Ağzım kilitli
Gülmek ne güzeldi .Hiç gelecek geçmiş endişesi olmadan ..Gülemiyorum .Ağzım kilitli ..
Bütün yollar üstümde .Tren yolları , hava yolları, deniz , kara ..Araçlarıyla insanlar geçiyor . Kulaklarım uğulduyor .Sesler çın ,çın , çın ..Hiç bir ses duymak istemiyorum .
Bencil deyin , bireysel deyin .Ne isterseniz onu söyleyin .
Kendi sesimi duymak istiyorum .. Duydğum sesler hep beni iteledi . gücümün tükendiğini kimse görmedi . Herkes başroldeydi . Ben sürekli figüran rollerle yetinmeye zorunlu kılın-
dım . Arka planda karanlık bir gölge ..Boşuna başımı dik tutmaya çalışıyordum .. Göklere
uzanan upuzun kavaklara ; o yeşil ince uçlara . Öyle ince , ince uçlar çıkarmalıydım .
( Sen nesin ? Ne sanıyorsun kendini ? ) Yüzlerinde hep alay cı bir gülümseme .O bir hamlede yüzlerini söküp ,atıvermek istediğim . İnsancıklar . Uzun kollarıyla küfürlü , türkmükler saçan kirli ağızlarıyla , üstüme üstüme yürüyordu . Kollarından güçlükle yakaladılar . O insana artık saygı duymuyordum . Ben de bağırıp çağırmaya başladım .
Neler söylediğimi tam anımsamıyorum . En büyük silahım ,belalar anmak olmuştur . Allahın
dan bul demişimdir . Zamanla bütün ilençlerim yerini buldu ama o zavallılaştırılma çalışılan
aşağılanan kadını tatmin etti mi ?
Bütün yürüyeceğim yollar eşkiyalar tarafından kesildi mi ? Her yol ağzında bir jandarma ,
bir polis , bir asker , bir erkek mi var ?
Yüreğim ağlıyor .
Söğüt gölgeli yolda gülümseyerek yürüyebilecek miyim ? Söğütün oyuk gövdesindeki şiiri
okuyabilecek miyim ?
-Allah belanı versin pis karı . Açık kapıya tekme vurarak girdi . Emzirdiğim kızımı kollarımla korumaya çalıştım . Üstüme tekme tokat saldırdı . Benim gibi korunmasız bebeğim ağlıyordu . Az sonra her yanım morarmış , kızım kucağımda otururken ,bende ağlıyor-
dum . Gözyaşlarım hayatım boyunca içime , dışıma , bir de şiirlerime aktı durdu .
Az sonra kız kardeşim gelecekti . Küçük pencereden dışarıya baktım . Geliyordu .
Gözyaşlarım daha hızlandı . Ağlarken o girdi içeriye . Kocam denilen adama bağırdı a-
zarladı :
_Bu kızı sen garip , kimsesiz mi sandın ? Şu hale bak . Ne duruma getirmişsin . Elin kolun kırılsın .
Daha buna benzer bir sürü sözler . Dayak yiye yiye ben bu adamla , o evde kalmak zorundaydım . Ailem el alem ne derlerin korkusunda , cenderesinde beni sıkıştırdılar .
Bana elini vurmaya yeltenen bir insanla bir an bile yaşamak istemezken , aile baskısıyla yıllarca , dayak yiyerek , aşağılanarak yaşadım .
Şimdi tavanımda o çiçekli naylon gergi yok . Hiç nedensiz yediğim o dayaklar beynimin bir
köşeciğinde küflenmeyi bekliyor .
Televizyonda dayak yiyen , eski eşleri tarafından öldürülen kadınları görünce : Allah kahretsin ! Şu çağ dışılığa bak ! Bu zamanda böyle şeyler mi olurmuş diye , komik şeyler
söylüyorum . Sonra kardeşlerime bakıp acı acı gülüyorum . ( Hele söyleyene bak ! Aynı
olayları yaşamış bir insan olarak , bu sözleri söyleyecek en son kişi benim .)
Bu öykümü yazarken sanki şu an yaşıyormuşum gibi içim acıdı . güçsüzlüğümü düşündüm .
Gene ağladım . dışım sussa içim durmadı . gözyaşlarım sel olup aktı ..
26 11 1991
YORUMLAR
Sade, içten, ana fikri çok açıkça ortaya konmuş bir yazı olmuş. Kime olursa olsun ister çocuğa ister kadına ister askere isterse savaş esirine dayak insanın ruhunu acıtıyor bedenini değil. Dayak diye birşeyi konuşuyor olmak başlı başına çok acı aslında.
Elinize sağlık.
glenay
Dayak sözcüğünü yazmak bile içimi acıtıyor . Bu yüzden yazacaklarımı erteliyorum . İlginize çok teşekkür ediyorum . Saygılar ..
İnsancıklar... ? Söğütün oyuk gövdesindeki şiiri
okuyabilecek miyim ....
Ve ağzım kilitli olsa da,haykırmak istiyorum gerçekleri
Kutladım dostun yürek sesini..
Özden gelen yaşamaisteğini...Kalem ortağına selam ve saygılarımla...
glenay
Yaşadıklarımı yazmak beni çok üzdüğü için hep erteliyorum .
Yıllar geçti ve ben bu acılardan tümüyle sıyrılamadım .
Selam ve saygılarımla..