Ankara Gecesi 2 sezon 5 bölüm (Sezon Finali)

• 26 Ağustos 2011 Cuma 09:07:58

Dolabı açmak için Beyhan elini uzatırken Nihat dur dedi bomba olabilir. Arkadan üniformalı polisler amirim diye bağırıyorlardı ikisi de arkaya döndüklerinde hakanı arkalarında gördüler anlı kanamış tek gözü morarmış yanağında kocaman bir kesikle orda idi peşinde ise bir bomba uzmanı vardı.
Bomba uzmanı herkesi uzaklaştırdı streteskop çıkardı kasayı dinledi içerden kızın inlediğini duyuyordu
Sonra kıl kadar açıklık bırakılan morg dolabına yoğunlaştı evet işte burada dedi sonra hakana küçücük bir ipi göstererek bunu keseceğiz.
Dışarıda kızın anne ve babası beyza ile hastane önüne gelmişlerdi hastanede tam bir panik havası vardı hastalar dışarı çıkarılıyor en işlek caddelerden biri olan cadde çoktan trafiğe kapatılmıştı ve hastane boşaltılıyordu tam bir kargaşa içinde gazeteciler beyza ve kızın anne ve babasına sorular soruyorlardı her yerde canlı yayın arabası vardı.
Beyza sinirle çekilin ya amma yapışık adamlarsınız diye bağırdı insanlar bir rahat etsin pis sırıtık bir gazeteci yeni yetme murat oradan beyza ya laf yetiştirdi komiser hanım zevkle bir akşam yemeği yersek seni rahat bırakırım. Beyza ona güzel bir hareketle cevap vermekte pekte geri kalmadı hani.
Bomba uzmanı derin nefes alı bir cımbızla o ince teli oradan çekerken herkes nefesini tutmuş ve içerdeki kızın durumunu merakla beklemekte idi.
Clik diye bir ses morg da yankılandı ve bomba uzmanı hakan baş komiserim işlem tama deyip morgun çekmecesini çekti
İçinde o güzelim kızdan sadece bir yığının kaldığı bir zavallı görüntü belirdi. Tarife imkan yoktu sanki sağlam kemik kalmamıştı kızcağızda
Hakan ağzındaki bantı açınca sadece minnet dolu bir teşekkür sözü cıktı ve başı sola düştü doktorlar koştular ama hakan biliyordu ki artık kız için cok geçti.
Elleri ile yüzünü kapadı buradan çıkmalı idi çıkmalı ve bir şişe bira içmeli idi elleri titredi lanet olsun pislik herif bulacağım seni dedi .
Hızlı adımlarla oradan uzaklaştı dışarıda beyza amirinin yürüyüşünü tanıdı yanında duran üniformalı memura adın ne dedi önce pelin dedi genç memur bu insanlar sana emanet pelin dedi beyza sanırım kız öldü ama resmi bilgi gelince onlara bunu sen söyle ve onlara gelip onları arayacağımı da söyle ve beyza hakanın peşinden koşarak karanlıkta kayboldu.
Adam Karşıyaka mezarlığının arkasında bir gecekonduya gelmeden mezarlık duvarının dibinde ambulastan indi zorla yürüyerek yokuşta duran mezarlık camiinin arkasındaki minibüs duraklarının içinde bulunduğu alana bakan ilk eve girdi. Kapıyı kapattı sırtından gömleği çıkardı lanet olsun o polis daha önce ölmeli idi dedi içinden bu sefer ucuz kurtardık
Cebinden bir numara aradı Osman ağabey bana bir araba lazım ayrıca birde şoför
Osman ağabey İstanbul mafyasının sayılı adamlarına taşımacılık yapan bir şirketin baronu idi yaptıkları iş kolonbiya dan Almanya ya İtalya ya ve Fransa ya deniz yolu ile gelen kokaini Türkiye ye ve diğer Ortadoğu piyasasına satış için taşımaktı.
Telefonunda hapisten tanıdığı ve en sevdiği psikopat hasanın telefonunu görünce heyecanla açtı .
Oğlum nerdesin la kayıpsın ne işler yapıyorsun. Yoksa Ankara da mısın televizyonda haberler seri katil cinayetlerinden bahsediyor senin tarzına benziyor dedi
Hali olmasa da hasan bu sözleri ve iltifatları duyunca neden bu Osman ağabeyi çok sevdiğini tekrar anladı
Onun için hapiste kimsenin anlamadığı ama sadece ikisinin bildiği kaç cinayet işlemiş sucuda orda namustan yada aç kalıp iki üç ekmek çalıp ana bacısına bakmak isteyen ama bunları mal sanıp para hırsı ile onları habise attıran zengin adamlara boynu bükün bakan garibanların üstüne az mı yıkmışlardı.
Agabey dedi bana bir doktor lazım piç bir polis beni vurdu. Birde araç lazım acilen beni İstanbul a kaçıracak zulalı olursa zulada giderim. Tüm yolları tutmuşlardır ama sanırım yarım satım var buradan çıkmak için en fazla.
Osman ağabey kolay dedi adresi yazdı bir kağıda telefonu kapattı.
Ostim den bir tır 50 dakikadır İstanbul yoluna çıkmak için ağır trafikte ilerliyordu samsun ve İstanbul otoban bağlantısından çıkacaktı noktaya Karşıyaka mezarlığının arkasına doğru ilerliyordu.
Telefon çalıp teldeki ses bir adres verdiğinde şoför küfrü basarak tamam dedi zaten trafik çok boktan sana da uğrarım. Telefondaki ses seni çok özledim aşkım hadi çabuk bu adres gel dedi.
Aynı anda gecekondunun 100 metre ilersinde bir arabadan kır saçlı bir adam elinde kucuk bir çanta ile inip gecekondunun önünde durdu kapı aralıktı ve içerden gelen sesle adam içeri girdi.
Hasan “Selam doktor “dedi “şu yarayı diker misin “ doktor ışıkta yaraya baktı temizledi dikmeye başladı 10 dakika uğraştıktan sonra tamamdır dedi temiz bez dezenfektan çıkarıp bir torbada hastaya bıraktı birde 3 kutu ağrı kesici “bu gece ağrın olabilir” dedi.
Sonra hasan “sağol doktor” dedi “çok işe yaradın.
Birde beni aşağıdaki samsun yolunun kenarına bırakır mısın” ve birlikte evden cıktılar.
10 dakika sonra tır ın beklediği noktaya gelmişlerdi.
Hasan arabadan indi ve tıra yürüdü Doktor hızla uzaklaştı. Hasan tırcı ya selam verdi tırcı şoför koltuğu arkasındaki ranzalardan birini yatırdı arkasında bir çelik kapı vardı ve içinde bir yatak hasan buraya geçti ve yatağa uzandı beni dedi İstanbul a gelince FSM nin avrupa yakasındaki tır parkında uyandır orda ineceğim şoför konuşmadan başı ile tamam dedi içerde biraz soğuk sandviç ve içecek suda bırakıp kapıyı arkasından kapattı ve ranzayı yerine koydu.
Sonra tır gecenin karanlığında İstanbul a hareket etti.
O sırada mezarlık yanındaki ambulansı polisler bulmuş ve etrafı aramaya başlamışlardı.