Ercan Arıklı- ardahan öyküleri 209

• 21 Temmuz 2011 Perşembe 09:02:00

-Rahmetli Nurettin Güler amcama ithafen-

Kahraman Arıklı Ardahan Milletvekili, Cincoropludur. Ölmeden Ardahanı gezdi. Ardahanla hasbihal etti.
Jean François Mittterand ölmek üzere köyüne dönmüştü.
Toprak çekiyor: Toprak kendi çocuğunu görmeğe çekiyor getiriyor. Bir de içine basırmak için çekermiş. Toprak azboz mesele değildir.
Kahraman Arıklı: Ercan Arıklının babasıdır.
Gelişim Yayınların sahibi Ercan Arıklı: Behrinin "Aydın Doğan"ıydı.
Ansiklopediler yayınladı. Vatan Gazetesini kurdu. İlerisini gazetesinin, görmek nasip olmadı. Trafik kazasında rahmet-i rahmana gitti.
O bir Ardahanlıydı...
Birçok ünlü gibi Cincoropluydu...
Müzisyen bayanla evlenmişti. Murdoch gibi gazete devi olmuştu. Berlusconi İtalya’da neyse: Arıklı Türkiye’de oydu. O zaman behrinde.
Kahraman Bey Cincorop’a Kafkasyadan gelmişti. Arıklı köyünden: Bizde o köydeniz. Okul tahsil derken milletvekilliği.
Ankara’da yaşamaya başladı. Çocuklarını burada okuttu.
Ercan Bey Amerika’da bulundu. Türkiye’ye gelişi ve kariyer yapması: Başarılı bir insan olarak: Ülkemize ve insanlarımıza hizmette bulundu. Ünlü gazetecileri yetiştirdi. Bab-ı ali’de önemli gazetecidirler.
Can Dündar, Cüneyt Özdemir, Ruhat Mengi...
Erkekçe, Kadınca gibi tomarla dergileri ilk o çıkardı.

Ardahan, Baba Arıklı, Oğul Arıklı aklıma gelir. Hep gelir ama.
Biz de Ardahan’da dünyaya geldik. Bu şehirde doğmak. Bu insanların toprağından olmak. Başarılı ve ünlü bu insanların örnekliği bile insana özgüven duyduruyor.
Şehirlerin kimliği omurgası olur. Büyük yazarlar bu konuyu incelemiş.
James Joyce: Dublin’i bu nazarla irdelemiştir.
Yahya Kemal de İstanbul’u İstanbul’un kişiliğiyle... kişiliği ile yorumlamıştır.
İnsanların kişiliği varda şehirlerin varsayman mı?
Şehirler çocuklarını çağırır.
Sıla benim ismim:
- Ben ismimi gurbetten yaka silktimde koydum.
Gurbette diyardır. Sıla evdir. Evin ağaç gibi soluğu var. Çiçeklerin soluğu hafızası var. Şehrin aklı başı olasınmasın mı?
- Ola sen filanın oğlusun sen filankesin mi?
- Gitme gitme!..
- Diyar-ı gurbette ne durersin? Daha durma, durma vaslet sılana!
- Elhazar elhazar... gardaş elhazar!
Sıla çeker getirir.
Tanrı şahitleri yaşamaktadır.
Özcan Uygur’un eski otelinde bir gece yattı; Kahraman Arıklı. Nurettin Güler Amcam, çok ilgilendi. Otelin yöneticisi Nuretttin Amcaydı. Nurettin Amcayı mı yazayım Kahraman Beyi mi ikiside değerli insandır.
Kahraman Bey’in Ardahan’a son gelişiydi. Ne hazin canım, ne hazin öleceğini bilerek gelmek ve allahaısmarladık Ardahan, Ardahan’ın yüzüne karşı yekten söylemek...
Arıklı köyü Nurettin Amcamında köyüydü. Arıklı’yı gördüm. Tanrı uzaktan görmemi nasip etti. Sırtlara yayılmış meşelerle harmanolmuş siluet dahilinde gördüm.
Nasipolurda gidersem yeniden, bir gece kalacağım. Gece karanlıkta yıldızınaltında göreceğim.
Arıklı köyü Nurettin Amcamın Kahraman Beyle sohbetlerinde geçti.
Ne söyleştiler, ne dertleştiler ben bilmedim.

Ercan Arıklı Ardahan’a hiç gelmedi.
Kahraman Bey Cincorop’a Arıklı’dan gelmeydiler. Kahraman Bey Arıklıyı hiçhiçine görmedi. Soyadında taşıdı köyün ismini.
Ardahanın hasreti çok ağırdı üstünde. Ardahan’ı görmeden son bir defa görmeden ölmekolmaz fikrindeydi.
Eyvah canım...
Memleket aziz dost gibidir...
Dost gitmişse kendine gelemez dostun öbürü.
Özcan Uygur’un otelinde Arıklı, Ardahan, Kahraman Arıklı, Ercan Arıklının lafzıda geçti babası onu överek anlattı Nurettin Güler’e.
O gece bir gecedir. Otelin önünden Ankara Palas veya Sahil Palas cihetinden gelir-geçer gidersiniz.
Bilmeyiz?
Bilmeyizki?
Ardahan milletvekili Kahraman Bey bir gece orda kaldı...
Nuretttin Amcaya: Ardahan’a son selamımı yarın vereceğim; selam vermeğe geldim... dediğini bilemeyiz ki.
ve Kahraman Bey:
" -Elveda Ardahan... canım memleketim elvada. Vedalaşmıyorum gene de elvada. Ölüm gaddimi büktü. Kanadımı kırdı. Kolumu kırdı" dedi:
- ... bir daha görüşünceye kadar ELVEDA!





Yalçıner Yılmaz
22-07-2011 Lapseki- Çanakkale