Nice İle Aşkı,Kadını, İnsanı Sorgulayış Haspihali-10
(Felsefi tinler 34)
hayrettin taylan
-Bir bilsem ki Nice olurdum.
Seni seviyorsam,bu benim hesabım, bu benim içsel uçurumu.Oysa Nice der ki: Uçurumları seviyorsan kanatların olmalı.
-Nice’ye dedim ki:” Benim kanadım da ,uçurumum da var ;ama sevdiğim şimdi yok.”
Nice:” Bir uçurumun içine baktığınızda, uçurumda sizin içinize bakar.”
Dedim ki:İçimde görmeyen gözler olmalı ki hep aynı yüreği ister,hem aynı uçurum çiçeğine meftun kılar mı ki keder ya da kader.
Nice:
- “Bizler arzu edilenden ziyade arzulamaya aşığız.”
Dedim ki: Tin ile teni tan eyleyen nefsin kendisidir. Aklın elektrik kaçığı arzulardır. Dünyada bireyin en çok yakalandığı ,uğruna bütün uğurlarını harcadığı bu hazların azları değil midir.
Nice:
-“ Hep öğrenci kalan insan, öğretmenine borcunu kötü ödüyor demektir.”
Dedim ki:
Bu da yeni bir şeyler yaşamayı, paylaşmayı geciktirir.Hayatın geciktirici ilacı yoktur.Hayatı en doğrusunda okumak lazım.Aşkı en özelinden aşka sunmak gerek.Bir kadını tanımak gerek hayat, bir kadının adındadır aslında. Erkek başrolde olsa da yaşam kadının kanatlarına tutuludur.
-Erkek omzundaki yükle aşkı çoğu zaman taşıyamaz.
Ki en kolaya, en arzu edilene, en tahriksele akar çoğu kez.
Nice :
-“ Kadının nasıl bir nimet olduğunu tüm derinliği ile hissetmek gereklidir.”
-Dedim ki: Kadın his ile duygunun karışık kimyasdır.
Narinlik, naiflik, incelik, ruhani sıcaklık, ilgi, güven , romantil akışlar,sadakat, sürpriz gibi kavramların tümlemidir.Ama çoğu kadın bence kadın olamadan ölüyor.Bütün bu duyusal duyarlılıkları yaşayan, bunlara çocuklarına, erkeğine yaşatan kaç kadın var.Kapris, ego, ruhsal dehlizler, hoşluk tepeleri, farklı zevklere dalışlar,şuhluk,gibi değişik nefsi temeller üzerine kendine bir yaşam sunan, ürkek, ikincil, kapalı, duvarlar arasında kendin olamayan, ya da toplumun erklerinden olmalı ki birey olmayandan kadınlık aramak doğru mu ki?
-Bir kadın , kadın olmadan sana aşkı vermez, aşkı yaşatamaz.
-Kadın olmayan onca kadını seven erkeğin düştüğü hazsal çukurun da sorunsalı kadınsılığın gizil, özül iç dünyasındandır.
Nice:
-“ Neden’i olan, nasıl’a katlanır.”
Dedim ki:Hangi nedenin gerçek edeni sosyal bağlamda biliniyor. Kim ile kimlik arasındaki mayınlar farkındalıklar yaratıyor.
-Kadının itildiği kulvarda insanileşme emareleri çökmüşken, meta ya da zevk objesi olarak sunmanın uçurumunda egemen erkekliği insani sayıyoruz.
-Erkeğe bu egemenliği sunan kadındır.En çok erkek evlada özgürlükler, sevgiler, ilgiler sunulur.
Erkek doğar doğmaz, önce anne, sonra baba, sonra eşrafça birincil temellerin üstüne kurdurulur yaşam evi.Temellerin duruşmasında asıl nasıl’a katlanılmazlığı bilmek gerek.
-Erkek hiçbir zaman üstünde değildir.Kadın da Eşitlerimiz var;ancak erkeğin tin ve töz haritasını algılamakta zorlanan kadınlar, erkeği değiştirmek yerine ,erkek için değişmeye başladılar.Kendi kimliğinin atlasında farklı renk olmayı bırakıp, erkeklere özdeş paydalar yarattılar. Öykünüş uzadı gitti.Oysa bir kadın olarak kimliğinle, karakterinle zirveleri zorlamak gerekirdi.
-Ya da fiziksel yapısı, ruhsal bünyesi nasıl’a katlanmasını hep sağlamış oldu.Bir güç duruşunu sergilemekte zorlandılar.
Nice:
“Kanmışlıklar, doğruluğun yalanlardan daha tehlikeli düşmanlarıdır.”
Dedim ki:
- Kan ile kanmak, kanamak ile ruha yanak arasında fakir yanışları algılama zorluğu var.
Erkek algıya dünya, kadın duygua.Erkek beyinle beyincik arasındaki içsel iletişimin kanmasındadır.
