KAĞIT SEVGİ
ÖNCEKİ ÖYKÜMÜN GİRİŞ BÖLÜMÜ
Perdelerin ardında suskunluğu ..hayatı karmakarışık edip , bana ulaşıyor . Asalakları , sü-
rüngenleri yalnız ben görmüyorum ..
Gözlerimin önünde şiir diye oyulmuş taşlar , yontulmuş ağaçlar .Çöplükte köpeklerin ulaşıp eştiği kağıt parçacıkları beliriyor .. Birbirini görmeden konuşan , yürüyen , sevişen insanla
rı görüyorum .. Yerler hep ıslak . Gök ağlak ..Gökkuşağını görünce çocuklarla ben de sevi
niyorum ..Bir de bizim evin üstünden geçse . Ortasında biz olsak . Belki ağaçların dibine yıldırım düşmezdi ..
Ona da anlattım .. Her sabah , elma ağacının altındaki elmalar, bizi beklerdi ..Öyle göz alı-
cı , alımlı kırmızıydılar ki ..Neşe içinde bırakırdı , bizi bekliyor olmaları . Bir gece bizim için
üşürler , üstlerine çiğ düşer , cümle kırmızılıklarını , parlaklıklarını taakınır lar , bir sevgili
gülüşüyle bizi beklerlerdi . Soluk soluğa yanlarına vardığımızda ; Kucaklarımız en kocamanla
rıyla dolardı önce ..
Şarkılar söylerdik .. Elma ağacının yerinde esen yelleri bile sana uçururdum .. Uçurtmaları
mız kağıttı ama ..ben kağıt insanlığa dayanamıyorum . İnsanların gözlerindeki yaşlara mü-
rekkep kokulu , ot kokulu ellerimle dokunmalıydım .. Üzülme sen engel olamazdın . Düş gü-
cün yetmezdi ..Yağmurda ıslanmakla yağmur olunmaz ki . Seninle ıslanalar da gerçek olamaz .. Gerçek ne ? Bana gönder .. Ya da ben sana göndereyim .. Göz tuzumdan yayılan
mürekkepli yazıları gördün mü ? . Acının yazdığı titrek yazılar . İnce bir dereye benzetmiş
tin ..Neden benim insan olduğumu görmedin . Herkes oldum seninle . Ben mi başaramadım sana -sen - olmayı . Odaya sığmayan kişilerden biri . Geçiştirme evetlerle sorularını yanıt-
ladığın .Ben herkesliğe katlanamazdım .. Sesin hiçte güzel değilmiş , o gün anladım .Tuzağı-
na yakalandıktan nice gün sonra .. Yağmurla birlikte taş yağdığını görmüştüm .Yaşlı kucak
lamalarıından kaçtım ..
Bir de kiraz ağacımız vardı . İnce kolarından biraz uzağa otururdum .. Bir elim sarı kirazla
rla dolu olurdu .. Kiraz ağacında şarkı söylemeye hep aynı şarkıyla başlardım : Bir dalda iki
kiraz . Biri al biri beyaz . Eğer beni seversen . Mektubunu sıkça yaz .. Sesim çay suyuna
varır mıydı ? Çubuk çayı o zamanlar taşardı . Bent yetersizdi ..Yığılı bendin yüzeyindeki
kangal dikeni , köpek otu dediğimiz , mor yüzlü yeşil otlar ve kına otlarının kokuları birbiri
ne karışır , çocukluğumuzun doyumsuz duyuşlarını oluştururdu ..Köpek otlarının çiçeklerin
den korkardık , ısıracaklar gibi ; ürkerek elimizi dokunamazdık ..Sapsarı kum çiçeklerinde
n koparır , sümbül çiçeği arardık . Kelebek ve çekirgeleri kovalarken de sen yoktun . Sen
ne zaman var oldun ? Düşselliğini kabüllenmek istemiyorum .. Yineliyorum ; sevgi var .Güzel
likler sevgi sonucu . Ben oturup yazabiliyorsam , güzel şeyler düşünebiliyorsam ve .. düşü-
nenler varsa .
Yol bomboş .. Ben yolda yol muyum ? Kızımla ben yürüyoruz . Issız . Kuyu kuşları , canım serçecikler , ötüşlerini sıcak bir yaza saklamadılar . Söğütte kendi gölgesini kucaklamadı .. Sevinçler kuşları aldı üstüne ..Minik kuşlar gölgeden seçilmiyor .. Suya inin
ce su , ağaca çıkınca ağaç oluyorlar .. Ben hemen her gün , kuşların , kuyunun yanındayım
Tepemde vişne ağaçları , salkım söğüt , asma ve gül .. Sen içindesin kağıtların , düşlerin...
Sevgiye susulur mu ? Sustun ..Göz yaşlarım bile angarya ..Kağıtların adı da sevgi olamaz ..
’8 7 1992
YORUMLAR
Sevgiyle dolmaya meyilli kalıyoruz yine. Aşikar ediyor tenhalık, bir tek iyilik akıntısı bulaşıyor. Büyük bir pırıltı gördüm çocuktan anneye ulaşan sonsuz bir enerji:)
Takibi olay olsun diye seri yazılarınızın sonuna numara verseniz vb. ileride okumak isteyenler için daha kolay olur bence.
Kutlarım hem bu yazıyı hem güne düşen şiirinizi bir kez daha:)
glenay
Bu bölümü yazmayacaktım . sonra yazmaya karar verdim
Göndere basınca belirtmediğimi anımsadım ..
Selamlar ..