- 1183 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Benim Kaçak Atlılarım
Oturduğum yeri sevmedim. Tepeden tırnağa sıkıntı içindeydim. Yer altı zihnimden akıyordu. Bütün özgür iradem teneke kutusunun içinde bağlanmıştı. Ayaklarımın altında duran bulutlara imrendim, mavi bilirdim ama ne kadar beyazmışlar pamuk topakları gibi.
Gözlerimi kapattım.
-Korkma otobanda giderken ölme şansın daha yüksek oysa burada uçak yere çakıldığı zaman seni kimse bulup kefenini saramaz.
Gözümü aralayıp yanımda oturan beyefendiye baktım
-Hiii ellerimi çatal yapsam gözlerini oyabilir miyim acaba ?
Bulutlar kapılarını araladılar. İçimdeki şeytan yavaş yavaş uyanıyordu. Sado mazo duygularım bir tablodan diğerine akıyordu. Oturduğum yerden kalkıp teneke kutusunun en arka yerine geçtim. Bütün hız gücümü toplayıp kanatlarımı açtım ve koridordan fırlayıp pilot kabinindeki camdan dışarı attım kendimi .
Beynim kusuyordu bulutlardan aşağıya süzülürken.
Kanatlarım yorulmuştu. Yemyeşil tablonun ortasındaki uzun patika yola sağ salim inmiştim. Ruhum durulmuştu. Benim vadim yeşildi şimdi . Aç kurtlar gibi çimenlerin üstünde yuvarlanıyordum. Bir resim yapsam kendimi nasıl çizerdim. Karar verdim ağaçların yeşil dalları olacaktım. Kaybolmuştum kalabalık kentlerde yapayalnız. Sanki yeniden doğdum şimdi.
-Hoş geldin boncuklu
Ellerimi çiçek yaptım yüreğine dokundum o anda.
-Hoş bulduk nasılsınız
-Çocukken ne kadar yaramazdın, şimdi çok güzel hanım kız olmuşsun,
İçimden ekmek gülüşü geçti. Hanım kız ha oysa ne için buralara geldiğimi bir bilseydi ...
-Teşekkür ederim artık uslandım ağaçlara çıkıp incirleri talan etmiyorum.
Her taraf güzeldi. Yeşil çimen kokuyordu bedenim. Kirli sarı beton yığınlarından kurtulmuştum. Boş kalabalıklardan insan yiyen insanlardan, akıp giden seyrüsefer trafik gürültüsünden, sevgisiz pencerelerden, çiçeksiz balkonlardan, çocukların terkedildiği kaldırımlardan kaçıp incir ağacıma koşmuştum yeniden.Belki de kendimi böyle avutuyordum.
Gece saat iki gibiydi, onlar ne yapıyor acaba benim mağaramın çatlayan kaçak atlıları, onları bulmaya karar vermiştim. Yatağımda doğrulup fotoğraf makinesini aldım. Her taraf zifiri karanlıktı. Usulca yeşil dallarımı pencereden dışarı çıkarıp fantazi adacıklarımı kurguladım ..
-Nerede bunlar
Geceyi baştan aşağıya dairesel gezinmelerimle tarayıp deklanşöre bastım.
-İşte oradaydılar mağaramdan firar eden atlılar.
Hepsi renkli ışık olmuştu gecenin kalp ritminde dans ediyorlardı. Onları mağarama geri almaya karar vermiştim.yeşil çimenlerin üstünde öyle mutluydular ki, gülümseyen yüzümü ve pencereden süzülen yeşil dalı görmediler.Gecenin derinliğindeki danslarına bir süre daha devam etmelerine izin verdim .
.
.
.
Aysu
fotoğraf , aysu
YORUMLAR
Çocukken ne kadar yaramazdın, şimdi çok güzel hanım kız olmuşsun,
İçimden ekmek gülüşü geçti. Hanım kız ha oysa ne için buralara geldiğimi bir bilseydi ...
-Teşekkür ederim artık uslandım ağaçlara çıkıp incirleri talan etmiyorum.
Sözün bittiği yer; bu olsa gerek Aysu. İçimden ekmek gülüşü geçti. Hanım kız ha oysa ne için buralara geldiğimi bir bilseydi ... Sol yanımızda uçuşan kelebekler,mavi dünyaya yeşil'in hediyesimi ? Firar eden atlar neden kelebekleri ezer ki.Sevgili Aysu ben yorum yazarken zorlandım, çokça güzel bir yazıydı ve biliyorumki ne yorum yazarsam yazayım ,yazının yanında egreti durucaktı.Kalemin yüreğin mutmain olsun ,selam ve dua ile k/al.
Düşünce hali
hiç yaşamadım, hiç öğrenmedim;
istemedim!
görmeyi, duymayı, bilmeyi.
bir pencere açtım gökyüzüne!
arkasını seyre daldım.
düşlerim yağdı kendime.
üşüdüm.
uçan kuşları gördüm.
çığlıklarını duydum.
sonra;
bir gülün üzerindeki
kelebeği
yediğini gördüm
bir başka kuşun
şaştım!
feda etmek gibi geldi
sevgiyi, bir hayata
anladım. silence...
Benim için günün yazısı. Çöle dönmüş damarlarımı uçsuz bucaksız su pınarlarıyla doldurdu. Nefesim ezildi biraz ama ruhum hala dikkafalı, öyleyse iyiyim ve iyisiniz demektir:) Tebrikler günümün yazarına.
lacivertiğnedenlik
benim yeşil kollarım , teşekkürler çatlayan atlara rahat yok galiba :)
Hepsi renkli ışık olmuştu gecenin kalp ritminde dans ediyorlardı. Onları mağarama geri almaya karar vermiştim.yeşil çimenlerin üstünde öyle mutluydular ki, gülümseyen yüzümü ve pencereden süzülen yeşil dalı görmediler.Gecenin derinliğindeki danslarına bir süre daha devam etmelerine izin verdim .
çok güzel anlatımdı kutlarım
saygılarımla