Ayenil, Nedeil ve Emeseg/3
“Şu an, evden çıkmadan önce zihnine aldığın mesajlarla baş başa bırakılmayı istiyorsun. Ve zihnine en yakın yerde sana yardım için hazır olduğumu biliyorsun.”
-Evet, biliyorum Nedeil. Teşekkür ederim.
“GERÇEK ŞU Kİ, insanı yaratan Biziz ve onun iç-benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz: çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.
[Ve böylece,] ne zaman [tabiatında mevcut] iki eğilim, sağdan soldan çatışarak karşı karşıya gelseler,
insanın söylediği her şeyde yanı başında mutlaka bir gözetleyici bulunur.”
Ayağından, önce ayakkabılarını sonra da çorabını çıkarıp, sırtüstü kayaların üzerine uzanan Emeseg, uzun ve yorucu bir sefere çıkacak yolcunun, birkaç saatlik uykuya kapatışını andırırcasına yavaşça gözkapaklarını gözlerinin üzerine indirdi.
….
Günlerdir aynı şekilde tepeden tırnağa ter içinde aniden uyanıyordu. Her uyanışında annesi de irkilerek yatağından doğruluyor ve biricik kuzusu Emeseg için endişeleniyordu.
-“Ne oldu kuzum? Yine mi aynı düşü gördün. Terin suyun içinde kalmışın yavrum, “ diyerek bağrına basıyor, sonra da yastığın altına akşamdan hazırladığı havlu ile terini kuruluyordu.
İki yıl önce ilkokulu bitiren ağabeyi ve amcasının oğlu ile beraber köy camisinin hocasından ders almaya giden gençlerden birkaç tanesi önce güle oynaya etrafında bitiyor, kimi eline alev alev yanan bir meşale alıyor, diğerleri etrafını işlenmiş ekin sapı(hışır) ile çeviriyordu. Emeseg, sapların arasında boğulur gibi oluyor, “yakmayııın!” diye bağırıyordu ama hiçbiri onu duymuyormuş gibi aldırış etmiyorlardı. İçlerinde en büyükleri olan amcasının oğlu, meşaleyi hışıra yaklaştırıp tutuşturduğunda genzi tıkanan Emeseg, gözlerini yummaktan başka çare bulamıyordu. Yumar yummaz daha önce duymadığı tatlı, tatlılığı kadar da ferahlatan huzur yüklü bir ses elinden tutarcasına, “uyan Emeseg, hadi uyan” diyordu.
Emeseg uyanır uyanmaz annesinin teskin edici rahmet dolu sesiyle karşılaştığında sesin sahibini arıyor ama gördüklerinin ve duyduğunun rüya olduğunu anlıyordu. Annesinin neredeyse bütün vücudunu sarıp sarmalayan kucağında tekrar uyumak için gözlerini yumarken “sadece sesin sahibini görmek istiyorum” diye geçiriyordu içinden.