Kadın beyin ile kalp arasındaki uzun yolculuğa kadim olup en çok yüreğine yakınlara kanar.
-Kadın mı erkek mi daha çok kanar derseniz.
Tabiki erkek.Onu kanmaya zorlayan kadın olunca.Onun kanışları zaten hazır.İki kanma bir araya gelince,erkek daha erken kanar.Ki erkeğin kanması beyinsel.Yani mantığa,akla ipotekli.Kadınsa,uzun yolculuktan sonra kanar.
Nice:
“İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar, daha iyi görmek için değil, daha iyi parıldamak için.”
Dedim ki:
-Bu konuda üstat senle uzlaşı içindeyiz. Üstün olmaya, üste kalmaya, hep çıkarlara odaklı bir dünyanın dümencisiyiz.
-Çıkar için her şeyi deniz yapmışız,herkes kendi üstünlük belirtecini iç cebinde taşıyarak ulu bir kaptan olma uğraşısındadır. Parıldamak ve en iyi ışığı geçmek içindir çabalanış.
-İçsel bağlardan, ağlardan,iç çocuğun açlıklarını bir kenara bırakarak menfi parıldayışlar bizi ne kadar mutlu kılar bilmeden güneşten daha önce doğmanın koşucularıyız.
Nice:
- “Nerede canlı bulduysam, orada güç iradesi buldum; hizmet edenlerin iradesinde bile efendi olma iradesi buldum.”
Dedim ki:
-Güç erki insanı insan da yapar.İnsanlıktan da çıkarır. Denklemi kurmak lazım.Din, sosyal bağlamlar, inanç, teknolojik denklemle, var olanı en iyi yapmaya mukavim olmak gerek.Oysa, güç gösterisi uğruna yaptığımız onca boş şeylerin kirliliği yeni bir sosyal ve insani kirlilik getirdi.Zengin oldukça güç gösterimiz arttı.Küçük dağlarımızı yaratıp Tanrıcılığı oynadık. Bize de tapan giziller oldu.Maddi güç aslında bir put gibidir.Seni tanrıcılığa alıştırıyor.Bu küçük dünyayı ben yarattım.
-Müdürlerin, sekreterlerin,çalışanların, sana patronum diyenlerin sesi, özel ilgileri, yağcılılıkları bir nevi yaşam kulluğu gibi algılayıp yaşıyor insan. Bu da aç bir dünyanın putsalığını sunuyor.Tehlikeli bir kişilik zehirlenmesi başlıyor.
Nice:
- “Tek bir şey olabilmek, tek bir şeye varabilmek için, çok yerde, çok şey olmak, bu bendeki sağduyudur.”
Dedim ki:
-Hoşgörü,sağduyu,kardeşlik, birlik, ilericilik, evrensel normlar, demokrasi, dinsellik, mutlak varlık.
-Şimdi bütün iyileri, güzellikleri, başarıyı, özümüzü özetleyen kavramlar çeşnisinden hayat tek gözle bamak.Farklı olmanı farkında olmak.
Hoş- gör. İki güzel kelimenin kardeşliği.hoşluk ve görmenin izdivacı. Karındaşlık.Bir insanı aynı karında yaşayan kardeşi kadar yakın görmek.İşte insaniliğin son aşaması.Bunu din gözü kapalı sunuyor bunları.Birlik.Her şey önce bir ,sonra iki, sonra sonsuz olur.
-Birlik bizi yaratan karşı bir olmayı sunuyor.
Sağ-duyu. Sağ olanı, sağ kalanı, duyudan arınanı, yani en üst kimlikten ,en içsel ruha akışın temizlenmesidir.
-Sağduyulu olmak, sabrın en tatlı meyvesini yemek ve birlikteliğe ayna olmayı sunar.Dahası, tetbirli, temkinli yaşamayı sunar.
-İşte dünya güzeldir, insan güzelliğin eseridir.
İnsanlığa bütün güzellikler sunulmuştur.İnsanın özü temizdir, hoştur.Kirletilme algı flitleriyle bilinç ve bilinçaltı süngerlerinin kirlenmesi, yıpranması, ya da çıkarlara batırılmasıyla kendi özünden uzaklaşmıştır.
-İnsan her zaman iyi olmaya, iyi kalmaya, iyiyi, başarıyı aramaya kodlanmıştır.
-Yaşam kul olmakla , kula kul kalmamayı sunar.Ya da kendi gerçeğinden mutlak gerçeğe yolculuk yapmak.Kendin olmak, kendinden geçmek, yeniden kendine gelmenin şah damarı arasında giden süreçtir.
Nice:
NEYSEN "O" OL!
Dedim ki :İşte beni özetledin .
Nice İle Aşkı,Kadını, İnsanı Sorgulayış Haspihali-10 Yazısına Yorum Yap
"Nice İle Aşkı,Kadını, İnsanı Sorgulayış Haspihali-10" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.