- 1123 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sevginin Negatifleri Flu’dur
Gövdemin katmanında ilençli bir veda türküsü, dilimde yakarılı bir gece
Sensizlik yağmurları yağar birazdan, gönlümdeki yangınları söndürsene
Her aşk kendi korkusuna tutsaktır, anların izlerini takip ederek gelsene
Sil özlemi şu yorgun yüreğimden, sonra serp küllerimi aşkın denizlerine
Gölgenin cam parçalarından ayrı gezdiğim günler ilişti takvimlerin yapraklarına, yamalı kederlerimiz en çok sensizken okşar yüreğimi. Hırçınlığım karılmamış bir deste, asiliğim yolunu arayan bir su ve gözlerimdeki yaş sana özlemimden. Dingin günlerimim geçit vermez yamaçlarında gözlerim sönmeyen bir ışığın peşinden gelir. Bir ince yol ararım sana çıkan, aşılmaz yüreğinin bakirliğinde sabır yokuşlarını çıkarım.
Tek başına yaşadığın yalçın dağlarda, nice nice buzul katmanlarının ardına gizlenirsin. Mutluluktur ellerimdeki, görmezsin, ışıktır gözlerimdeki bilmezsin. Araya ayrılıkları sokar, ülkemin denizlerini hasretinle kurutursun. Gönlümün yara berelerine umudun ilmeklerini takar, sevginin ılık sularında şu paslı gövdemi yıkarım.
Durmadan söylenen bir türkü gibi, ecelsiz ağlara takılan balıklara ağlar, bir avuç tohum gibi serpilirim seni düşündükçe ben mavi denizlere. Sonra deli yağmurlar yağar üzerime. Sarmaşık dalları ağar gövdeme. Gökyüzüne uzanır kumsallarım, insanların olmadığı yerlere koşarım. Bütün korkum seni unutmak, bütün korkum mercan gülüşünü unutmaksa eğer, açık tuttuğum kapılar kapanacaksa üstüme, ateşler yaksan da fark etmez. Fark etmez karanlığın eteklerinde kalmam.
Utangaç hallerinin suskunluk kıvrımlarında, çorak yalnızlığımın ayak izleri gelir peşimden. Hüzünlü bir fotoğraftır geçen zaman. Rüzgârlardan haber bekleyişin hiç bitmez. Daracık pencerelerden bakışın hiç eksilmez. Günışığına hasret kalmadan gözlerin, yanıp sönen bir deniz fenerinin dibinde dinle geçmişinin iniltili sesini. Bir menekşenin ömrünce biten zamana göz kırp. Namludan çıkan bir kurşunun peşine takıl sonra, çocukluğuna dön, aynalar savur mavi denizlere.
’Sil bunları’ desen silinmiyor işte. Benek benek nokta koyduğun yüreğimin sana hasreti dinmiyor ne yapsam. Örseleyip dağıttığın saçlarının kokusu hiç gitmiyor içimden. Uzadıkça hasretinin yolu, ömrüm kısalsa da sana yürüdükçe, ateşler küle dönüşse de zamanla, Haziranda da kar yağsa üzerime bitmeyecek sana hasretim.
Sana hasretim sürdükçe, sana gelen bir ince yol ararım. Ellerine değince bulduğum huzurla yetinir, omzunun şefkatli saraylarında mışıl mışıl bir uykuya dalarım. O uykularda serçe kıvrımı dudaklarına ellerimle dokunur, öldüren kokunu ciğerlerime çekerim.
Bu deli çağım bitince, sonbaharlarımda beni ararsın kim bilir. Kim bilir, sessiz bakışlar atıp geçersin yanımdan. Ardından içli bakışlara dururum. Kırdığım gönüllere sende karışırsın. Durmaksızın sallandığım rüya salıncağımın ipini keser, kahkahaya durursun.
Sevdalar her çağda aynıdır anlayacağın. Ne yaparsan yap her karesi aynıdır. Sevginin negatifleri bazen flu’dur. Buğulu bir aynadır yaşam her zaman aslını göremezsin. Yorgun tayfalar gibi okyanuslar dolaşırsın. Yarım bıraktığın şiirler gibidir hayat, ne yaparsan yap tamamlayamazsın.
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
Sana hasretim omzunun sefkatli saraylarinda ..dudaklarina ellerimle dokunur kokunu cigerlerime cekerim..
Sevdalar her cagda aynidir ..négatifleri bazen flu'dur...bugulu bir aynadir yasam..
Yarim birakilmis siirler gibidir..tamamliyamazsin hayati ne yaparsan yap..J.K
LABIRENT HOCAM..Tebrik ederim..harikasiniz..ALTIN KALEM E..yurek dolusu sevgiler..