ÖZLEMİMİN ESRİK TADI MAVİŞİM...!
Yine sen girdin aklıma apansız yağan yağmurlar olurya öyle bir sağanakla . Ben unutmadım seni bilmeni isterim, her sabah yüzümü ufka verip, alnımda biriken terle umut etmeyi bildim. Herkesin ahh ile buluştuğu kızıl akşamlarda ben güneş ışınlarında seninle dans etmeyi umdum. Gölgeler çoğalırken etrafımda alınyazıma hergün lanet ettim seni benden ayırdı diye lanet ettim çünkü yanımda olacağna hayallerimdeydin. Hergünkü sarhoşluğum acemiliğim üstümde bir ilmek te sen at hayata, umuda, hayallere, gözlerinin yağan perdesini kapatırken beni düşün bir nisan akşamında, en güzel gülistanlardı.. Akan pınarların, çağlayanların deli damlasında ve o damlanın nasıl bir derya olduğnu düşün. Ve beni sar fırlat bir kenara bütün olumsuzlukları yapamamaları asalım bulutların köşesine nasılsa rüzgar dağıtacak bir yön bulur. 2 mevsimdir seninleyim. Varlığıma gıdım gıdım indin ne yana dönsem senin yeşil gözlerin üstümde hangi hayale dalsam apak yüzün çehremde yıllara sorduruyorum unutulmuş adını hatıraları buluveriyor hemencecik fazla uzakta değildizaten göğsümün ta dibindeydin hemen... Sensiz geçen hayat yoluma her gün sitemler ördüm. Kaderin yamacına santim santim. Belki dik kayalardan derin yarlardan düştüm ama gönlünden düşmedim leke sürmedim sevgimize, birlikteliğimize... Senleyken hatırlıyorum hani bir öğlen sonu yağmur çiselemişti bozkırın tozuna öyle bir ferahlık vermiştiki hani gök asude bir mavilikteydi ve biz 3 yaşındaki seglavi bir tayın sırtında nasılda geçmiştik aşk dergahından. Duyumsuyorum senin her an sesini varlığını, yok olup gittiğin günü, gittiiğin gün öldüğüm an’ı saymadım kaç mevsim kızıllığı geçti üstümüzden sadece yüreğimde sana dair kalan bütün hayalleri hatıraları birleştirdim. Birleştirdim ve dünyayı kaç kez dolandığını gördüm. Sesin beynimde hala, özlemin esrik tadında. Sarı sarhoşluğum, alnıma düşmüş en kalın hayat çizgim.