Nariçe’ye N’ardan Sözler
hayrettin taylan
Hükmü olmayan gidişlerin bağrında susacaksın. Kararı alınmamış bekleyişlerin öncesinden ,önünü göreceksin.
-Kafka benim yerime seslenecek sana:
“-’En çok seni seviyorum’diyorum,ama gerçek sevgi bu değil belki.’Sen bir bıçaksın,ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla’dersem,gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki.
Dün seni gördüm düşümde....birbirimizde eriyorduk durmadan...derken nasıl oldu bilmiyorum yanmaya başlıyorsun...sonunda sen yoksun artık,yanan da,söndürmeye çabalayan da benim yalnız.”
Senin elindeydi bu buluşmayı bulgulara,olgulara, algılara, salgılara, sanrılara, halsonlarına tümlemek.
-Gelmeni frenleyen bütün etmenlerin eti olmak, sonra onları kesmek istedim.Oysa gelmek giyotin ağzında, oysa beklemek bıçak sırtında, oysa seni özlemek deprem gibi, patlamaya hazır volkan gibi, atılmış bir atom gibi …Oysa sen eski sen değilsin.Onu anladım Nariçe
-
-Sen istemiştin sensizliği .Sen istemiştin bensizliği.Şifresiz bir ömrün dijital yayını gibi bensizliği oynuyordun.Bütün filmlerde sen vardın.
-Her film acıyla bitiyordu, ya sen ağlıyordun, ya da ben.
Başrolde ben yoktum, benden, senden, aşkımızdan gidenler vardı.
Ben kendimi oynuyordum, cam arkasında , gönül arkasında. Prangalarını tümlüyordum ,bilinmez, silinmez , açıklanmaz özlemlerin tayflarında.
-Benime kurşunlar kaynatıyordum,seni vurmaya gelmek için,
üç kuruşluk olmasın sevdam diye .Gururunda vurmak, hırsından, ahından, nefsinden, beni istemediğin her şeyden vurup gelmeye hazırım şimdi.
Bak yine gene gelmeyen sensin.Söz bitiyor, göz kendini görmezlerini bitiriyor.Beni sana getiren ruhun bağrında Leylalar yetiştirdim.
-Gözleri senden, sözleri senden, ömrü senden;yalnız çıplak bir Leyla, turuncularınla giydirmen gerek Nariçe.
-Karanlıklarım katranlığını giydirmiş acılarıma.Aydınlığım yok senden sonra.Gözleri kör olmuş gündüzlerim var.Merak etme senden sonra kimseyi görmüyor vebalim.
-Umutla, sevinçle,aşkla, hasretle,ateşle, şiirle, şarkıyla, söylediklerinle,söylemediklerinle ,geldiklerinle, gelemediklerinle,seni büyüttüm valsını ruhumda yapan özünü.
Beni sana getiren yolun solundayım.Sol yanım yanık. Yanık türküler okuyorum sana. Zılgıtlarımı duyan her sevgili ağlıyor içinde.
-Ben seni yazıyorum,yazıp siliyorum içimden, uzağımdan, gelişinden, gelemeyişinden.Sonra ömrümün çekmecesine atıp başka hayatları sandığımdan ,sandığından çıkarıyorum.
-Ben, benim biraz, biraz kendime karışık pizza.
Tam bana gelecekken hangi tavrımın dağına çarpıyor sözcüklerin bilemedim. Hangi güven güvesi içindeki beni kemirdi Nariçe.
-Sendeleyip durma ömrümün yazılmışlarında. Ben şiirin, sözün, ben anlatılamayanların, yaşanamayanların aynasıyım.
-Kırışık halini,ben helalini taramalısın.Süslenmelisin yan başımda.
-Rujuna dokunmalı dokunamadıklarım.Ziyanı yok, bırak izi kalsın rujunun.Ki ruhun her zerremde leke bırakmışken, kırmızı rujunun lekesinden korkmaz oldum.
- Biliyorum bu öpücük ağır bir dönüşün sevabı ya da serabıdır.
Bir öpücük istedim annen-baban hayrına.Bunu da çok görme.
-Sızılar adresiz sözlerimde, özlerimde.Birikiyorsun en tanındık benlerde , bentlerde. Yarın barajına , yarin elektriğine hazır.
-Kal bu gece. Kal bu ömür. Ömrünün köstebeğiyim, sol cebimde köstek bir saat.Yaşlanmışım demek aşkına. Hiç bilinmeyen, hiç silinmeyen, hiç gidilmeyen yollar açıyorum sana.
-Gelmelisin Nariçe. Narlarını dökmelisin otağıma. Tane tane yemeliyim seni.Saya saya, soya soya tatmalıyım narını.
-Kırmızılar akmalı dudak uçlarımda ve kendime gelmeliyim biraz.
-Giritleri sevgimin gergefinde olan imkansızlığın sızılarını yok etmelisin.Biraz umuda yakın yelkenlerini salmalısın. Tesadüfleri sever oldum.Arada da olsa seni görmenin bayramını yaşıyorum.
Bak yine Kafka benim yerime bana ağlıyor:
“Tutalım ki seni her şeyden çok seviyorum dedim, aslında bu bile sevgi sayılmaz; senin bıçak olman, benim de bu bıçakla içimi deşip durmamdır sevgi”
-Şimdi hangi beni kesmeye hazır kesmekeşlerin.
Üşüyen çıkmazların hangi çıkmazında beni yanında alacaksın.
Kendi hayat sunağını bana ne zaman sunacaksın.Dağında şakıyan bir keklik gibi tavına salındım.
Seni ve sensizliği ötmektir görevim.Hangi manada arıyorsan beni
İnkârcı değilim.Sevdiğimi biliyorsun.
-Sendeyim, senden öte uzaklardayım, bendeyim, benden de yakın sendeyim. Arama beni , öyle acıların yelinde, güvensizliğin selinde, uslanmazlığın felaketlerinde.Ben senin kadarım .Sen ne kadar temiz bir sensen, ben de o kadarım Nariçe.
-N’arını sunmalasın tan tane birtanem.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.