Eski Hayat
Her dönemde , yüz yılda aynı hayat..Sıradan biriyim. İyiliği hem de kötülüğü içinde taşıyan.Aynı zamanda melek ve şeytan.(Bunları yazarken sen hiç şeytan olmadın diyorum,
gerçekleri haykırdın.)
Sermişler yere döküntü ,kum.Ustünden sular geçiyor,köprüler kurulmuş,trenler, vapurlar,her tür araç ,kağnılar,traktörler,savaş arabaları,askerler,kumandanlar,krallarve halk..
Sularım aynaya dönüşüyor bazen eğilip bakıyorlar..Kendi yüzüne tükürenler,başkasının
yüzüne tükürenler..El öpücüler,ayak öpücüler,kul kisveli tanrılar.Tanrı kılıklı insan katil-
leri..Ayyaşlar ,salaklar,gözü kapalı ölüme koşanlar,koşturulanlar..Yüzlerine işenenler..
ve içimde koskocaman ben,mini minnacık ben,eşşek ben,tüküren ben,..beni yorumlayan,bana yorumlanan..Yüzü gözü yara içinde,sayrı,ağıtlı kavgalı,yaşayan..ölen..
Dirilen..dirilten..öldüren..ölümlü..ölümsüz..
Eski hayatımın yazdığı kitap,bir yığın kitapların arasında,küflü kitaplar,defterler ve eskimişlikler kokan sandığın içinde..uzanıp alıyorum..
Kapı çaldı.Hem bahar hem sabahtı..Sevinçle kapıyı açtım.Gülümsedi,elim ayağıma dolandı..
Kollrını çekinerek uzattı.Sarıldık..Hep o birilerini gözetleyen birileri görebilirdi. Öpüştüğümüzü görmediler.Yüzün ateşi yüzümdeydi;baharın cıvıltılarıyla odama doldu..
Ellerinin içinde iğde ,gül kokuları..Ellerini yüzüme değdirdi..Sonra yine dudaklarını..
Gecikmiş nisan yağmurlaryla birlikte, içeriye toprak kokusunuve sevgiyi taşıdı..
Yükünü gülerek karşıladım..Sessizce oturdu yer minderine..Özenle açtı elindeki paketini.
Parmaklarını seyrediyordum..bir kara kaplı kitap çıkardı..Kitabın rengi baharla uyumsuz-
ıdu ama ben kırmızı karanfiller işleyiverdim ön yüzüne..Siyah fondaki -Eski Hayat- yazısını
karanfillerle süsledim..O kitabı bana uzatırken :
-Eski hayat ,ne güzel değil mi?dedi.
Çocuktuk..Birlikte ne kadar mutluyduk..Oyunlarımızı anımsayarak gülümsüyordu.Yüzünden yüzüme yansıyan ışıklar sarı benzimi aydınlatıyordu.Elleri ellerimin
üstünde bir süre öyle baktı..
Güneş açtı..Balkon kapısına vuran yağmur tıpırtıları yoktu..Balkon kapısını açtım,öğle güneşi bulutsuz sıcaklığını üstümüze yaydı..Öylece bir ömür kalabilirdik..Başım göğsünde saçlarımı okşarken..
Kitap yerde ,dizlerimizin dibinde ..Hayat kitap mıydı? Yoksa birlikte duyumsayıp tattığımız sevgi miydi?..
Yaşlılar kahvehanesinden yaşlıların pervasız patavatsız sesleri değiyordu kulağımıza..Gülümsüyorduk..Onunla sessizlik ne güzeldi..Sesler ne güzeldi..
Kitabı beğeneceksin ,derken yüzüne sıcak bir pembelik yayıldı..Gözlerine baktım.O yem-
yeşil derenin sularında yüzdüm.Bu satırları yazacağımı sanki önceden biliyordum.
O da biliyordu .Kahkahalarla güldü.Gülmesine katıldım.Bırakmak istemiyordu ellerimi.
-Hep yanında kalmak isterdim, dedi apar topar ayrılırken..Hemen dönüp gelecekmiş gibi
kucaklamayı unuttu..hızla indi merdivenleri.Arkasından yetişemedim..Uzaklaşırken bir sigara çıkarıp yaktı..Dönüp bakmadı..Gözyaşlarımdan korktu..
Yalnızlığımla başbaşa kaldım.Dış kapıyı hızla örttüm..Camlar şangırdadı. Kahvehanedeki yaşlıların sesleri artıyordu..Balkon kapısını kapattım.Somyalardan birine attım kendimi.
Ağlamak istiyordum..Eski hayat kitabının içindeki kadın ben miydim?..Çocukları sevmeyen ,yaşlı bir adama aşık olup sevgilisini terkeden...
Okumayı seviyordu..Ben onu seviyordum.Onu sevince ben de okumayı seviyordum.
O neyi severse ben de.Sevgiyi o verdi,bende mi vardı ona verdim..Birlikte mi yarattık içimizdeki sevgiyi...
Sipariş fillan vermedi..Elimde tuttuğum bu roman:Eski Hayat..
Yaşandı..
16 3 1997
YORUMLAR
Her şey mükemmel, konun içinde sebepsiz bir terk ediş vardı rüyalardan çaldığım kendimi. Tekrar kabul ettim içime ve düşlerim soyundu bu kez. Dedim ya her şey o kadar kusursuz ki... Bakakaldım ama keşke mart ayında yazmasaydınız. Düşmanlık beslediğim tek aydır:))
Tebrikler ve saygılar.
glenay
yor.Kusursuzluğu ise sorun .mart ayını nisanı getirdiği için sevebilirsiniz.
Yorumunuz çok güzeldi teşekkür ediyorum.
Saygılar..