Benim Güzel Kalpli Sıkıntım

• 28 Ağustos 2011 Pazar 11:06:07

Aslında her şey çok güzel. Etraftan hiçbir sızı kokusu almıyorum. Güneşli ve cıvıltılı günlerin keyfini çıkartıyorum. Sevgilim, düşlerim yüreğimdeler ve beni mutlu kılıyorlar. Ama Cumartesi günü, yine o sırrını çözemediğim sıkıntımı hissettim ruhumda. “Bu sefer kaçmayacağım sıkıntımdan” dedim kendi kendime. Ne yapıp edip mutlaka onunla konuşmalıydım:

Ben _ Söyle neden çıktın yine bir anda güneşli bir Cumartesi günü?
Sıkıntı_ Sen benden daha iyi biliyorsun neden çıktığımı.
Ben _ Ben tahminde bulunabilirim ancak. Ama ben senin ortaya çıkmanı istememiştim ki. Ansızın ruhuma yayılan sensin; o yüzden sen söyleyeceksin cevabı.
Sıkıntı_ Çok özlüyorsun…
Ben_ Evet…
Sıkıntı_ Bugün kır havasının belki de aylardır kendini en güzel gösterdiği ilk gün…
Ben _ Evet…
Sıkıntı _ Ve şimdi sevdiğinle el ele olmak, ona sarılmak, çiçeklerin kokusunu birlikte duyumsamak istiyorsun…
Ben _ Evet…
Sıkıntı _ Ve o yanında değil…
Ben_ Evet…
Sıkıntı _ O halde tabii ki çıkarım ortaya. Tabii ki sızarım ruhuna… Kim istemez ki sevdanın gökyüzüne hakim olduğu böyle bir bahar gününde sevdiğiyle beraber olmamak…
Ben _ Haklısın…
Sıkıntı_ Merak etme kalıcı değilim sende. Kendi durumun için de endişelenme. Birbirinize duyduğunuz sevginiz ve düşleriniz her şeyin üstesinden gelecektir.
Ben_ Sen ne iyi bir sıkıntısın böyle.
Sıkıntı_ Her sıkıntı benim kadar duygusal değildir. O yüzden beni başka sıkıntılarla karıştırma. Ben sevda sıkıntısıyım. Biz sevda sıkıntılarının bir işi de sıkıntı verdiğimiz kalplere yardımcı olmaktır.
Ben _ Ben gerçekten tatlı düşümü çok özlüyorum.
Sıkıntı_ Biliyorum.
Ben _ Sesini duymak bile kalbimi aydınlatıyor, senin gelmeni engelliyor.
Sıkıntı_ Biliyorum.
Ben_ Çok tuhaf…
Sıkıntı_ Nedir tuhaf olan?
Ben_ Bu daha önce hiç gelmezdi aklıma…
Sıkıntı_ Nedir aklına gelmeyen?
Ben _ Sıkıntımı sıkıntımla konuşarak azaltacağımı yaşamam…
Sıkıntı_ Aslında ben de her zaman herkesle konuşmam. Ama senin sıkıntın bir bahar masumluğu içinde sevda kokan bir sıkıntı olduğu için ben de seninle konuşmak istedim….
Ben_ Onu göreceğim çok yakında. Göreceksin bak. Denizi seyredeceğiz uzun uzun. Kırlarda çiçeklerin arasında koşturacağız. Yürüdüğümüz var olduğumuz her an gülümseyeceğiz…
Sıkıntı _ Bunu da biliyorum…
Ben_ Seninle konuşmasam az daha ağlayacaktım biliyor musun?
Sıkıntı_ Aslında biz sevda sıkıntıları göz yaşlarına karşı değiliz. Böyle zamanlarda dökülen göz yaşları aynı zamanda ruhun arınmasına sebep olur.
Ben_ Keşke tüm sıkıntılar senin gibi olsaydı…
Sıkıntı_ Eee kolay değil sevda sıkıntısı olmak. Biz sevda sıkıntısı olabilmek için uzun ve yorucu aşamalardan geçeriz. Sevda sıkıntısı en son mertebedir.
Ben_ Sıkıntısın mıkıntısın ama seni çok sevdim…
Sıkıntı_ Benim de sana kanım kaynadı doğrusu.
Ben_ Şey… Benim tatlı düşüme sürekli mektup yazdığımı biliyor musun peki?
Sıkıntı_ Evet, tabii ki…
Ben_ Şey… Peki senden bir şey rica etsem… Seninle konuştuklarımızı ona yazacağım son mektubumuza eklesem bana kızar mısın?
Sıkıntı_ Tabi ki hayır. Gönlün sana ne yapmanı istiyorsa öyle yap…
Ben_ Çok teşekkür ederim sevda sıkıntısı… Şimdi söyleyeceğim belki biraz tuhaf kaçacak ama, yine uğra olur mu ruhuma?
Sıkıntı_ Doğrusu hiç güleceğim yoktu. Olur uğrarım. Keşke sevda sıkıntısı olarak içine girdiğimiz ruhların sahipleri senin gibi çekinmeseler ve başlarından atmak için gereksiz yere kandırmasalar kendilerini…
Ben _ Teşekkür ederim…
Sıkıntı _ Şimdi gitmem gerek. Öyle yoğunum ki bu günlerde…
Ben_ Haklısın… Hoşça kal… Hoşça kal sevdanın güzel yürekli sıkıntısı….

Evet sonunda konuşmuştum sıkıntımla. Öyle iyi geldi ki kalbime sıkıntımla konuşmak… Sonuçta sıkıntım da olsa benden bir parçaydı. O bana ait bir duyguydu. Eğer bu sıralarda, her şeyin iyi gittiğini düşünürken, siz de içinizde adlandıramadığınız bir sıkıntı hissederseniz onunla konuşun. Hele de içinizdeki sevda sıkıntısıysa inanın sizi mutlu edebilmek için elinden geleni yapacaktır. İnanın hiç ama hiç aklıma gelmezdi, sevdamın böylesine güzel yürekli bir sıkıntıya sahip olacağı…

Oktay Coşar
2003 Ankara