- 1204 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
RUHANİ BİR DURUM
HULUSİ : Ne yapıyorsun?
BEHZAT : Ruhumu dinlendiriyorum.
HULUSİ : Aman dikkat et de sonra uyuyakalmasın.
BEHZAT: Sen merak etme. Benim ne zaman içim geçse, ruhum hemen toparlanır ve ayağa kalkar.
HULUSİ : "Ruhunu Kaybeden Cihanı Kazansa Ne Çıkar" demiş Victor Hugo haberin var mı?
BEHZAT : Şimdi bu güzel hatırlatmayı neden yaptın anlayamadım. Ruhumu dinlendirirken neden kaybedeyim ki?
HULUSİ : Benden söylemesi. Gerçi her ruh kendi bedeninden asılır. Böyle bir söz var mıydı yoksa ben mi uydurdum şimdi. Neyse konumuza dönelim. Yani sen diyorsun ki ’ben de koordinasyon tamdır."
BEHZAT : Kesinlikle öyle. Ruhu dingin tutacak, bedene terk ettirmeyeceksin. Bedene dil öğretip, ruhu ilim ve bilime sevk edeceksin. Ruh ve bedeni sağlık taramasından geçirteceksin.
HULUSİ : Göz, diş, sınav kağıdı taraması gibi mi yani.
BEHZAT : Neden olmasın! Sen ruhu hafife mi alıyorsun? Gelirken üç kere kapıyı çalması "Ey Ruh!" unvanının elinden alınmasına engel değil.
HULUSİ : Stefanzweg ne demiş biliyor musun? "Ruhunu geniş tutmasını erken öğrenebilmiş kişi, sonraları dünyayı içine sığdırabilir"miş. Ne kadar hakikatli bir söz değil mi?
BEHZAT: Hımm harika! Şimdi senden bir şey rica edebilir miyim?
HULUSİ : Tabi ki.
BEHZAT : Ruhum ve beni yalnız bırakman mümkün mü acaba. Sensizliğe o kadar çok ihtiyacımız var ki.
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
Ne güzel bir Anekdot kutlarım...
Keşke söylem ve eylemlerden öte her birey kendi ruhu ve bedeninin farkında olsa..
Kendine yapılmak istemediğini başkasınada yapmasa...
Özetle insan olduğunun farkında olanlarla yaşamak umuduyla...
Saygılar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
ruhun din lenmesi ve erkenden kendini tanıması farklı ifadeler olsada çok anlamlı ruh anlatımı (her şey anlatılıyor aslında ruh adı altında) kutlarım usta kalem i
Aysel AKSÜMER
Farklı bir yazı okudum. Gerçekten beden gibi ruhuda dinlendirmek lazım. Ben de bu kış ruhumu haftada bir gün bir saat deniz otobüsünde sesesiz kalarak ve denize bakarak dinlendirdim. Bir de müzik oda ruhu dinlendiriyor. Aslında o kadar çok şey var ki ruhu dinlendirecek...Dinlendirmeyi bilmek lazım..
Harika bir yazı, tebrikler . Sevgiyle kal arkadaşım...
Aysel AKSÜMER
''Merhamet'' de ki kız gibi...İsimler fazlaca aklımda duramadığı için Stefan Zweig desek yeter herhalde...
Öyküde'de geçmiş zati adı muhteremin...Kişisel bir bohem; cinsiyet farkında olunmaksızın bazı zamanların ulvi isteği:
'Kafa Dinleme..'
O yalnızlığı isteyen o kadar çok kadın ve erkek var ki!
Neyse susma vakti ablacım..Fazlası eseri deşer..
Hürmetler..
Aysel AKSÜMER
Ruhu çıakrtırım ayrılıklardan, feragat eder pişmanlıklardan sonra. Uzun sürmez mahkemeler, tesirli bakan gözlerin yalanı bilmediğini okuyunca not düşerim verdiğim cezanın üzerine. Kırılan kalem ayrı bırakmaz bizi. Ölü ve yerinden kalkmayan şey kendimden başka değilse ruha verdiğim sürgün niye?Tekrar yazarım kaln ucuyla kalemin hem de kocaman harflerle: ÇOK BEĞENDİM VE FARKLIYDINIZ TEBRİKLER
Aysel AKSÜMER
Bedenimiz gibi ruhun da dinlenmeye ihtiyacı var.Kısa ve öz bir anlatım, güzeldi.
Tebrikler canım, sevgilerimle.
Aysel AKSÜMER
Bu kez farklı bir yazı çıkmış kaleminden Ayselciğim. Yine güzeldi. Tebrik ediyorum. Sevgiyle
Aysel AKSÜMER
Ruh/un da kendini dinlemesi lazım.Dingin bir ortam.Kendiyle başbaşa kalmışlık...
Bende ruh/umu dinlendirmeye almalıyım...
Sevgiyle
Aysel AKSÜMER
ruhun da sessizliği galiba uyku bir anlam da tabii oda tam anlamı ile sessize alıp gecebilirsek ...güzeldi canım sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Ben de öğle yemeklerinden sonra "meditasyon" yaparım. Mutlaka uykumu, pardon konsantrasyonumu bozacak birileri çıkagelir. O anı mı beklerler, yoksa böyle bir doğa kanunu mu vardır, bilinmez. Dilerim herkesin öğle vakti meditasyona imkanı olur (Türkçe'de şekerleme diye harika bir kavram var ama meditasyon deyince daha bir özen gösteriyorlar)