesela herkes için biraz ölürüm, ister misin?”
Sırtını arkasına alarak ölümün soğuğuna saklanır bir süre,
Dayanamayıp tek gözünü aralayarak, retinasından yastığa dökülen ıslak duygulara aldırmadan,
“Karşılığında ne istersin kardeş” sesi tel örgüden geri gelirken, birkaç küçük harfini düşürür,
akşamdan kalma volta izlerine, harfleri toplayarak tekrar eder
“karşılığında ne istersin kardeş”
İçime yangın büyütür, soğuğuma dokunur annem, ne çok ölürüm bir bilsen
“Bir tutam sevgin var mı dostum, görüş gününe kadar”
derin bir nefes çektim durakta bekleyen kalbime
bu neydi böyle?
sordum görüş günüm ne zaman benim ? acabayı sıkıştırdı yüreğini ufalayarak ve cevap vermedi, ya da veremedi
ya da vermek istemedi..
beni üzmemek için olsa gerek...
bir tutam sevgiyle bile insan ne güzel ölür değil mi?
fulya demişken bakakaldım ekrana...
ve hala bakıyorum...
neyse biraz daha bakmalıyım...
sevgiler...saygılar...
''Hücremdeki sessizliği dağıtıyor, içimde akan nehirlerde ki yüreklere asılan sandalcı, sırtıma yılların mahkûmiyetinden özgürlük geçirmez yelek giydirdiler''
Ranzalardan düşen adımları dinliyorum..gölgeleri vuruyor lambaya...özgürlüğümü duvarlardan topluyorum kırık bir çerçevenin içine...toparlamaktan hiç yorulmayan ve doymayan bir kalbimle, gözlerim var benim...başkent yapıyorum ilk aşkın gözyaşını sıradan ilişkilere..
....VE yürüyorum önüm de çok yol var varılması gereken yere.
Yine güzel kaleminizden...güzel yürek sesinizi izledim...
her zaman yakalanmıyor böyle siyah beyaz ve kırmızı
tebriklerim gönülden Sayın şairmiz Abdülkadir Bostan'a
“sizi ölerek bağışlıyorum”
“sizi ölerek bağışlıyorum”
“sizi ölerek bağışlıyorum”
...
dedi en onde sol t/arafta dikilen ceset.
alti kisi kazdi topragi.
dort kisi tahta arabasini tasidi teselli markali.
ucurum cicekleri elinde bir kadin belirdi lahit basinda.
"nasil bilirdiniz..? " diye sordu hoca..
yuksek sesle aglayarak " en son gordugum de,kalbinden yarim birakilmis bir askı hayat yapiyordu bana." dedi kadin..
...
Feyza Can
bir anda kilitlendim ve benden habersiz hareket etti parmaklarim..
komut verildi yazdim...
Fulya CODAL
sayfa sahibine şüphemiz yok zaten.. kanımı dondurdu benimde..
ama sen! de harika özetlemişsin can feyzam..
bugün hayran ola ola bi hal oldum :) hepinize.. iyi ki buradayım..
Feyza Can
iyi ki buradayim..
iyi ki oradalar..
:)
Bir tutam sevgin var mı dostum görüş gününe kadar. Sonu çok etkiledi beni .Sonra herkes için ölmek .Ölümü ne çok seviyoruz .Ölümlerle garkolduğumuz için mi? İntihar ve ölümden değil nasıl yaşayacağımızdan,yaşatacağımızdan bah-
setsek . Ama gene de güzeldi çünkü herkes kendi zindanında yaşar .En sıcak sevgi de anne sevgisidir.
Sizi kutluyorum ,selam ve sevgilerimle ..
glenay tarafından 10/7/2011 12:41:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Daha sesli susabilirdim mesela, içimde öldüğüm kadar yaşamaya mahkûm olana dek,
Tanrım, bir harfim eksik yine ölemiyorum…
“ne iş yaparsın”
“Ölücüyüm kardeş ben, mesela herkes için biraz ölürüm, ister misin?”
***
bitti..
dakikalardır ekrana bakıyorum..
gözlerime oturdu yaşlar, damlamıyor, çünkü kırpamıyorum.. daldım..
tekrar tekrar okuyorum o cümleyi; “ne iş yaparsın”
“Ölücüyüm kardeş ben, mesela herkes için biraz ölürüm, ister misin?”
ne diyeceğini bilemediğin anlar olur ya, öyle beter oldum..
her satırını tekrar ederek okudum.. öyle 'derin' (başka türlü anlatamadığım için bu sözü söylüyorum)
işin tuhafı, bunca zamandır hiç anlayamamışım veya bu kadar farklı anlattığından olsa gerek..
bu şimdiye kadar kaleminden okuduğum en kanayan satırlardı..
ben payıma düşenleri aldım, ilk kez yorum yazmakta bu kadar zorlanıyorum
yeniden geleceğim hislerimi yazmaya, hala yazının büyüsündeyim, ayılmam lazım..
eyvallah şair / şimdilik...
Ya Rabbena dedim
yaralı ve kimsesizim
kalbim hüzünle dolu
ve hepsinin çilesi güçsüz omuzlarımda,bu en delisi
gündüzüm cefa yurdu gecem hüzün beşiği
ey acı u/yut artık beni
Rabbim
gece geçti seninle
gün ağaracak yine seninle.
dualarımın kapındaki nasibi nedir bir bilsem
sen benden razımısın?
bana teselli ver,
verki tek teselli olanım sensin.
benim teveccüh ettiğim kıblem ve benim sükun bulduğum mihrabım senin huzurun.
ey ruhların şifası ben yokum, bir yokluğum
sadece sen ebedi sevgili bir sen varsın. seni seven bu kulu ateşte yakarmısın?
ama ben sadece sabır ve tahammüle hazırım
mademki kader kalemi senindir razıyım bu ızdıraba.memnunum bundan.
sukunetimi bozmam
zikrim halimi şikayet değildir
bilmektesin.
sen benden razımısın tek merakım budur.
bu da benim sabırlı güzel kulumdur dermisin meleklerine?
kimsesizdir
onun kimsesi benim dermisin Rabbim?
razıyım onun kulluğundan
haline duasından,kaderine tevekkülünden dermisin?
Rabbini seven Rabbi tarafından sevilendir
buyururmusun?
İşte benim kaygım
ümidim,arzum bunlara sende bilmektesin.
sen varsın benimlesin.
hayat acı imiş bana ne
Sen benden hoşnut ol da
bütün alem bana küsüp kızsın yüz çevirsin benden.
Seninle aramızda bulunan her şey mamur oldukça
alemle aramızda olan her şey yıkılıp harap olsa ne çıkar.
ne çıkar ne çıkar....kime ne?
şimdi ölmek isterim evet.....
çok çok saygımla,eyvallah...dua ile....
Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 10/7/2011 1:16:21 AM zamanında düzenlenmiştir.