- 595 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLUK AŞKIYMIŞ
Bir deredeki akan su gibi akan zaman dilimine baktığımızda geçen her saniye bizde iz bırakmaktadır.Bunun farkına varsak da varmasak da cildimizde ki buruşukluklar, alnımızda ki çizgiler bunun en açık delilidir.Tecrübelerle yoğrulan insanın yaratılışında karşı cinsten birini sevmek vardır.Bu sevgiyi de şöyle anlamamak gerekir: Ben şunu sevmek istiyorum deseniz de içinizde bir şeyler hissetmiyorsanız,onu gördüğünüzde dudaklarınız kurumuyorsa, kalbiniz çarpmıyorsa ne yapsanız da onu sevemezsiniz ee sevmediğiniz bir kişiyle de hayatınızı birleştirmeniz sağlıklı sonuçlar getirmeyecektir.Şöyle sorular sorabilirsiniz herkes sevdiği, hoşlandığı kişiyle mi hayatını birleştiriyor ? Yıllarca kol kola, yanak yanağa dolaşan kişiler bir birleriyle evleniyorlar mı ? Bu insanların evlenememesinin temelinde ne var ? Evet, bende sizin fikrinize katılıyorum ve size neden katıldığımı açıklamak için ders çıkaracağımız az da olsa kendimize pay biçeceğimiz ibretli hikayeyi anlatmak istiyorum
Şirin ülkemizin şirin ve tatlı bir kasabasında, hayatlarını sürdüren kendi yağıyla kavrulan bir ailenin sarışın, saçları bukle bukle Buse adında bir kız vardı.Bu kız, komşuları olan Hikmetle birlikte başka çocuklarla oyun oynardı. Buse, sokağa çıktığında Hikmeti göremeyince ne yapacağını şaşırıp hemen ağlamaya başlardı.Hikmette pencerenin kenarında dışarı seyrederken Busenin sokakta olduğunu gördüğünde koşar adımlarla sokağa çıkardı.Hikmetin geldiğini gören Buse, küçücük kollarını açıp Hikmetin kendisine koşmasını bekliyordu.Bunları gören büyükler gülmekten kırılıyorlardı.El el büyüyorlardı.Derslerini de birlikte çalışıyorlardı.Bir gün Hikmetlerin evinde ders çalışıyorlar diğer gün Buselerde çalışıyorlardı.Bir gün sınıfta öğretmen Hikmeti tahtaya çıkardı.Hikmet, cevap veremeyince öğretmen neden çalışmadın seni gidi tembel herif deyip yüzüne bir Osmanlı tokadı yapıştırıverdi.Buse sırasında bir öğretmene bakıyordu bir Hikmetin kıpkırmızı olan yanağına bakıyordu.Ne yapacağını şaşıran Buse, yerinden kalktı tahtada bir eli yanağında göz yaşları içerisinde duran Hikmetin yanına gidip saçlarını okşayıp çok ağrıyor mu ? Öğretmene dönüp göz yaşları içerinde Hikmete vuracağına bana vursaydınız dedikten sonra boynunu büküp ağlamaya devam etti.Öğretmen, bu manzarayı şaşkınlıkla izliyordu.Busenin yanına gidip Hikmet neyin oluyor dediğinde Buse benim çok sevdiğim bir arkadaşım öğretmen bu cevabı aldıktan sonra diğer öğrencilere dönüp bakın çocuklar bu iki arkadaşınızın dostlukları, karşılıksız,yapmacıksız sevgileri size örnek olsun dedikten sonra Hikmetin önüne diz çöküp evladım arkadaşlarının karşısında senden özür diliyorum.Yerinize geçin dediğinde Busenin gözleri sevinçle parlamaya başlamıştı.Göz yaşlarını silen Hikmet, öğretmenim bir daha derlerime çok çalışacağım sizi üzmeyeceğim dedikten sonra sırasına geçti.İşte Buseyle Hikmetin böyle bir arkadaşlıkları vardı.İlköğretimi dereceyle bitirdiler.Hikmet Fen lisesini kazanmıştı, fakat Buse aynı okulu kazanmadığı için Hikmet Fen Lisesine kaydını yaptırmadı.Buse, kendine haksızlık yapıyorsun okula git kaydını yaptır dediği zaman Hikmet senin oturmadığın sıralarda oturabilir miyim senin oynamadığın okul bahçesinde top oynayabilir miyim, çıkmadığın merdivenlerde çıkabilir miyim dediğinde bu sevgi karşısında eriyip yok olacağını farzeden Buse, Hikmetin boynuna sarılıverdi.Kendi evlerine yakın olan liseye kayıtlarını yaptırdılar.Okul Müdürü de onların arkadaşlıklarını duymuş olacak ki onlara çocuklar sizin arkadaşlığınızı duydum bu yüzden sizi aynı sınıfa kaydediyorum.Lisede de kavga eden, bir birini itip kakan kişilere örnek olarak Hikmetle Buseyi gösteriyorlardı.Liseyi de iyi dereceyle bitiren ikili üniversite sınavına girdiler.Buse, sınavda heyecanlandığı için başarışsız olmuştu.Hikmet güzel vatanımızın en gözde okulunu kazanmıştı.Buse, okulu kazanmadığı için Hikmet pek okula gitmek istemiyordu; fakat okula gitmezse Buse arkadaşlıklarının biteceğini söyledi.Hikmette gönülsüz okula gitti.Buse kasabada Hikmet üniversitede bu ikili için ıstırap oluyordu.Hikmet, okulda bir sürü arkadaş edindi.Eskisi gibi Buseyi aramıyordu.Busede bir taraftan ders çalışıyor diğer taraftan Hikmetin kendisini eskisi gibi neden arayıp sormadığını düşünüyordu.Hikmet, Buseyi eskisi gibi aramadığının farkındaydı; fakat arkadaş çevresi çok geniş olduğu için pek vakit bulamıyordu.Başka bir bölümdeki kız Hikmette arkadaşlık teklif ettiğinde biraz düşünmem gerekiyor dedikten sonra kendi kendine Buse okul arkadaşım olabilir birbirimizi çok sevmiş olabiliriz.Fakat bu kızda güzel zaten Buseyle telefonda ancak görüşüyoruz. Buseye bir şey söylemeden o kızla görüşmeye devam etti.Öyle bir zaman olmuştu ki Hikmet artık Buseyi aramıyordu.Busede düşünüp durduğundan derslerine doğru dürüst çalışmadığı için okulu kazanamadığı gibi artık ders çalışmayı bırakmıştı.Çevresindekiler bu arkadaşlıklarını bildikleri için Buseye hikmet aramıyor mu? Dediklerinde Buse, artık her şeyin bittiğine inandığı için onlara şu cevabı veriyordu.O çocukluk aşkımdı ve öyle kalacak dedikten sonra göz yaşlarına boğuldu.Böylece bir çocukluk aşkı okul sıralarında, okul bahçelerinde kalmıştı.
YORUMLAR
zaman içerisinde insan birilerini sevdikten sonra araya giren mesafe ve kişiler sevgilerin azalmasına yol açabildiği gibi bunun tam tersi bir durumda söz konusu olabiliyor . daha çok onu arama , herşeyde o şöyle yapardı, böyle yapardı diye anımsamakta ve özlem daha da artıp aşk alevlenebilmekte. ellerine sağlık güzel paylaşımın için teşekkürler...