BU MİLLETİ NASIL YENERİZ

• 19 Temmuz 2011 Salı 00:17:54

KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

BU MİLLETİ NASIL YENERİZ
Kadir DURAK

DİKKAT...

Türkleri yenmek imkânsız, Avrupa telaş içinde...

Bilim adamları, tarihçiler, siyasetçiler, askeri erkan toplantılar yapıyorlar...

Bu millet niye yenilmiyor...

Gıdasından olsa, bizde de var...
Kuvvetinden olsa, o da bizde var...

Askeri dehası olsa; bizde de çok başarılı dahiler var...

Strateji; o da bizde var...

Bizde olmayan bir şey onlarda var...

Bu nedir?

İşte bunu tespit edersek; biz bu milleti yeneriz...

Bu milleti iman ve birlik yenilmez yapmaktadır...

İmanı imansızların eline verebilir isek; bu milleti alt üst etmeyi başarırız...

Bu milletin en büyük zaafiyeti nedir?

Din....

İşte bulduk...

Din ile bu milleti yeneceğiz...

Din faktörünü öne çıkarıp, içeriden de beslemeler tutunca bu millet bitti demektir...

Devşirmeler başlıyor...

Saraydan başlanıyor yani...

Ecnebi gelinler sarayda boy göstermeye başlıyorlar...

Herkes aslına rücu edecek...

Ecnebi gelin kalkıp da; bize vatan evladı yetiştirecek...

Oradan başlayan genetik oyun;

Kırım Hanlığı’nın isyanı ve ardından gelen Yaş Antlaşması ...

Kırılma noktası Yaş 1797 Yılında yapılan Yaş Antlaşmasıdır.

Sonrasında; hanlıkların isyanları...

İç isyanları durdurmak için;

Trablus, Balkanlar, Yemen, Suriye, Batı Trakya’da milyonları feda ediyoruz...

Çekiliyoruz....

Çanakkale’den Cumhuriyetin ilanına kadar... 2,5 Milyon insanımızı daha feda ediyoruz...

Olmadı devam...

Adamlar asıl bundan sonrasının hesabını yapmışlar bir kere...

Marşal yardımı ne demektir bileniniz var mı?


Menderes döneminde; Millli emniyet teşkilatının 5 yıl maaşı bu fondan veriliyor...

Menderesin bilgisi olmadığı söyleniyor...

Solcu - sağcı başlıyor bu sefer...

Alevi - sünni deniliyor...

Kimse de; biz Kore’de savaştık....

Orada müslüman mı vardı?

Yok...

O halde bu kavga niye?

Diyen olmuyor...

Kan seyrediliyor...

70’li yıllarda ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesinde;

Üçbeş kişi bi raraya geliyor ve pkknın temelini atıyor...

Ankara’nın orta yerinde oluyor bunlar...

Dışarda diyapora asala, içerde sağcı-solcu, alevi sünni böylece silah lobileri çok güzel kazanmış oluyorlar...
Kimden?

Bu milletin kanından kazanıyorlar...

12 Eylül 1980 Cuma...

Yeni bir zulüm dönemi başlıyor...

Bir tane silah tüccarı asılmıyor...

Bir tane zehir tüccarı asılmıyor...

Bir tane kaçakçı asılmıyor...

Yaşı büyütülerek asılan gençler toprağa konuyor...

Ana baların yürekleri yine kor oluyor...

Pkknın temeli atılmıştı ya... Hani 70’li yıllarda.. Onlar sırra kadem... Kimse yok ortalıkta...

Zaten kimsenin o konu aklına da gelmiyor...

Nihayet.. Şırnak’tan silah sesi geliyor...

1983’te...

Daha 12 Eylülün izleri dururken oluyor bunlar...

Silah lobileri ellerini ovuşturmaya başlıyorlar...

Gaflet, uyku, koyun gribi, neme gerek, neme lazım, düşünceleri de işleniyor...

Milli duruş ve düşünceden uzaklaşmış bir nesil yetiştirme hedefleniyor..

Bu hedefte de başarılı olunuyor...

Bunların faturası da;

Vatan toprağının sınırları içinde toprağa konulan vatan evlatları...

Yine yürekleri yananlar,

Yine ocağına ateş düşenler...

Şimdi sıralayalım...
Kaçakçılık durmuş olsaydı...
Zehir ticareti olmasaydı...

Kalpazanlık olmasaydı...
Silah sevkiyatlarına göz açtırılmış olsaydı..

Rüşvete göz yumulmasaydı...

İhaneti maşalarına ilaç ve iaşe temin edilmesinin bütün yolları kapanmış olsaydı...

Bu kan dökülür müydü?

Bu saatten sonra bunlar yapılsa kan durur mu?

O halde;

Bir yere odaklananalım...

Kanı durdurmak için beslenen kaynakların kurutulması emrini kim verecek...

Bu emir verildikten sonra kimler bu emri yerine getirecekler?

Bunlardan yola çıkıldığında...

Çok güçlü bir sesimiz çıkar mı?

Neden emir verme noktasında olanları buna dikkat çekmek için zaman ayırmıyoruz?

ALLAH AFİYETLER VERSİN..

Kadir DURAK

Kadir Durak